Giriş
(20)

işe gitmek için kıta değiştiren insanlar

diffarentiationation
istanbul'u hiç bilmiyorum. millet neden çalıştığı yakadaki bir evde oturmuyor? anadolu çok ucuz, avrupa pahalı; köprüyü, vapuru çekmeye değer gibi bir şey mi?
istanbul'u hiç bilmiyorum. millet neden çalıştığı yakadaki bir evde oturmuyor? anadolu çok ucuz, avrupa pahalı; köprüyü, vapuru çekmeye değer gibi bir şey mi?
0
diffarentiationation
(09.11.17)
kadıköy'de yaşayıp bakırköy'de çalışıyorum işi bırakırım kadıköy' ü bırakmam
0
guitarissimo
(09.11.17)
Ev değiştirmek de çok pahalı çünkü. 2 kira depozito + taşınma masrafı + bilmemne, + işyerinde ne kadar kalacağın meçhul. Zor yani pis iş.
0
roket adam
(09.11.17)
yalnız yaşanmadığı zamanlarda bazen çoğunluğa yakın olan yerde oturulur ve yollar çekilmek zorunda kalınabilir.
0
karamaleksey
(09.11.17)
Abim avcilar-pendik.
Uyandi az obce, uzuluyorum bu cocuga :d
0
imelih
(09.11.17)
Vapura biniyorlar
0
nax
(09.11.17)
anadolu çok ucuz derken?
0
der meister
(09.11.17)
İstanbul’u gerçekten bilmiyorsun
0
nrmnm
(09.11.17)
vapur yolculugu yuruyerek ise gitmekten sonraki en rahat sey nerdeyse bu sehirde. eger tek vapurla ise gidip gelebiliyorsa cekiliyor. onun disinda ev degistirmek pahali, gonlune gore ev bulmak zaten milyonda bir falan sans. o yuzden mecbur kaliniyor. yoksa o lanet metrobus filan cekilir is degil.
0
in vino veritas
(09.11.17)
Cunku herkes aptal, Sen akillisin
0
baldur2
(09.11.17)
Silivri ya da tuzlada oturmuyorsan istanbuldaki bütün evler pahalı yalnız...

Ben önceden 2 saat yol çekiyordum ama sadece metroyla gittiğim için koymuyordu.
0
jazzabel
(09.11.17)
Istanbullu olmayan bekar insanlar evlerini de iş yerlerine yakın olacak şekilde taşıyorlar zaten. özellikle de beyaz yakalılar.

Sorun istanbullu için var, adamın ailesi arkadaşları mahallesi vs.ni bırakması gerekiyor, bu trafik mevzusu yüzünden biten ilişkiler var buna rağmen insanlar bulundukları ortamı terk etmeye meyilli değiller.
0
selam
(09.11.17)
Selam +1 öncelikle.
Genelde evli olanlarda var ev ile işin uzak olması. Çünkü eşlerden birine yakın tutuluyor ev veya ikisine de orta nokta bulunmaya çalışıyor.
Sonra çocuğu olanlar annesi babasına yakın ev tutuyor ki çocuğu işe giderken bırakabilsinler.
Veya bir ev almış oluyor tuzladan, beylikdüzünden bir siteden. Aldığı evde oturuyor, bir dünya yol gidiyor işe.
Bu arada gerçekten istanbul’u bilmiyorsun sanırım :) esenyurttan işe gelen arkadaşımız (iş avrupada) tuzladan gelenden daha çok trafikte kalıyor.
0
irene
(09.11.17)
guitarissimo +1

ev kadıköy, şirket 4.Levent. istanbul'da oturacaksam kadıköy'den başka yerde yaşamak benim huzurumu kaçırır. kaldı ki şirketin servisi var zaten uyuya uyuya gidip geliyoruz.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(09.11.17)
Soruya İstanbul'u hiç bilmiyorum diye giren insana "herkes aptal, sen akıllısın" demeye gerek yok bence ya. Ben İstanbul'a geleli birkaç ay oldu, hâlâ buradaki bazı şeylere anlam veremiyorum ben de :(

Ben de her gün kıta değiştiriyorum; işime yakın yerlerde eski, leş gibi binalarda eşyalı odalara 1000+ tl istiyorlar. Anadolu'da yeni bina, pırıl pırıl evde oturuyorum, o leş odaya vereceğim parayı deniz otobüsüne verip trafiksiz gidip gelebiliyorum. Arada epey de yürümem gerekiyor ama trafik çekmekten iyidir. Avrupa'da oturan arkadaşım işten 6'da çıkarsa 9'da eve varabiliyor trafik yüzünden, ben 6'da çıksam 7.30'a doğru eve giriyorum. Deniz yoluyla gitmesem çekilmezdi tabii.
0
kobuzchu kiz
(09.11.17)
gazi mahallesinden ümraniye'ye gidip geldim bir yıl boyunca. sonraki yıl çekmeköye uzandım.

aile, ev taşımanın zorluğu, semtini terk etmek istememe gibi nedenleri var. benim sebep aileydi.

@imelih, o neymiş ya... harbiden, Allah kolaylık versin.

@unionall, evet o boğazdan her gün geçmek harikaydı. işe giderken günaydın derdim; dönüşte de iyi akşamlar, yarın görüşürüz :)
0
runagain
(09.11.17)
* Anadolu yakası ucuz değil, her iki yakada da daha ucuz ve daha pahalı semtler var
* Tarihsel olarak işyerleri daha çok Avrupa yakasında, özellikle bazı sektörler (bankacılık vs) komple Avrupa yakasında
* Anadolu yakasında şehirleşme daha geç başladı, o yüzden AVR yakasına göre nisbeten daha düzenli bir yapılaşmadan söz edebiliriz (bazen söz edemeyeceğimizi de düşünüyorum ama, kentsel dönüşümle s.tılar şehrin yapısına)
* Eğer işyeri vapur/deniz otobüsü ile ulaşılabilecek gibiyse lokum gibi olur, buna "çekmek" diyemeyiz.
* Genel sebep aileyi oluşturan herkesin İstanbul'un farklı bölgelerinde okuyor / çalışıyor oluşu.
0
SiyamkedisiZorro
(09.11.17)
İş ve ev aynı kıtada bile olsa bu şehirde trafik sorunu var, o yüzden normal karşılayabiliyor insanlar yol mesafesini, böyle tahmin ediyorum.
0
turuncu tonlarda
(09.11.17)
1 sene boyunca kita + sehir degistiriyordum. Istanbul avrupa yakasi eskiden sehrin bati siniri sayilabilecek bir ilcede yasiyorum, isyerim istanbul'un dogu sinirina komsu baska bir sehirdeydi. Evimi seviyorum, ailemle yasiyorum ve ailemle yasamayi seviyorum. Isimi de seviyordum. Servisim vardi. Dolayisiyla yolda okuyacak-izleyecek bir sey bulduktan ya da uyuyabildikten sonra cok da atla deve bir zorlugu yok. Ustune bir de gunde iki kere bogaci manzarasi. Daha ne olsun.
0
unionall
(09.11.17)
Aslinda bunun nedeni turkiyede bireylerin aileden kopamiyor olusu ve kendi ayaklari ustunde duramiyor olusu yatiyor.

Ilk olarak tr de 35 yasina gelmis bile olsa eleman hala aileyle yasiyor evli degilse. Buldugu is farkli kitada olsa bile evden ayrilmak aklinin ucundan gecmiyor.

Ikinci olarak evlerin yuksek fiyati engel oluyo, aile ile kalmak daha ucuza geliyor.

Ucuncu olarak gebelde bireyler pek mantikli kararlar vermiyorlar her gun 3 saat yolda gecirip 12 saatlik mesai ardindan eve gelip uyuyor, her gun ayni rutinden sanirim ayamiyor olaya.

Zamanin kiymetini bilmiyor kimse. Yolda gecen saatleri hesap etmiyor ya da edemiyor.
0
kurnaz
(09.11.17)
millet evine yakın iş bulamıyor, bekarsa zaten ailesiyle yaşıyor genelde, bir raddeden sonra da zaten işyerine yakın ama sosyal hayata daha yakın bi yerlere (beşiktaş, beyoğlu, kadıköy, mecidiyeköy, ortaköy vs..) taşınıyor. mevzubahis kadıköyse işyerine uzak olmasına da tahammül edebilen bir kitle de var.
0
yuto
(09.11.17)
(2)

iyilik mi yapmak istemiş?

istanbul kanatlarimin altinda
merhaba gene ben. bu aralar da ne çok soru sordum. (git: 1238163) bu duyurum üzerine şöyle bi mesaj aldım:x-“hangi marka istiyorsaniz uygun fiyatli bulabiliriz size (kendimiz degil, amazon dan)”ben- “teşekkür ederim. amazon’dan ben da bakabiliyorum. siz faklı olarak ne yapacaksınız? bu işten çıkarın
merhaba gene ben. bu aralar da ne çok soru sordum.

(git: 1238163)
bu duyurum üzerine şöyle bi mesaj aldım:

x-“hangi marka istiyorsaniz uygun fiyatli bulabiliriz size (kendimiz degil, amazon dan)”
ben- “teşekkür ederim. amazon’dan ben da bakabiliyorum. siz faklı olarak ne yapacaksınız? bu işten çıkarınız ne olacak? :)”
x- “çıkar meselesi değil. sizi fiyat karşılaştırması yapan sitelere yönlendirecektik. çıkarımız olsa link yönlendirmesinden anlardınız. ama madem çok biliyorsanız kendiniz bakın.”
demiş ve sonra da beni engellemiş. cevap da atamıyorum şimdi.

nedir bu? bana çok da karşılıksız iyilik yapacaklarmış gibi gelmedi. bir kere birkaç kişi olduklarından bahsetmiş. iş olarak yapıyorlar sanki bunu.
bir de karşılıksız iyilikse eğer, bahsettiği fiyat karşılaştırması yapan siteyi yazabilirdi direk. ayakkabının modelini duyuruda yazmışım, “bak burada daha ucuzu var” diyebilirdi. ama diğer yandan kötü bir amacı da yok gibi yani ne olabilir ki.

siz ne düşünüyorsunuz?

buraları okuyorsa eğer, beni engellemesine bozuldum, iletişimle her şeyi çözebilirdik oysa :)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(08.11.17)
direkt çıkarınız ne bundan demen hoş olmamış sanki. bi sonraki hamleyi görüp öyle tepki verseydin.
0
elorelia
(08.11.17)
amaaan. mesajda gülen yüz koyarak aslında “senin bundan çıkarın ne olm dökül bakayım” havası vermeye çalışmıştım, arkadaşça bir geyik muhabbet yani. çıkarı olmasıyla da bi sıkıntım yoktu ki zaten. ama tabi yazıyla yazınca böyle yanlış anlaşılmalar olabiliyor sanırım.
0
🌸istanbul kanatlarimin altinda
(08.11.17)
(8)

Yumurta haşlanırken niye çatlar?

portakal
İnternette araştırdım ama net bir cevap bulamadım, bu konuda bilgisi olan var mı? Ayrıca bunu engellemek için ne yapabiliriz?
İnternette araştırdım ama net bir cevap bulamadım, bu konuda bilgisi olan var mı?
Ayrıca bunu engellemek için ne yapabiliriz?
0
portakal
(08.11.17)
soğuksa çatlar.

oda sıcaklığındakiler genelde çatlamaz.
0
xiii
(08.11.17)
kaynayan suya soğuk yumartayı direkt bırakırsanız çatlıyor. bi yemek kaşığına oturtup buharında bi süre ısıttıktan sonra yavaşça suya salmanız lazım.
0
elorelia
(08.11.17)
sanırım sebebi yüksek sıcaklık farkı. yani suyun kaynaması, yumurtanın ise soğuk olması. kaynar suya atılan yumurtanın yüzeyi birden ısınır ama iç bölgeleri hala soğuktur. daha soğuk olan yüzey kendini çeker, sıcak olan yüzey genleşir. çekme gerilmeleri sonucu yumurta çatlar.

bunu önlemek için,
1-yumurtayı soğuk suya koyup sonra suyu kaynatmak
2- illa kaynar suya yumurta atılacaksa yumurtayı dolaptan çıkardığın gibi değil oda sıcaklığındayken kaynayan suya atmak
3- kaynayan suya tuz koyup yumurtayı içine bırakmak

yapılabilir.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(08.11.17)
ya bence cevap bunlar değil, tamamen kabuk yapısıyla alakalı. iki yumurta olsun aynı soğuktan aynı suya girsin, aynı şiddetle bırakılsın biri çatlıyor biri aynen duruyor, al sana kontrollü deney. bence kabukta ince çatlak olunca kaynama etkisiyle olay büyüyor.
0
pamuk helvalar cebe
(08.11.17)
Yunurta haşlama makinesi olanlar bilir yunurtanın içinde gaz da var o çok fazla genleştiği için çatlıyor.
Bunun için geniş tarafını deliyoruz haşlamadan önce gazın çıkması için.
Eğer delmeyim öyle aparatım filan yok dersen yumurta iyice oda sıcaklığına gelsin ve suyla beraber ısınsın
0
kararsızataletfilozofu
(08.11.17)
tuz atılır diye biliyorum. emin olamamakla beraber sanki sirke de olabiliyordu tuz yerine.
0
balik kraker
(08.11.17)
internette okumuştum bugün uyguladım. tuz koyunca çatlamıyor. gerçi geçen hafta tuz koymamıştım o zaman da çatlamamıştı :))
0
burya
(08.11.17)
Tamamen sans eseri, yumurtanin yapisi ile alakali.

Bununla ilgili deney yapilan bir video izlemistim. Yumurtayi catlatmama ve hani bazen yumurtanin kabugu soyulurken yumurta kabuga yapisir da parca pincik olur ya - onu engellemenin yolunu ariyorlardi.

onlarca test yaptilar farkli yumurtalar, farkli sicakliklar, tuz, karbonat ve diger numaralar... Farkli tip yumurtalar markalar vs.

Sonuc olarak hic biri fark ettirmedi, yumurtanin catlayacagi varsa catliyor. Bazi yumurtalar da ne yaparsan yap kabk yumurtaya yapisiyor.
0
robokot
(08.11.17)
(3)

apartman yönetim toplantısı - kimsenin yönetici olmak istememesi

joehigashi
bu gün bizim apartmanda bu olay vuku bulacak. Apartmanda hepi topu 6 daire dolu 8 dairelik apartman. bir tanesinde de kiracı oturuyor. İşin tuhafı yaptığımız nabız yoklamalarına göre de kimse yönetici olmak istemiyor. Zaten apartman sakinlerinden altlı üstlü 2 komşu gürültü tartışması yaşamış hatta
bu gün bizim apartmanda bu olay vuku bulacak.

Apartmanda hepi topu 6 daire dolu 8 dairelik apartman. bir tanesinde de kiracı oturuyor. İşin tuhafı yaptığımız nabız yoklamalarına göre de kimse yönetici olmak istemiyor. Zaten apartman sakinlerinden altlı üstlü 2 komşu gürültü tartışması yaşamış hatta bir tanesi kapıya polis göndermiş. Ayrıca apartmanda bir iskan sorunu da var müteahhit kendi kafasına göre hesap yaparak su ve elektrik faturalarını hanelere yansıtmış bir çok kat sakini buna itiraz ediyor. bu günde gündemi bu konular oluşturacak ama benim için en önemlisi şu apartman yöneticisi mevzusu.

Özetle ben daha önce yönetim işlerinde apartman toplantılarında hiç bulunmadım yönetici olmayı da istemiyorum bu eve taşınana kadarda müstakil evdeydim.

eğer yönetici seçilmezse apartmandaki muhtelif işler nasıl yürür ? Kimse yönetici olmazsa sanırım her hane belli bir süre yönetici oluyor bu süre neye göre belirleniyor ? en az veya en fazla ne kadar olabilir ?

Teşekkürler.
0
joehigashi
(08.11.17)
KMK Madde 34:

Kat malikleri, anagayrimenkulün yönetimini kendi aralarından veya dışardan
seçecekleri bir kimseye veya üç kişilik bir kurula verebilirler; bu kimseye (Yönetici), kurula da (Yönetim kurulu) denir.

Anagayrimenkulün sekiz veya daha fazla bağımsız bölümü varsa, yönetici atanması mecburidir.

Anagayrimenkulün bütün bölümleri bir kişinin mülkiyetinde ise, malik kanunen yönetici
durumundadır.

Yönetici, kat maliklerinin, hem sayı hem arsa payı bakımından çoğunluğu tarafından atanır.

Yönetici her yıl kat malikleri kurulunun kanuni yıllık toplantısında yeniden atanır; eski yönetici tekrar atanabilir.

Kat malikleri anagayrimenkulün yönetiminde anlaşamaz veya toplanıp bir yönetici atayamazlarsa, o geyrimenkulün bulunduğu yerin sulh mahkemesince, kat maliklerinden birinin müracaatı üzerine ve mümkünse diğerleri de dinlendikten sonra, gayrimenkule bir yönetici atanır.

Bu yönetici, aynen kat maliklerince atanan yöneticinin yetkilerine sahip ve kat maliklerine karşı sorumlu olur.

Sulh mahkemesince atanan yönetici, bu atanma üzerinden altı ay geçmedikçe, kat malikleri kurulunca değiştirilemez Ancak haklı bir sebep çıkarsa, onu atamış olan sulh mahkemesi, değiştirmeye müsaade edebilir.

*** Söz konusu kanun: www.mevzuat.gov.tr
0
teknikekip
(08.11.17)
bizim apartmanda da benzer bir durum var. son apartman toplantısına ben de gitmedim ama orada kimse yönetici olmak istemeyince herkesin sevip saydığı ama toplantıya katılmayan birini yönetici yapmışlar :D ertesi gün apartmanın whatsap grubunda söylediler. ama görevleri bölüştüler, her şeyi adama yıkmadılar. örneğin bizde de iskan olmadığı için ortak elektrik su geliyor. bunların dairelere bölünmesi lazım. apartmandan birisi bir excel tablosunda her dairenin kullanım oranlarına göre gelen ücreti dağıtıyor, whatsapta açık açık paylaşıyor. bir başkası ibanını verdi, hepimiz ödeyeceğimiz miktarları ona gönderiyoruz, faturaların toplu ödemesini o yapıyor. bir başkası arada bir mütahiti darlıyor hani bizim iskan diye :D yönetici de başka bi konu çıkarsa karışacak ama şimdiye kadar pek sesi çıkmadı.

bence siz de yapılacak görevleri listeleyip gönüllü olanlara paylaştırın. formaliteden de birini seçin yönetici olarak. zaten az daire varmış çok iş çıkmaz.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(08.11.17)
bizde siraya kondu. siraya koyun ya da cekilis yapin
0
oscar
(08.11.17)
(8)

kışlık ayakkabı, amazon ve black friday

istanbul kanatlarimin altinda
miriba!biraz karışık bir soru olacak. cevaplayanlara şimdiden teşekkürlerimi sunarım.kışlık ayakkabı ya da bot alacağım. kriterlerim; gore-tex'li, hafif ve sağlam olması, şöyle torunumun toununa kadar dayansın mesela :p bundan önceki 6 senede tabanı düşen lafuma botlarım gibi hüsrana uğramak istemiy
miriba!

biraz karışık bir soru olacak. cevaplayanlara şimdiden teşekkürlerimi sunarım.

kışlık ayakkabı ya da bot alacağım. kriterlerim; gore-tex'li, hafif ve sağlam olması, şöyle torunumun toununa kadar dayansın mesela :p bundan önceki 6 senede tabanı düşen lafuma botlarım gibi hüsrana uğramak istemiyorum. genellikle şehirde giyeceğim, arada bir de kampa gidiyorum orada da giyeceğim. ama kamp derken öyle dumanlı dağlarda kaybolmaca kampları değil, keyif kampları. ayağımı sıcak tutsun, terletmesin ve su almasın yeter.

başta asolo istiyordum ama onlar çok dağcı ayakkabısı. o yüzden biraz daha kibar olan salomonda karar verdim.

soru 1: salomon iyi midir? aşağıdaki modelini almayı düşünüyorum. fiyatı inanılmaz ucuz değil mi? ya da başka marka/model önerisi olan var mı?

www.amazon.com

2: amazon kullanmayı bilmiyorum :D normal internet alışverişinden bir farkı var mı? internette araştırdığım kadarıyla hep amazon.de sitesinin kullanımı anlatılmış. amazon.com'dan mı, amazon.de'den mi almamız lazım, yoksa bir şey fark etmiyor mu?

3: şu gümrük olayı nasıl oluyor? almayı düşündüğüm bot 100 dolar olduğu için gümrüğe mi takılacak?

4: black friday'de fiyatlar daha da düşer mi? ne kadar düşer, beklememe değer mi?

sevgiler, saygılar ve iyi çarşambalar.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(08.11.17)
4. Fiyatlar düşer kesin.
0
dedimmidemedimmi
(08.11.17)
1- Bu tarz sorularda ben hep Columbia'nın botlarını öneriyorum çok memnun olduğum için. Senelerdir kullanıyorum, hem sıcak hem hala yepyeni duruyor.(6. sene olcak) Ayaykları üşüyen biri olarak senenin yarısında kullanıyorum neredeyse.
salomon kullanmadım ama benzer markalar ve ondan da memnun olan var çokça.
2-bilmiyorum.
3-3o euro üstü gümrüğe takılıyor ve fiyat üstünden %18-20 bir fark ödüyorsunuz.
4-hem yurtdısında hem de burada indirim olur o dönemde ama bence zaten o ürüne + shipping + vergi ile vereceğiniz paraya burada da indirimde bulursunuz istediğiniz ayakkabıyı.
Hatta indirim sitelerine bakın su an bile daha uygun fiyatlarda var.

edit:altta yazılınca ben de ekleyeyim deidm , columbia için de aynı şekilde, 1 ya da 2 numara büyük almak gerekiyor.denemeden riskli tabii.
0
demoniclewinsky
(08.11.17)
1- Markayı bilmiyorum ama yorumlarda kalıpları büyük denmiş, ona dikkat.
2- Bir fark yok.
3- Takılmayacak, amazon sipariş sırasında gümrük+kargo ücretini de çekecek. 38 dolar bu ürün için.
4- Düşer.

Görünüşe gelirsek, Asolo'ya baktım şimdi. O ne kadar dağcı ayakkabısıysa bu da o kadar dağcı ayakkabısı, adında da trekking var zaten. Şehirde böyle bir ayakkabı giymenin anlamı yok bence, hepsi birbirinden çirkin ve kaba. Deri botlar çok daha estetikler.
0
i was made for you
(08.11.17)
@demoniclewinsky columbia'ya da bakacağım, doğru diyorsun o da güzel marka. fiyat konusunda da, istediğim bot türkiye'de 700 lira civarında satılıyor. daha ucuzunu nerede buldun?

@i was made for you ne yaptın ya, deri botla bunlar kıyaslanır mı :) deri bot su geçirir, ayağını üşütür, tabanı kayar vs. bir de deri botu kampta giyemem tabi. diğer yandan bunların görünüşleri benim hoşuma gidiyor. pek kibar bir giyim tarzım yok zaten. kombinlerime bu tarz botları daha çok yakıştırıyorum :p
0
🌸istanbul kanatlarimin altinda
(08.11.17)
Columbia genelde Boyner ve boyner grubundan morhipo'da indirimde oluyor.
www.morhipo.com

Trendyol'da columbia bulamadım ama salomon var fakat numaraları sınırlı muhtemelen.
www.trendyol.com

Bu fiyatlar black friday geyiğine düşer muhtemelen bir de boyner'de indirim çekleri de oluyor belirli miktar üzerine dönem dönem.

edit: sonradan şunları da buldum, north face vs de var.

www.1v1y.com
www.1v1y.com
0
demoniclewinsky
(08.11.17)
Deri botların su geçirdiği ve üşüttüğü yanlış bir genelleme. Mesela şu klasik model waterproof, su geçirmiyor.

www.timberland.com

Daha şık ve değişik tasarımlara örnek vermek gerekirse.

www.timberland.com
www.timberland.com

Benim birkaç sene önce aldığım bir Timberland var, onda waterproof özelliği dahi yok ve su geçirmiyor.

Nike'ın şöyle bir modeline sahibim bir de, su geçirmiyor ama kayıyor bu mesela, Nike ne anlar bottan.

sneakerbardetroit.com

Neyse bunları su geçirmemenin gore-tex denen şeye özgü olmadığını anlatmak için yazdım, beğeniyorsan al tabii ki.
0
i was made for you
(08.11.17)
1- Salomonu bot olarak kullanmadım ama sağlamlık bakımından Asolo çok daha iyidir.
Bir de Merrel şehir kullanımına çok uygun bir model çıkardı bu sene. Trekking botlarının şehirde kullanımda en büyük dezavantajı tabanlarının vıjt vıjt kaymaları. Hele ki vibram taban çok fena. Merrel'in modelinde ise tabanda farklı yapılar kullanmışlar şehirde kaymaması için. Mağazada da denedim çok rahat.
Çok pahalı olduğu için ve tipini sevmediğim için ben almadım, model şu:
www.spx.com.tr

2. Amazon hiç kullanmadım, zamanında birçok şey almak istemiştim deli gibi kargo parası çıkmıştı onu hatırlıyorum. Ve çok uzun sürüyor gelmesi.

3. 107 dolarlık bir bot aldım, henüz ulaşmadı ama gümrükten geçti, PTT'nin sitesinden baktım 76 TL vergi çıkmış. Aldığım site: trekkinn.com
Vergili ve kargo ücretli hali bile burada satılanlardan 200 TL daha ucuza geldi.

4. Bilmiyorum.

Ama %90 oranda şehirde kullanım için treking botu almak gereksiz bence.
0
peggy
(08.11.17)
araya giriyorum biraz ama (glazed ginger diye geçen Timberland de çok şıkmış gerçekten) bende klasik sarı olanından var ve belki ben fazla üşüyorumdur bilmiyorum, kesinlikle kar botları kadar sıcak tutmuyor.

bende şu var;
www.morhipo.com
o kadar güzel ve sıcak ki kış gelsin de giyeyim diye bekliyorum :D ♥
0
demoniclewinsky
(08.11.17)
(14)

evi kiraya verirken.

egokalp
geçen sene yeni yapılan bir siteden bir daire aldık. şimdi kiraya vereceğiz.sorum şu. şimdi bu daireyi alırken içinde ankastreler, bulaşık makinesi, klima mevcut olarak aldık. ve bunlar gömülü. kiralamadan önce bunları söktürüp kendi evime mi almalıyım. yoksa mutfakta takım halinde mi bırakmalıyım.
geçen sene yeni yapılan bir siteden bir daire aldık. şimdi kiraya vereceğiz.

sorum şu. şimdi bu daireyi alırken içinde ankastreler, bulaşık makinesi, klima mevcut olarak aldık. ve bunlar gömülü. kiralamadan önce bunları söktürüp kendi evime mi almalıyım. yoksa mutfakta takım halinde mi bırakmalıyım. kiracı piç eder diye korkuyorum. bu işin raconu nedir nasıl olur bilmiyorum.

resmini de atayım çünkü bunlar takım gibi duruyor.

i.hizliresim.com

yani ben söktürsem adam oraya dışarıdan fırın, bulaşık makinesi alsa abzürt durur gibime geliyor. ayrıca benim de fırın ve bulaşık makinesine ihtiyacım var.


bir sorum daha biraz araştırınca kira sözleşmesini noterde yapmayı tavsiye ediyorlar. bunun ücreti nedir? birde kira sözleşmesine şunu şunu eklemeyi unutma diye tavsiyeniz varsa çok makbule geçer.
0
egokalp
(07.11.17)
Kiraci pic ederse? diye depozito aliniyor zaten.
Tabi ki sokup evinize koymayaksiniz :D
Ihtiyac varsa o baska tabi ama mutfakli kiraya verirsiniz iste.
0
kuehles blondes
(07.11.17)
depozito alın ve sözleşmeye çalışır vaziyette teslim edilenler diye bu cihazları not edin.
0
baymayself
(07.11.17)
o ürünleri çıkartma. uğraşmana, yaptığın masrafa değmez. mutfağına zarar verirsin. kira sözleşmende evinde bu tarz ne varsa teker teker belirt. noter olayı konusunda pek bi bilgim yok ama eşyalar, banyo gibi detayları belirt.
0
silah taciri
(07.11.17)
aa ayıp ayol. kiracı klimanın nesini piç etsin. biz de kiracıyız, ankastre mutfak ve klimalı evimiz. hiçbir şeyi de bozmadık. ev yapılırken baştan diyecektiniz bu ankastreleri klimayı falan buraya takmayın diye.

kira sözleşmesinde evdeki her şey yazıyor zaten, markalarıyla ve modelleriyle birlikte üstelik. biz sözleşmeyi noterde yapmadık, kırtasiyeden alıp yaptığın yetiyor diye biliyorum.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(07.11.17)
herkes ağız birliğiyle saldırınca şaşırdım :-) sonuçta normal bi ev kiraladığınızda içinde hiçbirşey olmuyor bütün eşyalarını dışarıdan getiriyorsun ondan sordum.

depozito 2 kiradan fazla kimse vermiyor. ki o iki kira anca yeni taktırdığım kombiyi karşılar. daha önce de dilimiz kiracıdan yandı ondan biraz tedirgin davranıyorum.

neyse bakıcaz artık bi çaresine.
0
🌸egokalp
(07.11.17)
Ankastre demirbaştır zira yerine de dışarıdan alınan bir şey uymaz her zaman uysa bile birkaç sene sonra kiracı taşınsa elindekileri bir yere uyduramaz.
İstiyorsanız klimayı alabilirsiniz tabii. Ankastreli evde oturduk, ankastreli üç klimalı evimizi kiraya verdik hiçbirinde de bir şey olmadı.
0
kullanıcıadımbuolsun
(07.11.17)
demirbaş diye hepsini belirtin 2-3 aylık kira şeklinde depozito alın değerlerine göre sonra devam. aspiratör zor olur ama bulaşık makinesi ve fırın kolay sökülüyor çekince gelir ikisi de. illa sökeceğim derseniz öyle yaparsınız.
0
argent dawn
(07.11.17)
eskiden ankastre mutfak, duşakabin yoktu.
bu mantıkla yola çıkarsanız duşakabini de sökün, kiracı kendisi getirip taktırsın. giderken de götürür...

bu tip eşyalara; ankastre, kombi, duşakabin, varsa gardırop...vb. evin demirbaşı denir. kira sözleşmesinde neler bulunduğu ve hangi kondüsyonda teslim edildiği açıkça yazılır.
kiracı sizin evinize ankastre taktırsa giderken söküp götürse ne yapacak? yeni taşınacağı evde kullanabileceği garanti değil? her taşındığı ev için yeni donanım mı edinsin? ama o ev sizin. içine olması gereken eşyaları temin edip bırakırsınız, her gelen kiracı kullanır.
insafsızlık etmek isteyen merak etmeyin, ankastreniz olmasa da zarar vermenin bir yolunu bulur.
olmayan kapılar, kırık klozetler, hatta mutfak tezgahları gördü bu gözler...
0
strawberry first
(07.11.17)
tahliye taahhütnamesi imzalatın, tarihi boş bırakın.


Halen kiracı olarak kullanmakta olduğum yukarıda yazılı adresteki taşınmazı hiçbir ihtar ve ihbara gerek kalmadan kayıtsız ve şartsız olarak 6570 sayılı gayrımenkul kiraları hakkındaki kanunun 7. maddesi A bendi gereğince yukarıda belirtilen tarihte tahliye edeceğimi boş ve sağlam olarak adı geçen mal sahibinin icrai takibata geçerek yapacağı bilumum masrafları ve tahliyeyi geciktirmemden dolayı uğrayacağı zarar ve ziyanları hiçbir ihtar, ihbar ve hükme gerek kalmadan derhal nakden ve peşinen ödeyeceğimi beyan kabul ve taahhüt ederim.
0
Absinthe75c
(07.11.17)
ankastreler evde durursa demirbaş statüsüne girecek, bi arıza olursa senden tamir masrafını almaları normal olacak, yani kombiden bi farkı olmayacak aslında. kiracı çıktığında zarar görmüş eşyalar varsa onu depozitodan düşebilirsin anca.
0
yuto
(07.11.17)
Tahliye taahhutnamesi imzalatabilecek adam bulamazsın öyle dunya yok
0
steward
(07.11.17)
Arkadaş kiracı kombiye ne yapabilir? Sanıyorum ev sahipleri arasında gizli bir anlaşma var ve “aşağılık kiracılara acımayın” diye maddesi mevcut.

Benim başımda da var bir adet. Taktırdığı no name dandik kombi bozuldukça “sen kombiyi kullanıyursun onun içim bozülüyür” diyor. Ben yaptıracakmışım, giderken de götürebilirmişim onun beş para etmez kombisini.
0
kumulatifvergimatrahi
(07.11.17)
@kumulatif soyleyeceğim de inanmayacansın. daha önce kiracımız son 3 kirayı ödemedi. çık deyincede kombiyi söküp götürdü. bi kombi 2 bin lira.

sen bu milleti tanımamışsın. birbirine kazık atmak için herşeyi yapan bi memleket burası, hırsızlar memleketi. düzgün ahlaklı insanlar kesinlikle azınlıktalar.

kanun zaten kiracıyı koruyor her türlü. ev sahipleri magdur olmamak için çabalıyorlar.
0
🌸egokalp
(07.11.17)
o tahliye taahhütnamesini başına silah dayamadığın hiç kimseye imzalatamazsın.

kimse de kombisi olmayan evi kiralamaz. kiracı açısından hiçbir mantığı yok.

bulaşık makinesi, fırın size kalmış da, kiracının evi tutmak istememe olasılığı artar.

noterin de bir etkisi olacağını düşünmüyorum. notersiz yapınca da gayet geçerli bir belge.
0
wilhelmwasmuss
(07.11.17)
(4)

concerta gibi olup reçetesiz satılan konsantrasyon ilacı

senolll
böyle bir şey var mı?ya da ilaç gibi etkili çözümü olan yöntem?Teşekkürler
böyle bir şey var mı?
ya da ilaç gibi etkili çözümü olan yöntem?

Teşekkürler
0
senolll
(07.11.17)
o ilaç çok kötü etki yapıyor gerçekten teşhis edilmiş bir hastalığınız yoksa. :( belki kullanmazsınız zaten ama yine de görmüşken belirteyim dedim.
0
nıç
(07.11.17)
yarım litre sade şekersiz kahve.

acemi +1, concerta bir ilaç ve hastalara veriliyor. tembellik ise hastalık değil ve ilaçla çözülmez. bir gün hasta olup da gerçekten ilaç kullanmak zorunda kalmazsın umarım.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(07.11.17)
@istanbul kanatlarımın altında, ilaç olduğunu ve hastalara verildiğini ben de biliyorum. tembel damgası yapıştırmadan önce bilmediğin durum hakkında yorum yapmamanı öneririm.
0
🌸senolll
(07.11.17)
abi bilemiyorum, çevremde o kadar çok concerta kullanan var ki. okulunu bitirememiş adam uzatmış da uzatmış, concerta atıp vizeye çalışıyor. bir de nasıl işe yaradığını falan anlatıyor. bir diğeri iş hayatını nasıl olumlu etkilediğini, concerta sayesinde nasıl sıkı çalıştığını ve müdürünün gözüne girdiğini anlatıyor. bir başkası alkolle concerta alıyor sırf kafa yapsın diye. insanların bu cehaleti inanılmaz. senin durumun ne bilmiyorum ama soruyu soruş tarzın çok farklı olduğunu düşündürmedi.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(07.11.17)
(9)

tek derdi iyi bal almak isteyen insan?

sizofren06
peyniri bulduk zeytini de bulduk sıra balda. bal lazım arkadaşlar. ama doğal olanından nereden buluruz nasıl buluruz? iyi bal oldugunu nasıl anlarız?
peyniri bulduk zeytini de bulduk sıra balda. bal lazım arkadaşlar. ama doğal olanından nereden buluruz nasıl buluruz? iyi bal oldugunu nasıl anlarız?
0
sizofren06
(07.11.17)
fotrsapka
(07.11.17)
eğriçayır a bkz.
0
kobretti
(07.11.17)
arkadaşımın kendi arıları var bal satıyorlar istersen onlardan alabilirsin.
0
sta
(07.11.17)
Dostum iyi bal bulman neredeyse imkansiz. Arisina seker vermeyen arici yok.Daha once sekersiz bal yemis olsan, en azindan kotunun iyisini secebilirdin. Bal secerken senin yogunlasman gereken konu, balin kokusu olmali. Sekersiz balin cok yogun bir kokusu olur. Onun disinda rengi onemsizdir bazen daha koyu bazen daha acik renklerde olabilir.
0
tezek
(07.11.17)
Bal her türlü çok az yenmesi gereken bir şeker kuyusu, doğal moğal diye gidip bir kilo bala 100 lira verme derim.
0
i was made for you
(07.11.17)
annemin sözü: iyi bal şekerlenir :) gerçekten de öyle. bizde de kavanozdaki bal bi süre sonra böyle tane tane, içine toz şeker atmışsın gibi oluyor. onu bir kaseye döküp kasenin altına sıcak su koyup benmari usulü eritiyorsun yemeden önce.

bizimkiler gerçek balı buluyor valla, küçük bir ilçede yaşamanın güzellikleri. bana da gönderiyorlar. tadından bile anlaşılıyor aslında. bizim orada (çanakkale çevresi) köylerde yapan çok. bulunduğun yerde de küçük ilçelerin pazarlarına gidip bir iki soruştursan, özellikle yaşlılara falan sorsan bulursun bence. internettekilere güvenme ama.

ayrıca bal dünyadaki en yararlı şey olabilir. ben boğazım falan acırsa direk bi kaşık bal ya da ballı limon falan atıyorum yatmadan önce, hiçbir şeyim kalmıyor. nurofen falan hikaye. daha bir sürü şeye de iyi diyolla. yiyiniz.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(07.11.17)
dedem arıcıdır. Daha doğrusu arıcılığı pek maddi amaçla yapmıyor. Arıya şeker/şerbet vermeyen nadirdir. Dedem yazın arılarını yaylaya götürür ve orada organik/doğal bal elde eder. Şekersiz bir balı ancak ve ancak tanıdığından alabilirsin. Çünkü bal olayında şerefsizlik çoktur. Bu sene dedemden 1 petek bal anca alabildim çünkü bu sene arı bal yapmamış.

Şeker verilmiş balı kaşığın/çatalın ucundan sarkıtırsan damlamaya yakın bir şekilde akar. Doğal bal ise uzayabildiği kadar uzayıp öyle akar. Doğal balda yoğun çiçek kokusunu alırsın. Petekli bal alacaksan dümdüz, bembeyaz ballara şüpheyle yaklaş. Petekte hafif renk farklılıkları varsa, koyuya yakınsa o balın şekersiz olma olasılığı daha yüksektir.

Bir de belli başlı bal çeşitleri vardır. Ayçiçeği, çam balı, kekik balı vb. gibi. Ayçiçeği balı değer açısından düşüktür. Çam balı da öyle yüksek değere sahip değildir. Benim tavsiyem kekik balı bulman. Kokusu efsanedir. Alışık değilsen birazcık boğazını yakabilir ama doğal bir antibiyotiktir.

aahh ahh 1999 senesindeki bal bir daha olmadı.. 120 kovan arı, yaklaşık 6 ton doğal, organik bal..
0
silah taciri
(07.11.17)
Bana ulaşıyor.

Beğenmezse, şüphesi varsa da parasını iade alıyor =)
0
6 yasimdan beri metal dinliyorum
(07.11.17)
Artvin’den getirtiyorum ben, biraz pahalı oluyor ama lezzeti gayet iyi
0
saklisecilmemis
(07.11.17)
(8)

ne izlesem ya?

eksimtrak
yaklasik bir senedir dogru duzgun dizi ya da film izleyesim yok.en son westworld izledim onceden breaking bad, madmen, always sunny in philadelphia vs izlerdim daha oncesi dr house lost the wire filan. better call saul / the walking dead yarida biraktim sarmadi.
yaklasik bir senedir dogru duzgun dizi ya da film izleyesim yok.
en son westworld izledim onceden breaking bad, madmen, always sunny in philadelphia vs izlerdim daha oncesi dr house lost the wire filan. better call saul / the walking dead yarida biraktim sarmadi.
0
eksimtrak
(07.11.17)
herkes stranger things izliyor diye biz de başladık. iyi sarıyor çok güzel dizi.
black mirror da çok iyi.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(07.11.17)
Mentalist <3
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(07.11.17)
louie izle. kim ne izlesem diye sorsa aynı tavsiyeyi veriyorum, pişman olmayacaksın.
0
vedatchilipeppers
(07.11.17)
westworld sevdiysen the handmaid's tale izle
0
cell gene
(07.11.17)
black mirror, stranger things +1
ayrıca firefly kesinlikle öneririm.
0
return_of_turks
(07.11.17)
5. sezonda mecburen bitti ama House of Cards ın hala gideri var bence.
The handmaid's tale +1
0
boreas
(07.11.17)
Black Mirror s03e01

Bölümlerin birbiriyle alakası olmadığı için aç izle bir etkisi olmaz.

Bir de İngiliz mizahını seviyorsan Peep Show ve The Inbetweeners.
0
catch the arrow
(07.11.17)
sense8 ?
0
kismisolungac
(07.11.17)
(16)

Makyaj yapmayan kadın bakımsız kadın mıdır?

ms brownstone
Bence değildir ama çevremdeki hemen hemen herkesin bakış açısının benimkinin tersi olduğunu fark ettim. Sanki makyaj yapmamak çok anormal bir şeymiş de normali her gün makyajlı dolaşmakmış gibi bir algı var. Ne düşünüyorsunuz bu konuda? Mesela iş yerinde falan makyaj yapmayan bir insan yapanlardan d
Bence değildir ama çevremdeki hemen hemen herkesin bakış açısının benimkinin tersi olduğunu fark ettim. Sanki makyaj yapmamak çok anormal bir şeymiş de normali her gün makyajlı dolaşmakmış gibi bir algı var.

Ne düşünüyorsunuz bu konuda? Mesela iş yerinde falan makyaj yapmayan bir insan yapanlardan daha mı anormal sizce de?

Bir de en çok aramızda okula, işe falan hiç makyaj yapmadan giden kadın var mı bunu merak ediyorum. Resmen günlük hayatta makyaj yapmamış kadın görmüyorum gibi bir şey ve yapmayanların garip karşılanması da çok saçma geliyor bana. Ben hayatımın %90'ında falan makyaj yapmıyorum ve bunu yapan tek insan değilimdir diye düşünüyorum. Değilim di mi kızlar? :(
0
ms brownstone
(03.11.17)
Alakasi yok bence. Tertipli olmasi kafi
0
oldboy
(03.11.17)
hayır. aksine güzel kadındır.
0
petek
(03.11.17)
Pis ve dağınık insan bakımsızdır. Ama makyaj=bakım algısı daha yaygın.
0
jazzabel
(03.11.17)
erkeğim, ben belirgin olmadığı sürece makyaj yapılıp yapılmadığını anlayamıyorum bile. hatta "ne güzel al al yanakları var" dediğim kızı makyajsız görünce "anaa makyaj mıymış lan o" diye şok geçirdiğim oldu, düşün o kadar uzağım mevzuya. haliyle bakımlılık kriterlerimden biri değil makyaj. anlamıyorum çünkü. genel olarak ağzı burnu kokmuyosa, güzel kokuyosa (ya da kötü kokmuyosa), parmağını tırnağını yemiyosa, yarısı sökülmüş ojeyle dolaşmıyosa, saçı başı düzgünse (düzgünlükten kastım belirli bir forma sahip olması sadece, orman kaçkını gibi olmaması yeterli) benim gözümde "kendine bakan kadın" izlenimi uyandırır o kişi. makyaj, krem gibi zımbırtılar işin ekstrası olur, ki birlikte olmadığım birinin ne kremi kullanıp neresine nasıl baktığını zaten bilmem.

haa kadınlara sorduysan onlar zaten itinayla gömer seni birazdan. siz hem kim ne makyaj yapmış ne halt etmiş anlayabiliyosunuz hem de rekabet şeysi var. siz kavga edersiniz şimdi :((
0
der meister
(03.11.17)
plazada çalışıyorum, hiç makyaj yapmıyorum. gerek görmüyorum yani doğallık bence çok daha güzel. kimse de bu güne kadar bakımsız demedi yüzüme karşı ama arkamdan diyorlar mıdır bilmiyorum. demiyorlardır bence :)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(03.11.17)
hayir, hepimiz beyinsiziz ve uzerimizde buyuk baskilar var.

cokuluslu bir zimbirtida calisiyorum, bir tek hicbir ise yaramayan mudurum suslu biraz. o da calismaya ihtiyaci olmayan, baglantilari sayesinde orada pozisyonlanmis, haftaya annelik iznine defolmasini aylardir bekledigimiz biri. topuklu giymez, ayda bir ojeli gorursun; yuzu ve saci kendiliginde cok iyi gorunuyor; tombul.

turkler kadin erkek cok sikintili.

ayrica olaylara kiclarindan bakiyorlar. gobeginden cekinen, fakat spora gitmek yerine korse giyen erkek insan var...

yine de, orada da, makyajli halinize alisinca, makyajsiz giderseniz (cumle kuramadim) hemen "hasta misin?" diyorlar... gozunun ustunu cizsen, ne guzel olmussun, diyorlar... fenasi, ben haftada 1 gordugum bir calisana bir gun "cicek gibi olmussun" dedim, kadin bana "sadece makyaj yaptigimda begeniyorsun beni" dedi; cok uzuldum.

memlekette sacini boyamaman bile tuhaf bulunuyor.

sacima tirnagima ayiracagim zamani birseyler okuyarak gecirmeyi tercih ederim. yine de uzerimde baski hissediyorum; bunun uzerinde calismak lazim...
0
e haliyle
(03.11.17)
ben yapmıyorum
son 1 senede bi tek kardeşimin düğününde makyaj yaptım. onu da taşradaki kuaför bir yaptı ki biz silip tekrar yaptık :)
çok güzel eyeliner çeken, düzgün makyaj yapan kadın tabi bakımlıdır ama paket program olacak; ojeler kalkmış olayacak, kıyafet ütüsüz (ütü gerektiryor ise) lekeli vs. olmayacak, saçlar yağlı olmayacak, ayakkabılar, çanta vs. dökülüyor olmayacak vs.
ama makyajı hiç yapmayan = bakımsız diye bir algım da yok, yine diğer paket program özelliklerini sağlaması şartıyla.
0
niye ama
(03.11.17)
İlgisi yok.

Hatta geçen bir cevapta da yazmıştım. Fransa'da, İspanya'da 'makeup shaming' akımı var. Birileri gündüz gözü fondötenli mondötenli makyaj yaptığında 'Kendine bakmıyor ki, kusurları var. O yüzden yüzünü boyamış' diye küçümsüyorlar. Bakımlı olmayan kadınların makyaj yaptığını düşünüyorlar.

İş yerine makyajla gelmemek falan dert değil ama saç baş dağınıktır, tırnak içi pistir, bunlarla birlikte makyajsızlık batabilir ama Stolk'un bir makyaj videosunda da dediği gibi 'Sapsarı artıklar kalmış dişin üstüne sürülen kırmızı ruj n'olacak'.

Makyaj bakımın üstüne ekstradan bir seçenektir sadece.

Ancak, şu var. Ben bugün 3 saat uyudum ve gözlerimin altı mosmor olmasa da, uyumadığım 3 km öteden belli. Az mor eklesem Yaşayan Ölülerin Dönüşü'nde oynarım. Bu yüzü istediğim kadar temizleyeyim, istediğim kadar nemleneyim; bakımlı görünmez. O yüzden gözün altına hafif bir kapatıcı sürerek insan gibi görünmeye çalışıyorum. Yine uyumadığım için surat kireç gibi, az allıkla iki renk getirmeye çalıştım. Bu da bakımın bir parçası. Bakım, temiz ve sağlıklı görünmek demek bence. Gerçi, saç baş aldı başını gitti uyandığım zamandan sonra; o da ayrı.
0
aychovsky
(03.11.17)
Valla rahmetli annanem "esas bakım su ve sabun" derdi.. Suya ve sabuna dokunmayanları da kınıyorum buradan bu vesileyle. :)

Bakımlı insan (cinsiyet ayırmaya gerek bile yok) günlük duşunu alır, tırnakları, dişleri, nefesi temizdir. Kıyafetleri temizdir. Eski bile olsa asla lekeli değildir.

Onun dışında makyaj yapması bakım filan değil.
0
old possum
(03.11.17)
sağlıksız alışkanlıkları olan, sağlıksız şeyler yiyen insan bakımsızdır. kadından ziyade herkes için. makyaj falan geçiniz.
0
AlsterWasser
(03.11.17)
Öz bakım ile süslenmek / makyaj yapmak çok farklı şeyler. 2003 yılından bu yana neredeyse hiç makyaj yapmadım. 14 yıldır toplasanız 10 defa değildir. Çok özgür ve doğal hissediyorum. Sistemin dayattığı bütün o kimyasal şeylere vereceğim parayı da çatır çatır gezmeye, yeni şeyler öğrenmeye falan harcıyorum.
0
Phoebe
(03.11.17)
asla, kat'a!
makyajın kadını gizlediğine inananlardanım, en güzel ve doğal göstereninin bile yapay durduğunu düşünenlerdenim. bu makyaj konusuna kadınlar erkeklerden çok takıyor, etrafımda "makyajsızsa bakımsızdır, bok yesin" diyen erkek yok mesela. gerçi her kadın makyajı sadece kendi için yapıyordu dimi, sori...
0
Bruce
(03.11.17)
Ne alaka?
Yüzüme o salak şeyleri süre süre mahvettim zaten. İsteyen bakımsız desin,
Bakımsız olmak tırnak diş ter saç gibi şeylere dikkat etmemektir
0
sagin
(03.11.17)
Bence bunu kişi belirliyor Eğer cildiniz güzelse puruzsuzse yada gözleriniz kirpikleriniz güzelse bakımlı ama gerçekten bakımlı ise cildiniz makyajli birinden cokha bakımlı ve güzel gorunulebilir
0
keditik
(03.11.17)
Makyaj yapmanın bakımla alakası pek yok. Olsa da %10 %20 yani.

Bir kadın makyajsız da güzel olabilir, bakımlı olabilir.

Makyaj yapıyorsa bakımlı da diyemeyiz.

İşte böyle
0
MaNOfTheYear
(03.11.17)
ben yapmıyorum, zaten istesem de yapamıyorum çünkü laboratuvarda asidin, sıcağın, tozun, kirin içinde çalışıyorum ve terliyorum çok fazlaca, artı göz kuruluğum var, gözlük kullanıyorum, makyaj yapmak istesem lens kullanmayınca kocaman gözlüğün arkasında kayboluyor yaptığım makyaj, lens de gözümü acıtıyor işte, ha canım isteyince kırk yılda bir yapıyorum bazen dışarı çıkarken/özel günlerde falan, o kadar. ama o dediğin algı cidden var, illa makyajlı, boyalı saçlı, ojeli, topuklulu -ne dedim lan ben??- olmak gerekiyormuş bakımlı olmak için, algısı var işte. ha benim çalıştığım yerde yapan da var yapmayan da var. kendim için de dersem: makyaj yaptığım zaman bazen göz kuruluğu vsden dolayı "sktiğimin makyajı!" şeklinde dolaşıyorum özellikle de düğün-dernek gibi hedesel hödösellikler yüzünden yapmak zorunda kaldıysam, bazen de "kızzzz çok güzel oldum ya laaa!" diye sevindirik oluyorum XD bence makyaj insanın kendine yakışanı giymesşislakakdsikaaksdassd olması da olmaması da tamamen kişiye kalmış birşey ama kimsenin yapılmasına ya da yapılmamasına yorum yapmaması gerekir. eyyorlamam bu kadar..
0
pasp
(04.11.17)
(18)

ikea'dan ev düzmek?

pasp
yakında evlenecek bir çift için soruyorum, öyle düğünlü dernekle evlenmeyecekler zaten, ailelerinin de durumu çok iyi değil. böyle perdeden dolaba, halıdan yatağa, koltuktan bardağa herşeylerini ikea'dan alsalar ne olur fiyat/performans açısından? kızın bir miktar çeyizi var tabi ama ikisi de ailele
yakında evlenecek bir çift için soruyorum, öyle düğünlü dernekle evlenmeyecekler zaten, ailelerinin de durumu çok iyi değil. böyle perdeden dolaba, halıdan yatağa, koltuktan bardağa herşeylerini ikea'dan alsalar ne olur fiyat/performans açısından? kızın bir miktar çeyizi var tabi ama ikisi de ailelerini zora sokmak istemiyor.

şimdi kızcağızla birlikte oturup bakıyoruz da -tanıdıklarım arasında salondaki koltuğudur ya da yatak odasındaki dolabıdır vs alan var ama hiç tüm evi ikea'dan düzen yok- yani enza mobilya'ya da baktık, kelebek'e de baktık, ne bileyim bir kuzenim işbir ve seray'dan aldı çoğu şeyini ikea'nın yanısıra, ikea tabi ki daha ucuz fiyat olarak (ne bileyim ektorp koltuklara baktık misal, orta kalite gibi diye düşündüm ben fiyatlarının ortalığından dolayı, ama tam da fiyat olayından anlamıyorum ikea'nın birazdan göreceğiniz üzere) daha ucuz yani bilindik markalara göre. duyurudan da bazı sorulara baktık, özellikle yatak ve karyola/baza için misal, kimi al demiş kimi alma demiş. genelde orta-yüksek fiyatlı ürünler için alınması tavsiye edilmiş ama orta-yüksek fiyatlı olanlar tam olarak ne oluyor misal? kızcağız zaten hiç anlamıyor, benden beter, alt tarafı sevdiceğiyle mutlu mesut yaşamak istiyor, bıkmış bu olaylardan XD

fikir verebileceklere teşekkürler şimdiden.
0
pasp
(03.11.17)
biz tüm evi o şekilde hallettik, bizde bizden önce evlenen arkadaşların yorumuna güvenerek o işi yaptık.

neden bunu yaptık bir kaç maddeyle açıklayayim
1. sade ev malzemesi bulmak zor sade derken orasından püskül olmayan sağından taş çıkmayan gibi var olanlar ya çok çok kötü yada çok pahalı ikea iyi geldi.

2. biz çok kısa zamanda karar verip evlendik (cidden) ve bir çok mobilyacı bize 15-20 günlerden bahsetti ürünlerin teslimine 3 arkadaş gidip tüm evi aldık 1 tam günü harcayarak kurdu (şarjlı matkap önemli onu sevin)

3. üstediğimiz yapıda koltuk ikeada vardı

4. istediğimiz gibi masa sandalye takımı en uygun ikeadaydı.

5 ve en önemlilerinden evin bir çok ürününü aynı renk aynı yapıda ürün şekilde aldık ve ihtiyacımız olan miktarda aldık ama atıyorum 5 ay sonra dolap ufak gelirse hiç görüntü kiriliği olmadan büyütme imkanı olması baya çekti bizi.

birde 1000tl 100 tl hediye çeki tüm evi aldığınız zaman tüm ıvır zıvır sayılan malzemeleri almaya yetiyor insana beleş gibi geliyor (evet biliyorum aslında gelmiyor)

kısacası bizden önce evlenen yakın arkadaşlarımız bunu yaptı bizde yaptık şu anda herkes memun durumundan öneririm.
0
exodia
(03.11.17)
ben evli değilim ama istanbula taşınırken bütün evi ikeadan aldım
ben de çok memnunum
hem varaklı takımlar yok ikeada hem de rahat ve kullanışlı :)
hem de nerdeyse 3 sene oldu hala baya sağlamlar.
0
interview with the vampire
(03.11.17)
Ben mobilyanın vs evladiyelik olması gerektiğini düşünmeyen bir insan olarak evimdeki yatak (döşek yani) hariç her şeyi İkea'dan aldım. Neticede işimiz değişiyor, evimiz değişiyor, o mobilyalar da değişebilir diye bakıyorum. Aldığım koltuktan da çok memnunum, yatak mobilyasından da, ufak dekoratif şeylerden de, kitaplıktan da.

Yatak rahatlığı çok önemli, neticede kötü uyku insanın moralini, çalışma performansını vs her şeyi etkiliyor. Bana bu düşünceyle ikeadaki yataklar fiyat performans açısından olumsuz geldi. Bellona'dan yatak aldım. Çok da iyi oldu.

Ayrıca tencere- tava da sağlık açısından önemli detaylar olduğundan bence onları da kaliteli, ne olduğu bilinen bir mağazadan, markadan almalarını tavsiye ederim.

Hediye çeki kısmına da katılıyorum, benim birkaç bin liralık alışverişim oldu sadece, 200 liralık herhangi bir koşulu olmayan hediye çeki verdiler. Onunla da ıvır zıvırları aldım.
0
sopiro
(03.11.17)
beğeniyolarsa neden olmasın, sonuçta oturacak olan onlar.

ama bence ikeadan daha uygun fiyata daha kaliteli ürün alabilirler. böyle marka olmayan ama gerçekten kaliteli ürün yapan yerler var, öyle yerler bulup bakabilirler ama yapım aşaması 1 ay kadar sürer.
0
contavolta
(03.11.17)
Malzeme kalitesi bakımından kelebekten falan iyi olur. Görüntü olarak da iyi olur.

El becerisi yoksa montajı zorlayabilir. Bir de modeller çok bilindik olduğu için ev öğrenci evi gibi durabilir.

Bir alternatif de iyi bir marangoz bulup pazarlık yapmak olabilir.

Her halukarda tavsiyem eşya adedini ve tasarımlarını olabildiğince sade tutmaları. Evleri ağzına kadar mobilya doldurmaya gerek yok.
0
chavezding
(03.11.17)
Bu biraz tarz meselesi. İkeadaki mobilyaların tarzını dışarıda bulmak pek mümkün olmuyor. Bir de koltuk vs. açısından kılıfları yikanabilen ve değiştirilebilen modellerin olması ayrı bir cazibe oluşturuyor. Mesela ektorplar gayet sağlam ve rahat koltuklar. Kılıflar yıkanabiliyor ve değiştirilebiliyor.
Ucuz etin yahnisi, ikeada da yavan oluyor. Ucuza kaçmamak lazım. Ama bana göre, fiyat ortalamaları diğer markalardan çok pahalı değil kalite vs.yi göz önüne alınca.
Bakılması gereken, kullanım amacına ve zevke uygunluk. Bunlara dikkat edilirse, ikeadan pek ala bütün ev düzülebilir, çok da zarar edilmez, kanaatimce.
Tabi, nakliye ve montaj işi biraz can sıkıyor ve ek masrafa sebep oluyor, bunu da hesaplamak lazım.
0
tingen
(03.11.17)
bizim de tüm ev ikea. tavan lambasından kitaplıktaki kutusuna hatta havlusuna kadar. daha önceleri bekar evinde de ikea kullandım ve haliyle en ucuz ürünlerdi hep. ucuz segmentteki ürünleri bir iki seneden sonra dağılmaya başlıyor ama orta-üst segmenttekilerde hiçbir sorun yaşamazlar.

istikbal, bellona, yataş vs. mobilyaları ikea'nın minimal tarzına alışınca çok kro geliyor. almayı bırak, tahammül bile edemiyorum öyle evlere. özetle ikea iyidir.

bununa ilgili şunu yazmıştım zamanında:
eksisozluk.com
0
sir gawain
(03.11.17)
çoook teşekkürler, yahu benim bile evlenesimi getirdiniz bea! (dur bizim sevgilitoşkoya diyim ailksdaidka) ama cidden, kızla şimdi bakıyoruz, çoğu marka yeni gelin evleri facebook sayfası gibi, zaten o sayfa da komple çingene pembesi kelebekle dolu :D eğer pembe yoksa da altın varak var :( gerçi bir-iki yerde hoş mobilyalar vardı, enza'da bir koltuk takımı beğendi misal, ama ikea'daki fiyattan 2000 tl daha pahalıya geliyor.

bir de şu aralar ikea'da gidip yerinden alırsanız yatak odası ve oturma odasını taşıma ve montaj bedava oluyormuş, bu da ilgi çekici cidden. biz de mesela fi tarihinde bir banyo dolabı almıştık ama herşeyini kendimiz yapmıştık, taşıma-montaj vs. işin içine taşıma girince benim babam ifrit kesiliyor misal :D babamın o tepkisinden beridir ikea'dan korkuyordum ama bunlar bedava ise bu da bir tercih sebebi tabi.
0
🌸pasp
(03.11.17)
anlattığın insanların tarzına bakarak naçizane önerimi şuraya koyayım.

koltuk, karyola, avize, yemek masası, dolap, tv ünitesi gibi ihtiyaçları için sahibinden'de ve letgo'da ikinci el ürünlere bakabilirler. arama kısmına "ikea" yazıp ikinci el ürünleri işaretlemelerini öneririm. ikea olmayanlar genelde garip garip şeyler oluyor. tabi güvenip bildikleri diğer markaların da adını yazıp aratabilirler.

ben geçen aylarda bir koltuk aldım, ikea'da 2800 liraya satılıyordu, ben 600 liraya aldım. ev arkadaşım karyola, yatak ve dolap aldı. sıfır alsa hepsine toplamda 2250 lira ödemesi gerekecekti, 400küsür liraya halletti. ürünler de gerçekten çok temiz kullanılmış, sıfırdan bir farkları yok. birçok insan evini boşaltırken, başka bir şehire taşınırken vs eşyalarını üç kuruşa bırakıyor sırf elden çıkarabilmek için. biz de öyle insanlardan aldık bu eşyaları.

üstelik mağaza mağaza gezmelerine gerek de kalmaz, bilgisayar başında oturdukları yerden hallederler alışverişlerini. bir de hazır kurulmuş ürünler olduğu için kurmakla da uğraşmazlar.

not. ikinci bir arama yöntemi olarak, örneğin ikea'deaki "malm" model yatağı beğendilerse ikinci el eşya satan sitelerde arama kutucuğuna "malm" yazarak arattıklarında tam istedikleri modelleri bulabilirler.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(03.11.17)
Ben her seyin tek yerden alinmasina karsiyim, magazada oturuyor hissi geliyor bana, genel olarak yasanilan evin biraz kisisellestirilmesinden yanayim. "Bi anda gideyim de bitsin hepsi hemen" olmamali bence.

Ha benim yatagim, bazam, yatak odamdaki sifonyer ve komidin ikea. Ama yatak odamdaki masam, sandalyem ve koltugum ikea degil.
Zaten ikea nin da farkli serileri, malm ve brimnes.

Bir de ayakkabiligim ikea.
Misafir odamda baza ikea, dolap ve sifonyer baska bi marka.

Salonumda 1 tane ikea sey yok. Genel olarak begendigim ikea koltuk yoktu cunku. Ikincisi begendigim 1-2 modeli (kotunun iyisi) avusturya'da bile ust fiyat gibi oluyordu, daha dogrusu diger markalardan begendigim koltuklarla ayni paraya ya da bir tik daha pahaliya geliyordu (avrupanin en ucuzu denir ya, degil iste arastirmak lazim)

Banyom tamamen ikea, lavabo, lavabo alti ve dolap, cunku cekmece dizayni ve lavabo hosuma gitmisti, yine ikeadan begebdigim ayna da uyuyordu.

Ben de evladiyelik olsun diye dusunenlerden degilim ve ikeayi da cok severim ama tum evi ikeadan dosemek cok gereksiz.
Tavsiyem kendi evlerinde kolaya/tembellige kacmasinlar, turkiyede cok iyi mobilyacilar var. (kro olanlar da cok ama genel olarak dunya trendlerini takip eden de cok! Biraz arastirmayla, masko vb gezmekle bulurlar.) ve insan kendi evi icin vakit ayirsin biraz.

En sonunda bakar, yoktur istedigi gibi bir sey ya da hakikaten ikeayla arasinda dev fiyat farki vardir, o zaman ikea katalogu gibi doseyebilir evini tabi :D
0
kuehles blondes
(03.11.17)
tarz meselesi +1

bana da ikea evi cok prototip geliyor. artik ezberledim cogu urununu. her gittigim evde en az 3-5 ikea parcasi goruyorum. cirkin degil ama cok sik gormek fazlasiyla baydi beni. bir zamanlar tum evlerde kelebek mobilyanin takimlari olurdu. simdi ikea var.

ikeanin alternatifi varakli ayna, puskullu koltuk demek degil. eger evlerine ozeniyorlarsa, zamanlari da varsa alinacak her esya icin daha saglam ve daha ucuz alternative kesinlikle var.
0
jimicik
(03.11.17)
biz de yatak odası takımını ve salonu (koltuk hariç) ve mutfak masasını ikeadan aldık. bunun en büyük etkisi diğer mağazaların ürünlerinin tarzını beğenmememiz beğendikleirmizin de (mesela classi) hayvan gibi pahalı olmasıydı. 1 yılı geçti, çok memnunuz. hem kullanış açısından iyi (mesela ikeanın şifonyerlerinin çekmeceleri derinken enza'nınkiler onun 3te 1i derinliğinde hep sığ idi).

sade ve minimalist insanlarsa bence çok memnun kalırlar.
0
111111
(03.11.17)
Bizim temel mobilyalar için ikeayı terci etme sebebimiz evimiz küçük olduğu için, bize güzel alternatifler sunmasıydı.
Mesela altı sandıklı kanepe, çekmeceli yatak, yemek masası olarak da kullandığımız raflı mutfak adası vs. Bunlar kurtardı bizi mesela.
Malzemesine göre değişiyor düşük-yüksek fiyat olayı; meşe ağacından masa vs sunta masa.
İkeanın düşük kaliteli malları çok uzun ömürlü olmasa da yine de idare ediyor, öğrencilik dönemimde kullandım. Eşimin yine bekar döneminde kullandığı 6-7 senelik ucuz ikea dolap şu an ıvır zıvır dolabı olarak hala iş görüyor, 2 kere taşınmaya rağmen.
0
peggy
(03.11.17)
ikea nın konsepti artık çok bilindik. sıradan görünecek hep. ayrıca ürünleri kaliteli değil. bence az ürün alarak evi geniş tutmak daha mantıklı. mesela, büyük bir köşe koltuk ya da 3+1+1 koltuk yerine sadece bir üçlü koltuk ortaya sehpa üstüne güzel bir lamba daha iyi.
0
silver apple
(03.11.17)
Evdeki mobilya ıvır zıvır vs. %70 i IKEA. Hem kolay, hem de sağı solu kırılsa çatlasa ağlamazsın, hem fiyatından hem de yedek parça desteği var gider alır yenisiyle değiştirirsin. Gayet keyifle kullanıyorum, sadece dolap vs. ürünlerde kapak takarken yamuk olmaması için biraz yetenekli olman lazım, onun dışında rahatlıkla tavsiye edebilirim.
0
ardolf rendall
(03.11.17)
ben büyük çoğunu ikeadan düzdüm eşimle. ıvır zıvırları da zevkimize göre sağdan soldan topladık. çok muyluyum.

ev çok ucuza çıktı ve çok ama çok güzel gözüküyor.
0
tchuck
(03.11.17)
İkeada sunta olanlar ucuz ve dağılmaya müsait. Oturduğu evden taşınana kadar idare eder. Sonra taşınmaya dayanamaz atarlar. Biz sade olsun kaliteli olsun bilmem ne ağacı olsun diye düşündüğümüz için mobilyacıya yaptırdık ama çok çok pahalıya geldi. İkeayla şu anda günü kurtarırlar ileride maddi durum rahatlayınca iyisini yaptırırlar isterlerse.
0
jazzabel
(03.11.17)
En temizi ikea. Bazı şeyler gereksiz pahalı onları başka yerden alabilirsiniz ama koltukları karyolaları gardropları sandalyeleri efsane. Ev tekstili tırt. Sehpalar biraz pahalı. Kullandıkları seramiklerin kalitesi kötü. Kütahya ya da güral almanızı öneririm. Sonraaaa bence iyi ya ikea. En iyi hatta. Gidip tepehomedan 20.00ü liraya da koltuk alabilirsiniz ama başka kalite o ikea başka.
0
Batuhanolabilir
(03.11.17)
(21)

Mutlu musunuz?

Tersidüzükilec
Ben değilim galiba
Ben değilim galiba
0
Tersidüzükilec
(02.11.17)
mutsuz değilim.
0
Bruce
(02.11.17)
%81 mutluyum.
0
dissendium
(02.11.17)
evet, mutluyum.
0
petek
(02.11.17)
kendimi zorlasam mutluyum derim. ama değiliyim anasını satayım.
0
hemsta
(02.11.17)
Degilim
0
astrid
(03.11.17)
Bugün prozac'ı yarım doz artırdım. Hem de doktora falan sormadan. Ordan pay biç. Ben ki doktora sorulacak diye yıllardır herkesi mum eden insandım...
0
yaren
(03.11.17)
%90 mutluyum. sebepsiz.
0
lesmiserables
(03.11.17)
Eski sevgili her gün karşımda ve yeni biriyle görüşmeye başladığını düşünüyorum. böyle bir şey varsa büyük ihtimalle evlilik yoluna girer. :/

Bunun dışında sanırım mutluyum.
0
efreet sultan
(03.11.17)
Değilim.
0
ms brownstone
(03.11.17)
galiba ben de değilim.
0
late viper
(03.11.17)
her şeyi olduğu gibi kabullenirsem olabilirim sanırım.
0
gezegen olan pluton
(03.11.17)
mutluluklarim anlik, mutsuzluklarim ise surekli, baki oluyor. kaliteli bir hayat yasadigimi dusunmuyorum
0
egokalp
(03.11.17)
Evet hem de cok. Yillardir da boyleyim.
0
lynda.com
(03.11.17)
@egokalp +1
0
tociess
(03.11.17)
egokalp'e bir +1 de benden.
0
auroraaurora
(03.11.17)
ego+1
0
jimicik
(03.11.17)
yes
0
Apocalypse
(03.11.17)
çok ^^
hayatta her şey gelip geçici. hiçbir şeyi kafanıza fazla uzun süre takmayın.

cevaplardan gördüm şunu da şuraya iliştireyim; anti depresan mutluluk vermek için değil depresyon tedavisi içindir, "ay ben çok mutsuzum" diyip antidepresan içimez.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(03.11.17)
sicilmis bok gibiyim
0
kismisolungac
(03.11.17)
ego +1
0
rakicandir
(03.11.17)
çörek yiyorum.
çörek yiyen insan hiç mutsuz olur mu?
0
pangea
(03.11.17)
(6)

analog fotoğraf makinesi

dedi ayca
erkek arkadaşıma doğum günü için analog fotoğraf makinesi almak istiyorum. daha önce bir tane lomo'su vardı (yeni nesilden) sonra double exp. bozuldu, ben de yapmak için makineyi açtım ama bir daha kapatamadım :( boynumun borcu oldu bir nevi :D bende de lomo var fakat 4 film yıkatmama rağmen düzgün
erkek arkadaşıma doğum günü için analog fotoğraf makinesi almak istiyorum. daha önce bir tane lomo'su vardı (yeni nesilden) sonra double exp. bozuldu, ben de yapmak için makineyi açtım ama bir daha kapatamadım :( boynumun borcu oldu bir nevi :D

bende de lomo var fakat 4 film yıkatmama rağmen düzgün şeyler çıkmadı (benim suçum muhtemelen) o nedenle risksiz kompakt bir makine arıyorum.

zenit'ler için kumar gibi demişler ve önermemişler. başlangıç seviyesi için 120-130 liraya kadar ne alabilirim?
0
dedi ayca
(02.11.17)
fiyatları nedir bilmem ama canon A1 mikemmel makinadır. canon'un en iyi makinası derler. ben fotoğraf hocamın yönlendirmesiyle onu almıştım ve çok memnunum. bence almışken onu al.

o olmadı canon ae1 de olur, o daha ucuz bildiğim kadarıyla.

bir de aslında makina değil de objektifin kalitesi çok önemli. mesela bir geniş açı bir de makro objektifim var benim, ikisinin de markası exakta. gerçi memnunum ama onların da canon olmasını isterdim tabi.

risksiz analog makina yok ama. hele ki başlangıç seviyesindeyken bir film bitirirsin içinden belki 3-4 tanesi bakmaya değer çıkar, diğerleri çöp olur genellikle. analog fotoğrafçılık baya sabır isteyen bişey. beceremiyorum ben diyip bırakmamak lazım. becerebildiğin zamanlar çıkan fotoğrafların güzelliği başka hiçbir fotoğrafta yok çünkü.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(02.11.17)
@istanbul kanatlarimin altinda baktım şimdi de çok pahalılar :( işsiz bir insanım ben çok fazla bütçem yok ne yazık ki. kötü bir zamanıma denk geldi maddi açıdan, 120-130'lar bile zorlayacak hani ama yine de alacağım.

ayrıca şimdi lensli falan girmeye gerek yok diye düşünüyorum. bir arkadaşımda kodak kd70 var mesela çok memnun ama hiçbir yerde bulamadım. o tarzda bir şey düşünüyorum
0
🌸dedi ayca
(02.11.17)
Ben de var bi tane analog ,80'e birakabilirim.Foto atarim ozelden mesaj atabilirsen.Istanbulun dedigi gibi özveri ve film harcamak ister.Sirkeciye gidip o filmleri almakta inanilmaz keyifli ama:)
0
basubadelmevt
(02.11.17)
eğer daha önce kullanmadıysa pozometresiz veya pozometresi bozuk (kimyasal pozometreli zenitler falan) makina alma bence. 130'a sirkeciden falan bulamazsın muhtemelen, sahibindeni falan yokla derim.
0
yuto
(03.11.17)
yeni nesil lomo yerine eski bir lomo al, 8m al bir tane goo.gl
0
eriksatie
(03.11.17)
double exposure yapabiliyorsun 8m lerde
0
eriksatie
(03.11.17)
(10)

Yağ hissi bırakmayan yüz nemlendiricisi

arma aski
son zamanlarda cildim aşırı derecede kuru, yüzüm pul pul dökülmeye başladı artık. düzenli bir nemlendirici kullanmak istiyorum ama yüzümde bıraktığı o yağlı hisse de pek tahammül edemiyorum.yıllar önce bir su bazlı nemlendirici kullanmıştım ama o da nem açısından pek bir fayda sağlamamıştı.kısacası,
son zamanlarda cildim aşırı derecede kuru, yüzüm pul pul dökülmeye başladı artık. düzenli bir nemlendirici kullanmak istiyorum ama yüzümde bıraktığı o yağlı hisse de pek tahammül edemiyorum.

yıllar önce bir su bazlı nemlendirici kullanmıştım ama o da nem açısından pek bir fayda sağlamamıştı.kısacası, pek yağlı etki bırakmayacak ama nem açısından da iyi fayda sağlayacak bir yüz nemlendiricisi arıyorum.

deneyip memnun kaldıklarınız varsa tavsiyelerinizi alabilirim. çok uçuk olmamak kaydıyla fiyatı problem değil.

bir de kokusu vs açısından önem teşkil edecekse erkeğim.

şimdiden teşekkürler.
0
arma aski
(02.11.17)
ev arkadaşım erkek, onun kullandığı neutrogena hydro boost-kuru ciltler için olanı. çok memnun.
garnier inkiler de iyi oluyor. onun dışında pahalı türlerden de clinique mouisture surge iyi.
clinique de hiç koku yok. garnierinkiler biraz parfümlüydü sanırım. neutrogena yı bilmiyorum.
0
interview with the vampire
(02.11.17)
bepanthene losyon en sağlamlarından.

the body shop'ta e vitaminli seriye bakabilirsiniz. 50 lira filan nemlendiricileri.
0
dasher
(02.11.17)
bepanthol losyon - mavi olan (normal ve yağlı ciltler için)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(02.11.17)
Gel tabanlı nemlendiriciler kuru ciltlere genelde az gelir drugstore ayağı özellikle.

Clinique moisture surge ekstra yoğun nemlendiricili krem öneririm. Roaccutene kullanorken bile kullanabildim kendisini çok hafif yağsız ama harika nemlendiriyor.
0
kullanıcıadımbuolsun
(02.11.17)
Bioderma hydrabio serum
0
jazzabel
(02.11.17)
Yves rocher nemlendiricisi. Aşığım kendisine
0
mutlusismankedi2015
(02.11.17)
Kuru cilt için - neutrogena oil free moisturiser
Karma cilt için - cetaphil derma control spf30
0
soyut park
(02.11.17)
Hyaluronik asitli serumlar asla yagli his birakmaz ama kuru cilde yetersiz gelebilir. Eger cok kuru ise cildin organik soguk sıkım yağ deneyebilirsin. Gozenekleri tikayip sivilce yapmayanlardan 3 ornek:argan,kuşburnu, aspir yaği.
0
whysoweird
(02.11.17)
ben geçen sene gratis'ten body fantasies isimli bir krem aldım. iki tane kalmıştı, kokusu çok hoşuma gitti kaptım, ellerim çok kuruyordu ki ben bu yağlı hissinden hiç hoşlanmadığım için krem sürmem hiç
her neyse hayatımda gördüğüm en güzel kremdi <3
sonra bir daha denk gelmedim ben ama gelirseniz mutlaka ondan alın.
0
dedi ayca
(02.11.17)
Physiogel-daily moisture therapy cream

Kokusuz,etkili, saglikli
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(02.11.17)
(4)

Aşırı tüy döken kedilerime mama tavsiyesi

anabel
Merhaba. Benim iki tane kedim var. Biri royal canin sterilised kedi maması diğeri de royal canin kitten yiyor. Ama kısa tüylü olmalarına rağmen bu çocuklar aşırı derecede tüy döküyor. Mamayla ilgisi olabilir mi? Ya da ilaç dışında tüy dökmeyi engellemekle ilgili tavsiyesi olan var mıdır ki acaba?
Merhaba. Benim iki tane kedim var. Biri royal canin sterilised kedi maması diğeri de royal canin kitten yiyor. Ama kısa tüylü olmalarına rağmen bu çocuklar aşırı derecede tüy döküyor. Mamayla ilgisi olabilir mi? Ya da ilaç dışında tüy dökmeyi engellemekle ilgili tavsiyesi olan var mıdır ki acaba?
0
anabel
(01.11.17)
tüy ve deri sağlığı için takviye macunlar var biotin çinko falan içeren. Gimcat markasınınkini kullandık çok işe yaradı.
0
ingazhi
(02.11.17)
royal canin mamaları tavuklu. tavuk yiyen kediler daha çok tüy dökerler.

bende iki sokak kedisi var, biri baya uzun tüylü bir sokak kedisi üstelik. bu mevsimde tüy sorunu hiç yaşamıyoruz diyebilirim. yani cinsine de bağlı tabi ama kış öncesi o kadar dökmemesi lazım.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(02.11.17)
Gimcat de kullanmaya başladım iki haftadır ama henüz bir değişiklik yok. Peki mama ne önerirsiniz mesela?
0
🌸anabel
(02.11.17)
ben bizimkilere yıllarca pro plan somonlu verdim. gerçi burada pek önermiyorlar, dandikmiş aslında falan. bir de kedilerimden yaşlı olanda egzama yaptı bikaç ay önce bu pro plan. yıllardır pro plan veriyordum, ilk defa geçen aylarda egzama yaptı yani. yaşından sanırım. sonra egzaması geçene kadar başka başka mamalar denedim. herkes brit care ya da n&d markalarını öneriyor. ben vetlife diye bir mamayı da beğendim, egzamasını o mama geçirdi.

neyse, sonuç olarak bin çeşit mama denedikten sonra tekrar pro plan somonluya döndüm çünkü denediğim diğer mamaları ya hiç sevmediler, ya da o yaşlı kedimin midesinde hassasiyet yaptı habire kusmaya başladı mama yiyince. vetlife'a devam etmeyi düşünüyordum aslında ama onu da hiç istemeyerek yiyordu, hatta o kadar az yiyordu ki baya kilo verdi, o yüzden bıraktım.

bu mama işi kediden kediye de değişiyor, biraz da siz deneyip bulmalısınız. bir kedinin bir mamanın içeriğindeki maddelere karşı alerjisi yokken diğerinin olabiliyor, ya da yıllarca alerjisi yokken sonradan çıkabiliyor benim kedimde olduğu gibi.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(02.11.17)
(20)

Bioenerji uzmanı? Bilen gören duyan var mı yada alternatif tedavi

Fritz-X
Eşimle uzun süredir bebeğimiz olsun istiyoruz maalesef nasip olmadı. 5.tüp bebek tedavisi böyle devam ederse olumsuz gibi. Sağda solda duyuyorum bioenerji uzmanlarını gerçekten etkili mı?Modern tıpdan umudumuzu yitirmedik ancak her merkez yeniden deneyelim diyor. Yumurta kalitesini zayıf embriyo tut
Eşimle uzun süredir bebeğimiz olsun istiyoruz maalesef nasip olmadı. 5.tüp bebek tedavisi böyle devam ederse olumsuz gibi. Sağda solda duyuyorum bioenerji uzmanlarını gerçekten etkili mı?

Modern tıpdan umudumuzu yitirmedik ancak her merkez yeniden deneyelim diyor. Yumurta kalitesini zayıf embriyo tutmuyor sonuca yönelik tedavi yok anca yatırın su kadar ücret verilsin hormon ilacı toplansin yumurta sonra spermle dollensin. Oluşan embriyo transfer edilsin negatif gelince yaşınız genç tekrar deneyelim. Alternatif olarak tavsiye vermek isteyenlere minnettar kalırım.

Mod arkadaşlar birazcık üstte kalırsa sevinirim gerçekten çok çaresizim.
0
Fritz-X
(31.10.17)
Dunya x-men dunyasi gibi islemediginden bu bioenerji uzmani unvanlibkisiler dolandiricidan baska bir sey degil.
0
kurnaz
(31.10.17)
alternatif tıp yöntemleri hakkında düşünürken şunlar üzerinden ilerleyebilirsiniz

-bir yöntem her hastalığı tedavi edebilir mi? (Bazıları bunu iddia eder)
-yalnızca kaynım iyileşti tarzı olumlu yorumlar sizi tatmin edecek mi? (bu yöntemlerin bilimsel dayanağı bulunmaz)
-eğer psikolojik olarak olumlu etkisi varsa ve sizin buna ihtiyacınız varsa bu yöntemler bunu sağlayabilir, bunun için para ödemeye gönüllü müsünüz?
0
kaset
(31.10.17)
Lütfen yapmayın, dolandırıcılara para kazandırmayın.

Hangi şehirdesiniz bilmiyorum ama mesela Eskişehir'de Hikmet Hassa var, eskiden ESOGÜ'de tüp bebek anabilim dalı başkanıydı, şimdi kendi muayenehanesinde devam ediyor. Böyle uzman doktorlardan görüş alabilirsiniz.
0
kobuzchu kiz
(31.10.17)
ben bioenerjiye inanıyorum. doğru yapılsa her şeye iyi gelebilir. halam insanların karın ağrılarını, baş ağrılarını falan geçiriyor mesela ilginç bir şekilde. onun dışında şu çok klasik olan parmakların ucuyla insan kaldırma muhabbeti var. ben kaç kere yaptım, bana da çok yaptılar. gerçekten koca koca adamları kaldırabiliyorsun. ama tabi ki her şeyde olduğu gibi bu bebek için bioenerji konusunda da yüz kişi ben uzmanım diyorsa doksanı sahtekardır, doğrusunu bulmak zor iş.

ben sizin yerinizde olsam birilerine para vererek bunu yaptırmazdım sanırım. yani kanlı canlı örnekler falan görmem lazım önce. o bile ne kadar inandırıcı olur bilemiyorum.

ama bu bioenerji sadece belli bir kişide yok, hepimizde var sadece kullanmayı bilmiyoruz. bunun tekniklerini internetten öğrenerek gerçek tedavinin yanında ek olarak bunu da kendi kendinize yapabilirsiniz. hem uygulaması da hoş bir şey. dokunmak, hissetmek falan. bildiğim kadarıyla amaç birinin enerjisini karşısındakine aktarması olduğu için, eğer yumurtalarda problem varsa erkeğin karısına bioenerji uygulaması gerekir tahminimce.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(31.10.17)
bunun için harcamayı düşündüğünüz meblağ ile psikolojik destek almanızı öneririm.
0
zgrydn
(31.10.17)
@istanbul kanatlarimin altinda.

buyrun sizi deneylere davet ediyorum.

insan kaldirmismis. denge bilekligi varsa belki ama yoksa olmaz.
0
kurnaz
(31.10.17)
Bana kalırsa biyoenerji uzmanının yaptığı tedavinin türbelere gidip adak adamaktan farkı yok. İnançlı biriyseniz bunu deneyin daha iyi. Sonuçta ikisinin de faydası psikolojik olarak insanı o şeyin olacağına inandırmak. Biyoenerjinin, inanç temelli yöntemlerin hepsinin katkısı; normalde olmayacağını düşündüğümüz, stres yaptığımız, kaygılandığımız şeyin olacağına inanmak için aracı olmaları.
0
curukturpkokusu
(31.10.17)
@kurnaz

dediğin şey yazarın sorduğu soruyla alakalı olmadığı gibi, yalan söylediğimi de nereden çıkardın bilemiyorum. ama evet, herhangi 4 kişi işaret parmaklarının ucunda herhangi bir ağırlıktaki bir insanı kaldırabilir. duyuru ortamında bunun deneyini yapmam biraz imkansız takdir edersin ki. ama eğer ilgilenirsen nasıl yapıldığını anlatayım, sen dene.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(31.10.17)
@istanbul kanatlarimin altinda.

soru ile tamamen alakali. olayin varligi ile alakali.

ya bizim 3 yasinda inandigimiz seylere hala inanan birini görünce sasirdim.

bilmeyenler icin arkadasin bahsettigi olay su
www.youtube.com
www.youtube.com

ama bunu yapinca kendini zannettigi su
www.youtube.com
0
kurnaz
(31.10.17)
@kurnaz

şirkette youtube açamıyorum, akşam aklıma gelirse bakarım.

neyse. sen bioenerjiye 3 yaşıdayken mi inanıyordun yani? baya olgunmuşsun o zaman. bioenerji dediğimiz şey 5000 yıllık geçmişi olan yoga felsefesinde bile vardır. yoga yaparken enerjinin bedeninde dolaşmasını hissedersin, enerjinin en çok toplandığı bölge olan parmak uçlarından ihtiyacın olan herhangi bir yerine geçmesini hissedersin. yani şu an ne anlatsam boş çünkü birisi bunu denemeden anlayamaz.

bir de sen korteksinle düşünmeye o kadar odaklanmışsın ki, aslında beyninin 72%lik kısmına ulaşıp kendini çok daha fazla açabilecekken malesef sadece sana öğretilen bilimsel kısımda kalmayı seçiyorsun. daha açık ve kabullenici olmalısın. yüzlerce yıl önce dünyanın yuvarlak olduğu söylenirken düz diye iddia edenler senin atalarınmış işte.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(31.10.17)
@istanbul kanatlarimin altinda'nın cevabında bahsi geçen; neden sonuç ilişkisi dahilinde açıklanamayan, çalışma mekanizması hakkında kimsenin bir şey söyleyemediği, ölçülemeyen, insanların hassasiyetleri üzerinden maddi çıkar elde edilen bioenerji ve alternatif tıbba dair daha bir sürü şeyi üzerine 10 kere düşünmeden ciddiye almamak gerek.

insan kendi özelinde bunlarla kafayı bozacak kadar hayal aleminde yaşayabilir ancak ailevi bir sağlık durumu karşısında çaresiz ve savunmasız insanları bu gerzekliğe dahil etmek için gerekli motivasyonu nereden buluyorlar anlamıyorum.
0
zgrydn
(31.10.17)
@zgrydn

pozitif bilime oturtulamayan şeyleri yok sayıyorsun yani?

oysa o işler pek öyle olmuyor. örneğin psikanalizme bakalım. psikanalizmde rüya analizi yapılır ve kişinin bilinçaltındaki kaygıları giderilmeye çalışılır. psikanalistler kimdir? örneğin freud. freud sinir bilimcidir tıp mezunudur. tıbba ek olarak mitoloji, antropoloji, filoloji, sosyoloji, folkloristik gibi konularda da eğitim almıştır ve böylece psikanaliz teorisini o ortaya çıkarmıştır. ancak bu konu hiçbir zaman (günümüzde dahi) bilimsel verilere oturtulamadığı için modern tıpta bir tedavi yöntemi olarak kabul edilmez. ancak bu varolmadığını ve işe yaramadığını göstermez.

ayrıca doktorların çoğunluğu alternatif tıp tekniklerinin tek başına değil ama modern tıpla birlikte uygulandığında hastaya çok fayda sağladığını kabul ederler. (alternatif tıp derken falcı hacı hoca vs'ye gidip hastalığının iyileşmesini ummaktan bahsetmiyorum)

bundan maddi çıkar elde edilmesi konusuna nereden gelindi ben anlamadım. zaten soruyu soran yazara bu iş için para vermemesini, internetten kolayca bulabileceği bioenerji teknikleriyle kendi kendine denemesini önerdim ben.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(31.10.17)
soğan kürü denedin mi?
0
sta
(31.10.17)
Bioenerji uzmanı bilemiyorum enerji ile ilgisi var bence her şeyin.. tuğçe ışınsu yu instagramda takip edip iletişime geçebilir eşiniz, seans da veriyor birebir.. çokça faydasını gördüğünü belirtenler var, umarım size de yardımcı olur..
0
lambada
(31.10.17)
biyoenerji, kuantum danışmanlığı falan gibi şeyler tamamen yalan. enerji öyle üzerinde el tutarak aktarılacak bir şey değil.

ama kaptırmak istediğiniz fazla gelen bir meblağ varsa, istediğiniz bir biyoenerji uzmanına giderek kurtulabilirsiniz, başka bir faydası olmaz.
0
babilbaligi
(01.11.17)
Pek çoğu şarlatan bunların, umut taciri. Varsa da işini doğru düzgün yapanı ben tanımıyorum. Belki vardır. Yalnız bunlardan biri beni tehdit etmişti o geldi aklıma şimdi. :) Bu kadın felçli hastaları ayağa kaldıran, kanseri bile iyileştiren bir biyoenerji uzmanıymış bir de (yersen)

Teslim ettiğimiz işi beğenmeyen bu uzman hanım çirkefe bağlayıp bana telefonda sana öyle enejiler göndereceğim ki, batacaksın insan içine çıkamayacaksın vb. gibi tehditler savurmuştu. Ben de valla buyrun hodri meydan elinizden geleni yapın bakalım dediydim. :)

Yahu benim gibi seküler, ateist, burçlara bile inanmayan, hayatında kahve falı bile baktırmamış bir kadını tehdit ettiği şeye bak. Histerik şey yaa, bak aklıma geldi şimdi, bekliyorum hala bi şey de olmadı.
0
old possum
(01.11.17)
Bilimin bencesi sencesi olmaz. Sadece para dokmek de degil mesele, insanlarin basina neler geliyor. Lutfen bilimsel bilginin disina cikmayin, kendinize zarar vermeyin.

Eger iciniz rahat etsin diye konunun bilimselligini arastirmak istiyorsaniz ve Ingilizceniz varsa, suradan makale aratabilirsiniz: www.ncbi.nlm.nih.gov

Acamadiginiz bir makale olursa link gonderin, yollarim. Aklinizi karistiran makaleleri konusabiliriz. Lutfen kendinize zarar, sarlatanlara prim vermeyin.
0
evrim halkasi
(01.11.17)
Katiyen prim vermeyin. Bir etkisi olmaz.
Yaşınız genç ise, yapacağınız tek şey: bu konuyu erteleyip, rahat olmak... Sadece rahat olun, bunu düşünmeyin ve korunmayın. 1 yıl sonra gebelik yoksa yine merkeze gidin.
Çocuğunuz olduğunda, başkasına vereceğiniz tavsiye de bu olacak.
0
ebabil curnatasi
(01.11.17)
10. denemesinde gebelik elde edebilmiş çok insan var, maalesef bu işler böyle. Şimdi her bekleyiş ve negatif sonuçta stres daha da artıyor, bu da gebeliği direkt etkileyebilen bir şey. İnstagramda merve ipek öztürk diye bir kadın var, aynı sizin gibi defalarca tüp bebek denemesi olumsuz sonuçlanmış bir kadın. en son bir nefes terapisine gidiyor ve bunun yumurtalarına oksijen mi ulaşmıyormuş aslında neymiş meğersem ondan olmuyormuş, neyse terapi işe yarıyor ve kadın sonrasında hamile kalıyor. 4 yaşında acayip akıllı bi kızı var şu an. Ted konuşması falan vardı bi bakın. Biyoenerji değil ama stresten uzaklaşacak yollar izlemeniz ve nefes terapisini almanız yararlı olabilir, araştırın.
0
shin
(01.11.17)
bizim de bebeğimiz olmuyor. sorun kimde acaba? bizim önce eşimde dna hasarı çıktı, en son düzelttik. 6 önce doktor kesin olur bebeğiniz demişti hala olmadı. geçen de ben tahlil yaptırdım fsh yüksek çıktı diğerleri normal. şimdi keten tohumu yiyorum. bir kaç ay daha duracağım olmazsa cebecide tüp bebek deneyip sonra tamamen bırakacağım. tabi Allah'tan istemeye devam.
0
for day to break
(01.11.17)
(9)

play station 4 vs play station pro vs xbox one x

syozkn
evimde 4k televizyon yok. ama bu olmayacağı anlamına da gelmiyor illa ki. bilgisayar toplayayım dedim ilk başta da sonradan konsola caydırdılar. play station 4 ile pro arasında 4k'ya upscale olayı dışında bilmem gereken bir şey var mı? play station 4 almak şu dönemde 1-2 sene sonra çöp olacak bir oy
evimde 4k televizyon yok. ama bu olmayacağı anlamına da gelmiyor illa ki. bilgisayar toplayayım dedim ilk başta da sonradan konsola caydırdılar.


play station 4 ile pro arasında 4k'ya upscale olayı dışında bilmem gereken bir şey var mı? play station 4 almak şu dönemde 1-2 sene sonra çöp olacak bir oyuncağa yatırım yapmak mıdır? birine çıkan oyunlar diğerine de çıkıyor herhal değil mi? şahsen ps çok itici geliyor bana konsol olarak ama exc oyunlar falan da cezbedici yani ne yalan söyleyeyim. bir de ucuz amk. 4k oyun beklentimiz kısa vadede yoksa pro alacağımıza ps 4 alsak aradaki farkı oyuna yatırsak mantıksız mı düşünmüş oluruz? benim bilmediğim bir şeyler var mı? ha bir de sitelerde bölge: pal ntsc-j falan bir şeyler yazıyor bunlar nedir tam olarak?


yoksa bunları geç xbox one x al geleceğe yatırım yap mı diyorsunuz? nedir fikriniz? ps de takas platformları falan var millet oyunlarını takaslıyor falan o yüzden de avantajlı gelmişti sony tarafı. bunda aktif olarak iş görür diyebileceğimiz yerler var mıdır?

bi fikir verin. hadi beraber bi kafa patlatalım he?
0
syozkn
(31.10.17)
pro bazı oyunları native 4k oynatıyor düşük fps ile. işte optimized for pro mu bir şey diyorlar ya.

şimdi 4k tv yoksa ps4 bile iş görür, ileriye zaten 5'i falan alırsın. 2-3 seneye muhtemelen.

xbox onex'e o para zaten verilmez, microsoft türkiye bir işe yaramıyor bir de, değmez yani. oyun toplulukları bile daha az kişiden oluşuyordur.
0
passion rules the game
(31.10.17)
Xbox çöp onu at en baştan. Bugün 1k verip alırsın 2 gün sonra 300₺ etmez. Microsoft desteği sıfır zaten, online bağlantıları falan rezalet herkes ağlıyor.

Ps de fps oynamaya alışmak çok zor ben 2 kere alıp sattım valla olmuyor yani bir yaştan sonra kanser ediyor adamı. Online oynamak istiyorsan bir de PSN PLUS'a domalmak gerekiyor ki safi çöpe giden para. Oyunlar desen kafam rahat alayım dersin pahalı, kardeşlik falan yapayım dersin uğraş allah uğraş yok onun birinci hakkı şurada 2. hakkı burada.

Ben bütün bu dertlerimi bir kasa alarak çözdüm. Hatta 144hz 1ms BenQ ekranı kaliteli bir oyuncu ekipman seti i5 1050Ti SSC ekran kartlı sistemi 3000₺ gibi bir rakama denk getirdim havada kaptım resmen. 2 tane de wireless gamepad logitech 100₺ aldım. İster konsol gibi fifa oyna istersen pubg oyna istediğini yap.

Ben bu kadar kalabalığa gelemem dersen de eğer mini pc topla. Matx anakartlı bir tane Miniküp kasa toplarsın tv nin yanına konsol gibi koyarsın.
0
gozu acik sevisen yahudi
(31.10.17)
Xbox kesinlikle alma
- Multiplayerda oyuncu sayısı az playstationa göre
- Xbox'ın platform bazlı oyunları az. (Last of us 2 - God of war - Spiderman ) Bu yazdığım 3 oyun 2018 de çıkacak ve hepsi sadece ps4 da. Uncharted da aynı şekilde.

Pro alayım mı almayayım mı diye soruyorsan da bence pro al. Kasası falan daha ince 4k desteği var. Genel performans olarak bir tık iyi fat kasadan.
Para durumunu bilmiyorum ama seni zorlayacaksa fat kasa da alabilirsin çok da mühim değil.
0
nuevo
(31.10.17)
Oyuna para harcayacağım diye düşünmeyin, dijital oyun- kardeşlik- alım satım vs. derken çok ucuza getiriyorsunuz zaten. Bütçeniz varsa bence pro alın, zaten ilerde satarken de verdiğiniz farka göre kazanmış olacaksınız. Alırken acele etmeyin, kampanya vs. ile ucuza getirmeye bakın bir de kesinlikle ithalatçı garantili değil Sony Eurasia garantili alın.
0
nopnog
(31.10.17)
xbox'a dandik deniyor ama bu biraz uydurma bir şey bence. yani birileri bir laf atıyor, millet de denemeden etmeden bu denileni tekrarlıyor gibime geliyor. bende xbox one + kinect var, sadece oyun değil youtube, soundcloud, spotify, internetten film ve dizi izlemece, dans, yoga gibi birçok şey yapabiliyorum ve bu güne kadar hiçbir sıkıntı yaşamadım. tam olarak elim ayağım yani. ps'i olan bi arkadaşım da daha geçen gün bana geldiğinde "ya bu xboxa da haksızlık ediliyormuş galiba" dedi hatta.

online oyun oynamadım hiç, o konudaki performansını bilmiyorum. ama yani kullanmayanın yorum yapmaması lazım bence. ps'i kötülediğimden değil ama deneyip kendin gör mümkünse ya da kullananlara sor.

bir de sırf 4k özelliği için ekstra para vermezdim ben olsam. dediğin gibi xbox one için çıkan çoğu oyun xbox 360'a gelmiyor artık, desteklemiyor çünkü. ama xbox one x ile xobx one arasında böyle bir şey olacağını sanmıyorum. ya da ps4 ile ps4 pro arasında da böyle bir şey olmaz. iphone 6 ile 6s gibi, birinde çalışıp diğerinde çalışmayan bir şey yok.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(31.10.17)
Ben normal ps4 kullanıcısıyım ilk çıktığında almıştım. Pro çıkınca heycanlanmadım, hiç açıp özelliklerine bile bakmadım. Ama bir arkadaşım evinde test etme imkanım oldu. ps4 ile pro arasında detaycı birisi değilsen çok büyük farklar bulamazsın. Ufak tefek farklar oluyor. Pro'nun çıkması tamamiyle ps4'leri bok gibi yaptık, ps5 çıkartana kadar bu şekilde idare edelim, ayrıyetten 3-5 cebimize bir şeyler kalır mantığı.

Xbox one x ise canavar cihaz sahiden ama Türkiye şartları için uygun değil. Microsoft Türkiye oluşumu berbar, cihaz pahalı ve kendine özel oyun yok. Xbox'ı silelim kafadan :)

Ps4 ve pro fiyatlarını bilmiyorum ama aralarında yüksek fiyatlar yok ise pro al ama eğer bariz yüksek fark var ise ps4 al pişman olmazsın.

Ps4 oyunları Psn üzerinden alırsan 200-250-270 arası değişiyor. Spotçulardan alırsan 150 liradan başlar. Ben spot tercih ediyorum. Takas ise 50 liraya takaslıyorlar oyunu.

Arkadaşın dediği fps konusunu ise; Evet ilk başlarda çok zorluyor ama artık oyunlar özellikle fps'ler gamepad konusunda hassaslaştı. İlk başlarda zorluk çekersin ama insan alışıyor. Ayrıca ps'lerde mutlaka oynaman gereken oyunlar fps'ler değil, Tps'ler oluyor o yüzden takmazsın çok diye düşünüyorum :) 2018 yılı ise ps'ler için bomba gibi geçecek :) Resmen altın çağ olacak. Şöyle koltuğuna yayılıp, yere uzanıp, ps4 oynamanın keyfi babmaşka. Pc'de ise yok optimizasyon, yok kart güncelle, yok fps sorunları, yok bu çalıştırmadı yeni ekran kartı al. Bence daha zahmetli. Alışınca zaten Gamepad rahatlığını başka bir yerde bulamazsın.

Karar senin tabi :) Şimdiden hayırlı olsun.
0
eazy
(31.10.17)
bende 2 ay kadar önce benzer kararsızlığa düştüm ve xbox one s aldım. teknik özellik anlatacak bilgim yok ancak mevcutta 4k tv yok ve birkaç yıl içinde de almayı düşünmüyorum o yüzden şuan için ekstra para vermeyi gerekli görmedim. olaya maliyet odaklı yaklaştım 900tl ye 2.kol dahil bir aylık bir cihaz buldum onu aldım. yukarda bir arkadaşın dediği gibi çok değer kaybediyor ikinci elde ama avantaja da çevirebilirsiniz. en büyük tercih sebebim oyunların ve aylık üyeliklerin daha ucuza gelmesiydi. o dönem araştırğım kadarıyla gold üyelikle birlikte daha büyük indirimler yapılıyor. her ay beleş oyunlar veriliyor arada sağlamlar da oluyor.p1-p2 diye kardeşlik müessesi de var yarı fiyata oyun alabiliyorsun. ps de olmayan ea accses diye bir güzellik var mesela yıllık 65tl ye bir sürü ea oyununu beleş oynuyorsun.(fifa 17-battlefield 1-star wars-mass efect-battlefield 4-nfs) ben akşam eve gelince yarım saat kafa dağıtayım diye aldım çok para harcamak istemedim. ama yok ben sıkı takipçiyim özel oyunlarıda oynarım aktifim dersen ps al derim.
0
genc irisi
(31.10.17)
Konsolun olayı exclusivedir. Xbox bu yüzden tırt bi konsol. Gerek yok. Hdr 4k tv alacaksan ps4 pro almayacaksan ps4
0
glamdr1ng
(31.10.17)
xbox tirt en bastan gec, diger ikisi arasinda da benim 4k tv'im olmamasi ve olmayacagi anlamina gelmedigi icin ps4 slim alip gectim, 1 tb olmasina dikkat et daha dusuk almani onermem, zira oyunlarin kapladiklari alan cok buyuk. cok buyuk fiyat farki yoksa pro alinir. maddi olarak zorlamayacaksa seni pro al gec.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(31.10.17)
(8)

yatak, baza, baza basligi aldim ama baza basligi cok mu gerekli?

buenosdias
100 lira da o tutmus; ama o paraya canak, comlek alirdim. sizce yatak basligini iade edeyim mi?
100 lira da o tutmus; ama o paraya canak, comlek alirdim. sizce yatak basligini iade edeyim mi?
0
buenosdias
(31.10.17)
Basliksiz cok kotu duruyor ve beni rahatsiz ediyor.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(31.10.17)
Hocam yastıklarla filan tutabilirsin ama bence olmasında bir zarar yok. Hatta ben çok kolumu çarptığımdan iyi oluyo olması :D
0
lcha
(31.10.17)
ben senelerdir başlıksız kullanıyorum rahatsız eden bi kısmı yok
0
jedilance
(31.10.17)
Ben kitap okurken sırtımı yaslamayı sevdiğim için başlık kullanıyorum. Ama böyle bir kullanımınız yoksa, sadece görüntü için aldıysanız iade edebilirsiniz belki.
0
fotrsapka
(31.10.17)
Duvardan soğuk gelir, kafan üşütmesin.
0
Tutkun
(31.10.17)
Kafa yaglari duvara bulasiyormus basliksiz. Arkadasimin annesi soylemisti :D
0
rusyalı kozmonot
(31.10.17)
ben başlık sevmiyorum, birincisi ekstra yer kaplıyor odada. büyük ve hantal duruyor. ikincisi de dediğin gibi gereksiz masraf. onun yerine iki uzun yastık alıp yatağın baş tarafına koysan daha güzel ve modern durur. hem daha kullanışlı.
şunun gibi
3.bp.blogspot.com
0
istanbul kanatlarimin altinda
(31.10.17)
Çok gerekli değil, çanak çömlek kadar hiç değil. İade et.
Daha ekonomik altarnatifler de var sonra elin erince şık bişey de ayarlayabilirsin. Hem sana özel olur hem bazılar daha kullanışlı bile oluyorlar. Yatak başlığı yapmak zor bişey değil. Çok fazla sayıda ve ekonomik yelpazede seçenek var.
mesela;
www.homify.com.tr
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(31.10.17)
(15)

Üniversite hani güzeldi???

sack jparrow
Geldik 2. aya gireceğiz. Isınma evresi mi uzun sürüyor? Nedir bunun ilacı, alışamadım gitti. Lisenin ilk zamanları gibi değil anlayacağınız. Ayrıca asosyal çıkarımı yapıyosanız bi zahmet sizi uzaklara alalım.
Geldik 2. aya gireceğiz. Isınma evresi mi uzun sürüyor? Nedir bunun ilacı, alışamadım gitti. Lisenin ilk zamanları gibi değil anlayacağınız. Ayrıca asosyal çıkarımı yapıyosanız bi zahmet sizi uzaklara alalım.
0
sack jparrow
(31.10.17)
üniversite ne ?
0
AlsterWasser
(31.10.17)
seni kim kandırdı güzel kardeşim?
0
fragile lady
(31.10.17)
küçük bir şehirde ya da boktan bir üniversitede okuyorsan göreceğin sadece çomarlık olacak. fazla beklentiye girme.
0
empedokles
(31.10.17)
@empedokles ilk 5 te sayılan bi üniversite.
0
🌸sack jparrow
(31.10.17)
he bu, ilk sene sac sakal uzatirsin, sonra normale donersin. kizlar falan da teklif etmiyor ayrica.
0
baldur2
(31.10.17)
ailesinden ilk kez uzaklaşıp özgürlüğün tadını çıkaranlar
ailesinden para alan ve okuduğu sürece çalışmak zorunda kalmadan bu parayla geçinenler
rahatça kızlı erkekli ortamlar görmeye başlayanlar

seviyor genellikle üniversiteyi. bunlar senin için anlamlı değilse ''e bu muydu?'' moduna girmen normal.
0
soft
(31.10.17)
Valla karakter meselesi. İlk haftadan at gibi kızla sevgili olup şehirdeki tüm kafeleri keşfeden de var, son sınıfa gelip sınıftakilerin adını bilmeyen de var. Üniversite büyülü bir yer değil ama öğrenciliğini yaşayacağın son yer. Bunun hakkını veren de var, veremeyen de. Güzellikten ne anladığına bağlı.
0
dissendium
(31.10.17)
bir yeri güzel yapan da kötü yapan da insandır çoğunlukla.
0
testis agrisi
(31.10.17)
Üniversite asıl mezun olup da iş hayatında köleliğe başladıktan sonra güzel geliyor bence. İçindeyken çok bir şey anlamıyorsun.
0
ms brownstone
(31.10.17)
Bu yargı genel bir yargı değildir, kişiden kişiye göre fazlasıyla değişiklik gösterebilir. Bazılarına üniversite zulüm gibi gelir, bazıları için hayatlarının en güzel çağıdır. Tamamen senin beklentilerine, yaşam tarzına, ailevi durumuna, çevrene, ortama, üniversiteye ve arkadaşlarına bağlı. Üniversite hayatına çok büyük manalar yükleme yani uzun lafın kısası, akışına bırak. Bu arada tam olarak sorunun ne olduğunu da söylememişsin. Yani biraz aç beklentin neydi ne buldun ona göre daha sağlıklı cevaplar verebilelim.
0
tierra santa
(31.10.17)
hazırlıktayken ben de böyle hissetmiştim. sonra düzeldi. hazırlık lise gibiydi çok bunalmıştım. sonra dersler ilerledikçe ilgi alanıma doğru yol aldığımı hissettim daha güzel olmaya başladı.
0
ruh i tibbiye
(31.10.17)
bana güzelliği aylaklığa bahane olmasıydı, senin beklentin neydi yazmamışsın.

ilk senenin ilk dönemi 2, diğer dönemlerde 1-1,5 gün boşluk vardı programda. bolca kafama ne nasıl esiyosa yapmaya okumaya konuşmaya vaktim oldu, 2 senesinde falan yaklaşık part-time çalıştım yine de vaktim vardı. evden iyi kötü para geliyodu nasıl geçincez kaygısı da yoktu.

geri kalan güzelliğini sen bulcan. sınıfta takılı kalırsan bi numara olmaz ama.
0
dafaisss
(31.10.17)
lise bittiği gün hayatının en güzel dönemi bitmiş oldu. bundan sonra her geçen yıl hayatın daha kötüye gidecek.
0
sen git ben geliyorum
(31.10.17)
daha ilk ay bitimiş, çok erken. belli bir ortamın olduktan sonra eğlenmeye başlarsın. çoğu insan ilk dönemin sonunda bir arkadaş çevresi yapar ve herkes herkesin adını tipini huyunu bilecek kadar tanır birbirini. ikinci dönem de içlerinden sana uyan bir grupla spring break'e falan gidersen baya eğlenirsin :D o olmadı dersi ekip bira içmeye gidersiniz o da olumlu.

bir de bizde hep şöyle oldu, ilk sene beraber takılanlar ikinci-üçüncü senelerde bambaşka gruplarla takılmaya başlayıp onlarla devam ettiler. bu ortamlar çok çabuk değişebiliyor yani sen insanları ve kendi zevklerini tanıdıkça. o yüzden şu anda herkese bi şans ver, bir de itüdeysen ful erkek ve sürekli ders çalışan gruplarla takılma :D

ben şahsen gayet keyifli bir üniversite hayatı geçirdim ama ilk başlarda hiç arkadaşım yoktu ve senin gibi düşünüyordum. bir de muhteşem bir liseden çıkıp üniversiteye girince lisedeki ortamı burada devam etmediği için insan bi afallıyor. insanları tanımaya başladıkça güzelleşir ama.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(31.10.17)
üniversitenin tek güzel tarafı oldukça boş zamanın olabilmesi. türkiye'deki üniversitelerden bi şey beklemek manasız. kendini geliştir. güzelliği orada.
0
empat
(31.10.17)
(3)

Ders vermeli yer

EyLüL Kizi
Selamlar. Mülteci genç arkadaşlarımıza ders veriyoruz tamamen gönüllü olarak. Bunun için Kadıköy'de 2 saatliğine 12 kişi kullanabileceğimiz kafe, sınıf tarzı yerlere ihtiyacımız var. Dersler hem haftaiçi hem haftasonu olabiliyor. Bütçemiz 40 TL maksimum 2 saat için. Kadıköy'de gidebileceğimiz nerele
Selamlar. Mülteci genç arkadaşlarımıza ders veriyoruz tamamen gönüllü olarak. Bunun için Kadıköy'de 2 saatliğine 12 kişi kullanabileceğimiz kafe, sınıf tarzı yerlere ihtiyacımız var. Dersler hem haftaiçi hem haftasonu olabiliyor. Bütçemiz 40 TL maksimum 2 saat için. Kadıköy'de gidebileceğimiz nereler var bu amaçla? Ya da sınıf kiralayabilecek yerler var mıdır kurs vs gibi? Teşekkürler.
0
EyLüL Kizi
(30.10.17)
komşu kafe var kadıköyde, yardımcı olurlar belki.
0
ofelia
(30.10.17)
idea kadıköy'ü araştırın bence.
idea.kadikoy.bel.tr

bir katı ücretsiz ders çalışma alanı, bir katı da ücretli toplantı vs alanı. ücretli kısım aslında sizin işinizi görür ama belediyeyle iletişime geçerseniz ve durumu anlatırsanız tamamen ücretsiz olarak da faydalanabilirsiniz belki.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(30.10.17)
Anti Cafe
0
skulldragon
(30.10.17)
(8)

kardesimi nerede ise soksak

brad pitt
Selam. 19 yasinda erkek biladerim var benim. Uni 2.sinifta. sorumluluk kazanmasi, kendi harcligina cikarmasi ve sigortali ise baslamasi amaciyla onu bi yerde ise sokmak istiyorum. Akli havada cunku baya.Cok yorulmayacagi (bim, lc waikiki gibi) calisma gun ve saatlerini belirleyebilecegi nerelere bas
Selam. 19 yasinda erkek biladerim var benim. Uni 2.sinifta. sorumluluk kazanmasi, kendi harcligina cikarmasi ve sigortali ise baslamasi amaciyla onu bi yerde ise sokmak istiyorum. Akli havada cunku baya.

Cok yorulmayacagi (bim, lc waikiki gibi) calisma gun ve saatlerini belirleyebilecegi nerelere basvuralim ve nasil basvuralim.

Komsfirin geldi aklima ama siteleri yok galiba. Gidip elden basvuru mu yapiliyor acaba.

Siz bu arada nereleri nasi firmalari onerirsiniz. Ve nasil basvuri yapmamizi onerirsiniz.

Tesekkurler.

Istanbul and yakasi.
0
brad pitt
(30.10.17)
D&R 'a gidebilir
0
euphrat
(30.10.17)
starbucks
0
contavolta
(30.10.17)
kendisi çalışmak istiyor mu?
0
sta
(30.10.17)
bölümüyle ilgili bir iş?
0
snowman
(30.10.17)
Bölümüyle ilgili bir iş yapmak zorunda değilse o yaşta ben de Starbucks- Caffe Nero tarzı yerler diyorum.
0
sopiro
(30.10.17)
ben üniversitedeyken işimi unisbul.com'dan bulmuştum. en azından seçeneklerine oradan bakabilir. butik bir pizzacıda kasada çalıştım 1 sene, çok da iyiydi her şey. garsonluk, bar falan da eğlenceli ama çok yorucu.

he tabi ben kendi kendime çalışmak istiyorum diyip çalışmaya başladım. abim/ablam benim hovarda olduğumu düşünüp beni bir işe sokmaya çalışsaydı delirirdim muhtemelen.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(30.10.17)
Kendi calismak istiyor mu.

Istemeli. Trabzona deplasmana gitmek istiyor..

Bolumuyle ilgili is.

Erken. 3.sinifta o yola girmeli bence.
0
🌸brad pitt
(30.10.17)
Starbucks +1
0
Uncle Sam
(30.10.17)
(18)

Kadinlara soruyorum (sozlu ve gozlu taciz hakkinda)

rusyalı kozmonot
Laf atildiginda ya da hayvan gibi baktiklarinda tepki veriyor musunuz? Yoksa gormezden gelip yolunuza devam mi ediyorsunuz?Ben cenemi tutamiyorum. Okuz gibi baktiklarinda ne bakiyosun, onune bak diyip el kol kaldiriyorum. Laf cok atilmiyor ama atilinca sigortam da atiyor. Gecen aksam ara sokakta eve
Laf atildiginda ya da hayvan gibi baktiklarinda tepki veriyor musunuz? Yoksa gormezden gelip yolunuza devam mi ediyorsunuz?

Ben cenemi tutamiyorum. Okuz gibi baktiklarinda ne bakiyosun, onune bak diyip el kol kaldiriyorum. Laf cok atilmiyor ama atilinca sigortam da atiyor. Gecen aksam ara sokakta eve dogru yururken hayvan evladinin teki arabayi yanimda yavaslatti hayvan gibi bastan asagi suzdu devam etti. Arkasindan onune bak ayi diye bagirdim. Cam acikti duydu. Ilerde durdurdu arabayi. Dedim buraya kadarmis yasamak guzeldi. Hemen bi apartmana dogru gittim. Neyse ki gitti goremeyince. Bir kez de babam yasindaki adam bastan asagi hayvan gibi suzdu. Ne bakiyosun der gibi elimi kaldirdim. Bagirmaya başladı senin niyetin bozuk senin gibiler araniyo bilmem ne. Bir orospu demedigi kaldi yani. O zaman orama burama ne bakiyorsun ayi oglu ayi? Sinirden adamin kafasini ezesim geldi. Ama tabii ki gucum yetmeyeceginden uzaklastim. Bu tip olaylarla gectigim yerlerden dolayi cok karsilasiyorum. Erkek arkadasim ceneni tut manyagin biri yuzunden basina is alacaksin diye kiziyor ama ben hazmedemiyorum. Siz nasil davraniyorsunuz? Ya da ne yapmali?
0
rusyalı kozmonot
(30.10.17)
Bana da tam yanından geçerken biri sessizce kucağıma oturturum dedi. Ben de bi şokla döndüm adamın adamın çenesinden tutup sıktım ne dedin sen dedim. Sana mı dedim ya manyak mısın falan demeye başladı geri adım attı.
Sen de en iyisini yapıyosun. Biz tepki vermedikçe artıyo bunlar böyle böyle
0
vodianova
(30.10.17)
3. sayfa haberlerine konu olmak istemiyosan tepki vermeden uzaklaş derim. delirdin heralde, nerden geliyo bu cesaret?

tutup ellemediği sürece sözle ya da gözle tacize asla tepki vermedim şimdiye kadar.
0
elorelia
(30.10.17)
üslup önemli bence.
terbiyesizliğe kaymadıkça iltifat olarak alıyorum, hoşuma gidiyor.
0
kayranin kedisi
(30.10.17)
fiziksel temas etmediği ve yüzüme baka baka çok bariz bir şey söylemediği sürece tepki vermem kolay kolay. arabadan laf atana cevap yetiştirmem yani. gözle rahatsız edene de bakışımı çevirip görmezden gelir ya da en fazla ters bir bakış atarım. ne bakıyorsun ayı gibi bir tarzım yok.
0
aquarium
(30.10.17)
ben görmezden geliyorum ama ne yaparsak yapalım fayda etmiyor bence. cevap verince cesaretlenip daha cevap veriyorlar çünkü. hatta eyleme bile geçecek cesareti bulabiliyor. görmezden gelince en azından susup yoluna devam etme şansları yüksek. takipteyim duyuruyu.
0
dedimmidemedimmi
(30.10.17)
bence abartıyorsun. yani sözle ya da ellemeli falan tacizler konusunda değil de, baktı diye "önüne bak ayı!" demek, üstüne alınma ama biraz avam bence. bakmış geçmiş işte ne bileyim, yakışıklı adam görünce biz de bakıyoruz, muhteşem bir mimari yapıya bakıyoruz, annesinin kucağındaki bebeğe bakıyoruz, trafik kazası olmuş ona bakıyoruz, belediye çukur açıyor durup ona bakıyoruz. insanoğlu dediğin meraklı, bakar işte bırak baksın.

ha ama elleyene olay çıkarırım. hele ki topluluk içinde çaktırmadan elliyorsa hemen herkesin duyabileceği şekilde bağırıp çağırırım, millet de üstüne gider. oh olsun. laf atana da bir şey demem ama, duymazlıktan gelirim. cevap verince "aha o da istiyor kesin" diye düşünüyorlar çünkü.

he bir de @kayranın kedisi'nin dediği gibi düzgün laf atanlar var. onlara cevap da veririm, teşekkür ederim.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(30.10.17)
Garip gelecek ama ben laf atmanin kotu bir sey oldugunu 20 kusur yasimdan sonra ogrendim. Bize lisedeyken laf atildiginda birbirimize bakip kikir kikir gulerdik, "Bana dedi", "Hayir, bana dedi" diye ustumuze almaya calisirdik. Arkadaslar falan "Bu hafta bu kadar kisi laf atti" diye sayardi. Teksek de mahcup mahcup gulumseyerek gecerdik. Belki de laf sadece lafta kaldigi ve laflar da cok agir olmadigi icindir, kimse attigi lafin ustune agresif harekette bulunmazdi. Sonra Istanbul'a geldim, baktim, millet laf atilmayi sevmiyor. Belki o surecte Turkiye degisti diye boyle olmus da olabilir. Sucu sehir degisikligine atmayayim. Belki o zaman daha masumane zamanlardi. Alisana kadar bir sure gecti. Sonra zaten baktim, laf atan kisiye gulunce tanismaya falan geliyor, korktum.

Yolda giderken cok kendi halimde, dunyadan habersiz ve kulaklikli oluyorum. O yuzden biri dibime gelip soylemedikce fark etmiyorum. Hele sozlu degil de, gozlu ise %90 fark etmem. Fark edersem ve hakkaten agir bir sey soylemisse, sinirden cok otomatikman bir acima duygusu cokuyor hemen. "Bu adam yoldan gecen bir kadina bunlari soyleyecek neleri yasadi, neleri yasamadi. Ne bicim toplumun kurbaniyiz hepimiz, erkekli kadinli. Bu adamin bu ihtiyaci hissetmesi ne kadar aci" diye dusuncelere daliyorum daha cok. Bakissa sadece ve okuz gibi degil de, goz kaymasi gibiyse gururum da oksanir acikcasi. "Ben yaptim bunu boyle. Beraber bakalim mi bir sure" diyesim gelir ama tabii demem, o ayri.
0
aychovsky
(30.10.17)
Arabadan uzun uzun bakış atanlara uyuz oluyorum. Pis pis bakıyorlar, ben de pis pis bakıp rahatsız olduğumu beden dilimle belirtip kafamı çeviriyorum. Uğraşamam ayılarla. Bir de o gereksiz özgüvenleri katlanılacak gibi değil.

Laf atanları görmüyorum bile, kafamı çeviriyorum. Yalnızca çok rahatsız edici olanlara bir şeyler söylüyorum dayanamayıp.

Zaten genellikle kulağımda kulaklık oluyor, müzik dinliyorum. O yüzden bakışlara ve süzmelere daha fazla dikkat etmiş olabilirim.

Bu tip erkekleri kesinlikle özgüvensiz ve zavallı olarak görüyorum.

Ek: Ayço'yu okuyunca ben de aynı kanıda olduğumu fark ettim. İstanbul'a gelene kadar kendi memleketimde bunun bu kadar kötü bir şey olduğunu düşünmezdim çünkü rahatsız edilmezdim. Niyeti anlıyorsunuz açıkçası ama İstanbul benim algımı değiştirdi ki pis pis bakışlar diyorum.
0
duyond
(30.10.17)
duymuyorum görmüyorum umursamıyorum.
0
devilone
(30.10.17)
Onların istediği onlara kötüde olsa tepki vermemiz bu taptıkları piçlikten haz almalarını sağlıyor bence. O yuzden ben asla atılan lafa tepki vermem duymamış gibi geçee giderim baştan aşağı süzeninde gözünü bağlayamayız baktığıyla kalır öyle kör olasıca.
0
hernezıkkımsa
(30.10.17)
Ben de genelde sokakta kulaklık ile müzik dinleyip kendi dünyamda kaybolmuş vaziyette olduğumdan laf atanı duymuyorum, tuhaf tuhaf bakışları algılamıyorum bile. insanların yüzüne bakan biri bile değilim; bu yaz babam karşımdan yürüyerek geliyormuş, gülümsemiş yanıma kadar gelmiş ben yürüdüm geçtim. sonra gelip omzuma dokununca fark ettim, O denli bir haber oluyorum etraftan. Hava güzeldi, eğlenceli müzik dinleyip tatil planı yapıyordum kafamda.

Durum böyle kimseye tepki vermeme de gerek kalmıyor tabii. Sadece bir kez istanbul'a ilk geldiğimde gündüz vakti adamın biri metrodan evin sokağına kadar takip etmişti; arkadan bir şeyler söyleyip duruyordu. Çok korkup tanıdık markete girdim. market sahibi ve bir iki esnaf dışarıya çıktı. adam da korkup kaçtı. Bu kadar bariz olanı dışında çoğunu ya farketmiyorum ya da önemsemiyorum.
0
fraise
(30.10.17)
gereksiz cengaverlik yapmam. sessiz kalırım.
fiziksel bir temas varsa, iş laf atmanın ilerisine gidiyorsa, tabiri doğru değil ama "tadında bırakılmıyorsa" bir şeyler yapmayı düşünürüm.

ama yine de elimi belime koyup çen çen laf dalaşına girmeye, adamı tutup dövmeye çalışmam, bunlar makul ve doğru savunma mekanizmaları değil. gereksiz kendini ispat çabaları, senin de bu tutumundan vazgeçmeni öneririm.
0
patty duke
(30.10.17)
Geçen gün Taksim'de başıma bir olay geldi. Bankta oturan bir adam bana seslendi. Baktım, kafasıyla beni yanına çağırıyor. Herhalde yanlış anladım deyip önüme döndüm, aynı şey tekrarlanınca ben de adama bağırmaya başladım. Ben bağırınca adam bildiğiniz kaçtı. Hayır tutamıyorum çenemi, tutmama da gerek yok zaten.
0
anumegha
(30.10.17)
Ben çok fazla göstermiyorum. Uzaktan biri bakınca delirmiyorum ama mesafe yakınsa tepki gösteririm. Asıl kardeşimle çıktığımda biri bakıyorsa deliriyorum. Yaşlı yaşlı adamlar kızın bacaklarına bakıyor öldürmem umarım birini.
0
jazzabel
(30.10.17)
Arabadan direkt şaf atıyorsa siktir git lan piç diyorum sonra arkasından el hareketi çekiyorum :):):):)):)

Süzen insanlara içimden küfür ediyorum :):):):)
0
powerpufgirl
(30.10.17)
Öküz gibi bakmak öküzlüktür taciz değildir
Laf atmak, takip etmek, temas etmek tacizdir bağırıp çağırma biber gazı sıkma ve polise şikayet etme hakkımız vardır. Hepsi yapılmalı bence, yanınızda biber gazı taşıyın mutlaka. Ayrıca bağırmak için kalabalık yerleri tercih etmeliyiz. Esnaf tek başına sallamazken, kalabalığın gazına gelip o kişiyi kovalayabiliyor.
Sonuç olarak öküzlere öküzlüklerini başka şekilde belli etmek tacize ise sessiz kalmamak en ağır tepkiyi vermek gerekir.
0
sagin
(30.10.17)
İşallah hepsi geberir. Hiç hoşlanmıyorum. Öncede karşılık verirdim, karşılık verince daha da cesaretleniyorlar, duymamazlıktan geliyorum. Bakışlara, arabalardan gelen korna seslerine de aldırmamaya çalışıyorum. Bir de bizim toplumda "kısa ete giymiş, gece geç saatte gelmiş, tabii laf atarlar" anlayışı var. Tepkisiz kalmaya çalışıyorum ellemedikleri surece.
0
geçerkenugradım
(30.10.17)
açıkçası gözle dik dik bakmayı taciz olarak görmeyen ve buna tepki vermeyi "avam"ve "dikkat çekme çabası" olarak nitelendiren yorumlara biraz şaşırdım ve hemcinslerimden geldiği için üzüldüm. taciz etmenin tdk'daki karşılığı "sıkıntı vermek, rahatsız etmek". bir adam sizi baştan aşağı süzüyorsa, memelerinize, poponuza, cinsel organınıza, bacaklarınıza vs dik dik bakıyorsa bu pekala tacizdir. ya da yolda yürürken arabasını yavaşlatıp baştan aşağı tedirgin edecek şekilde açlık içinde süzüyorsa bu da tacizdir. bakılan kişi burada açıkça nesne yerine konuyor. yeri geldiğinde güvenliğinden endişe ediyor. ve bu bakışın bir adım sonrasının ne olacağını da hepimiz az çok biliyoruz. bu olaylar çok sık yaşanıyorsa bakılan kişi giyinme özgürlüğünden feragat edip daha "kapalı" giyinmeye çalışıyor ve hatta sokağa çıkarken sıkılıp bunalıyorsa ortada taciz yoktur demek en hafif tabiriyle komik. burada birbirine "denk" iki insanın birbirini beğenerek flört amaçlı medeni bakışmasından bahsetmiyorum. kadını açıkça arzu nesnesi yerine koyup gayet kötü niyetlerle ve uzun uzun tedirgin edecek düzeyde bakan insanlardan bahsediyorum. bu ikisinin ayrımını kadınların çok kolay yapabileceğine de inanıyorum. sokakta tedirgin, rahatsız ve gardını almış şekilde yürümek zorunda kalan/bırakılan birinin tacize tepki vermesini "avam" ya da "dikkat çekme çabası" olarak adlandırmanın da "o saatte orada ne işi varmış", "o da öyle giyinmeseymiş canım" demekten bir adım öncesi olduğunu düşünüyorum. demek ki bizzat kadınlar olarak dahi kat etmemiz gereken çok yol var daha.
0
🌸rusyalı kozmonot
(30.10.17)
(13)

insanlar beni çok kolay harcıyor

qazedcsrfvtyhngujmkol
olgun değilim, özgüvenli değilim, beklentim yüksek, istikrarlı değilim, disiplinli değilim, hayatta bir tutkum yok, gerçekçi bir hayat algım yok, egom kırılgan ve kendi kendini aşağı çeken bir kısır döngüye girmişim.kendini gerçekleştiremeyen her insan gibiyim. içimde bir enerji yok, dışarıdan birin
olgun değilim, özgüvenli değilim, beklentim yüksek, istikrarlı değilim, disiplinli değilim, hayatta bir tutkum yok, gerçekçi bir hayat algım yok, egom kırılgan ve kendi kendini aşağı çeken bir kısır döngüye girmişim.

kendini gerçekleştiremeyen her insan gibiyim. içimde bir enerji yok, dışarıdan birinin bedava enerji vermesini bekliyorum. bu kişi bir melek gibi bana ilgi gösterecek, hayatıma girecek, bana katlanacak, beni yükseltecek...

oturduğum yerde balık tutar gibi insanlarla tanışmayı bekliyorum. Başka napılır ki zaten?
başarının çabasız elde edildiğini sanmıyorum ama umut fakirin ekmeği.
kendine değer veren birinin, kendine değer vermeyen birine(bana) ilgi göstereceğini umuyorum.

Fakat son 1 senedir hep farklı oldu bu kadar zor olmamalı diyorum hep cinsler mi çıkıyor yoksa beni gören mi cinsleşiyor anlamıyorum 1 saat önce aradaşça konuşan biri her yerden engelleyebiliyor beni. insanlarla zor samimiyet kuruyorum kolay kaybediyorum artık bıktım. Erkeklerde bile durum böyle kızlarla hiç şansım yok galiba. Kendi kendime bunu nasıl yenebilirim yoksa hayatım hep böyle mi geçecek.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(30.10.17)
parayı bulman lazım.
0
gölgede aynı
(30.10.17)
İlk üç paragrafı komple alıntı yapmışsın. Niye seni hiç tanımayan birinin yazdığı bi şeyi bu kadar kolay benimsiyorsun? Psikolojik destek al.
0
Aerdem
(30.10.17)
klişe olacak ama spor yap, en azından dene bi kere faydasını görmezsen bırakırsın
0
lorne malvo
(30.10.17)
Mağdur psikolojisi devamında gelecek başka mağduriyetler yaratır ve bu böyle sürer gider. Kimse de kurtarmaz. Önce kendinle olan sorunlarını çözmen lazım, yoksa kimse uğraşmaz.
0
roket adam
(30.10.17)
@der meister +1

iyi kumaş değilsin.
0
ceren_imo
(30.10.17)
bir porno sitesine gold üyelik al.
0
empedokles
(30.10.17)
Çok garip adamlarsınız bazen hayret ediyorum.
0
eazy
(30.10.17)
sen de onları çok kolay harca. yalnız başına da çok mutlu bir hayat sürebilirsin. senin derdin bence kabul görmemek. fakat bana kalırsa bu yapay toplumda kabul görmek bir hastalık. her şeyin pazara getirildiği ve tüm marifetlerin bir değişim aracı olarak görüldüğü bu sosyal hayat pazarında kendini haraç mezat pazarlayacağının yerine diğer tüm sahteliklerden uzak kalarak çok kaliteli bir yalnızlık yaşayabilirsin. eğer derdin yapaylıkta kabul görememekse nasıl sahte bir insan olacağın üzerine çalış. tabi bunu daha büyük bir sorun olarak kabul etmeyeceksen. sevgiler.
0
karlmarx
(30.10.17)
"beni yükseltecek." hahaha tam bu cümleyi yazdım, dinlediğim şarkıda (pantera - suicide not pt. 1) "it's a damn shame" diye bir cümle geçti. senin için söylediklerini varsayıyorum. :)

kişisel bir isa arıyorsun sanırım, gelecek kendisini senin için feda edecek, senin olduğun çukura inecek, sen sırtına basıp yukarı çıkacaksın bla bla bla... yok ki öyle biri? kimse kimse için kendi yaşamını feda etmez. öyle bir ihtimal varsa bile bu ihtimale bağlı yaşanmaz. çok yaşamıyorsun zaten sanırım, öylece duruyorsun. hayat etrafından akıp geçiyor.

ilişkilerle ilgili bir şey diyemeyeceğim fakat bu kurtarılmayı beklemek düşüncesinden kurtulman gerek. önce bir kendine acımayı bırak. "drama queen." kimse böyle insanlarla vakit geçirmek istemez. hem, kimse yanında kalmak zorunda değil. herkes her şeyi yapar. bu yüzden önce bir kendine alış, kendini tanı, kendini bil. kendinle vakit geçirmeyi öğren.
0
rahip janick
(30.10.17)
Ben bunlari ne zaman yazmışım diye okudum. Depresyon işte ya. Iniş çıkış devam. Karakterle ilgili bir şey. Değişmiyor. Yani 30 yaşındayım değiştiremedim. Belki de çabalamadım fazla... neyse öyle işte.
0
tukenmez adam
(30.10.17)
haha qazed kednini iyi acındırmışsın ama sorduğun soruların cevabını sen daha iyi biliyorsun. gene de ben söyleyeyim, çünkü senin problemlerin var, ve sana arkadaşça yaklaşana bile öyle sözler söylüyorsun ki kimse yanında durmak istemiyor. oysa insanlara iyi davranırsan karşıdan yüksek ihtimalle iyi geri dönüşler alırsın. iyi davranmayan az bir kesime de yol verirsin, iyi olanlarla devam edersin. aksi takdirde sen herkese ters davranırsan kimse sana katlanmaz. bu kafayla gidersen evet, hayatın hep böyle geçecek.

neden ben "insanlar beni çok kolay harcıyor :(" diye ağlamıyorum da sen ağlıyorsun mesela? çünkü sorun sende. sebebi her neyse, her ne konuda kendinle savaş halindeysen, bunun sinirini insanlardan çıkarıyorsun ve insanlar da doğal olarak senden uzaklaşıyor. bu devirde çoğu insan anasının babasının bile nazını çekmiyor, seni mi çekecekler.

kendinle barış, vücudunda beğenmediğin bir özellik varsa onunla barış, geçmişte yaptığın hatalar varsa onlarla barış. psikoloğa da aman sakın gitme olur mu. herkes kaç kere git dedi sana, gitmiyorsun, iyi de yapıyorsun. bu kafayla doktoru hasta edersin sen.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(30.10.17)
hala kendi kendine yenmenin derdindesin. sana bin defa doktora git dedik. kendi kendine yenebilecek olan zaten yenmiştin değil mi? demek ki durum doktorluk.
0
elorelia
(30.10.17)
senin hayatinda aslinda yapman gereken bir sey var. daha farkina varamamissin ve bu "Seni harcadiklari veya engelleyen insanlar" Aslında birer "Çapak" Bunlara takılırsan, yapamazsın. Bir seyler yapacaksan, birilerinin olmasina gerek yok, tek basina da yap.
0
evimin paspasi
(30.10.17)
(7)

İzmir otel tavsiye

giggs
Bildiğiniz kaldiginiz temiz otel tavsiyenizi bekliyorum.
Bildiğiniz kaldiginiz temiz otel tavsiyenizi bekliyorum.
0
giggs
(30.10.17)
Bölge ? Fiyat aralığı ?
0
faithless
(30.10.17)
İzmir merkez olur. Max 150. Fazla bilmiyorum orayi
0
🌸giggs
(30.10.17)
İlk aklıma gelen mürselpaşa meydanı anemon oteli 163 TL oda fiyatı, bu bulvar üzerinde birkaç otel daha var fiyatları 160-200 arası. Veya alsancak garı tarafında ibis otel 181 TL oda. Cumhuriyet meydanı yakını hotel marla 166 TL oda. Çankaya İzan Hotel 150 TL oda. Not: booking.com fiyatları.
0
faithless
(30.10.17)
buca heykel yakınlarında ismini hatırlamadığım çok temiz ve 150 tl geceliği olan hotel var
0
tekil3.şahıs
(30.10.17)
Ramada'da kaldim.gucun yetiyorsa orasa kal. Acik bufe kahvalti.sahane.
0
ykyt
(30.10.17)
karaca otel var 4 yıldızlı konumu çok iyi ama fiyatları ne alemde bilmiyorum
0
neyapmali
(30.10.17)
mini fuar hotel.

alsancağa yakın, kültürpark'ın arkasında. geçen sene iki kişi 120'ye kaldık, önceki sene de 100'dü sanırım. bir de kitap hediye ediyorlar çıkarken :)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(30.10.17)
(2)

iphone 6s çatlak ekran

vodianova
telefonun ekranı çatladı ama dokunmatikte hiç sıkıntı yok. apple destek 629+ servis ücreti diyor. arkadaşım 2-3 ay önce 400 civarına yaptırmış. bu kadar fiyat artışı mümkün mü?ayrıca garanti şubatta bitecek riske girip gidip dışarda 200 tlye yaptırmak mantıklı mı?
telefonun ekranı çatladı ama dokunmatikte hiç sıkıntı yok. apple destek 629+ servis ücreti diyor. arkadaşım 2-3 ay önce 400 civarına yaptırmış. bu kadar fiyat artışı mümkün mü?
ayrıca garanti şubatta bitecek riske girip gidip dışarda 200 tlye yaptırmak mantıklı mı?
0
vodianova
(28.10.17)
disarda yaptiranlarin dokunmatigi cok iyi olmayabiliyor iyi arastirin. 5 deisirmistim ben sikinti olmustu
0
kveldulv
(28.10.17)
benim ekranım da 2 sene önce baya çatladı, seninki gibi dokunmatikte sorun yok. apple'a yaptırmaya götürdüğümde "sizin telefonunuzun kasası yamulmuş, camını tamir edemeyiz" dediler. nasıl yamulmuşsa artık. madem yamulmayan kasa yapın yani. neyse ben dışarıya da yaptırmadım çünkü bazı arkadaşlarım yaptırdı güzel oldu, aylar sonra dokunmatikleri çalışmamaya başladı falan. o riski alamadım. gerçi kimisi de dışarıya yaptırıyor bir sorun çıkmıyor.

bir de insan alışıyor kırık ekrana. şu an telefonumun ekranı kırıkmış değilmiş farkında bile değilim.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(28.10.17)
(12)

Friends veya HIMYM’daki gibi arkadasliklar mumkun mu?

my pink
Veya bizde olanlar bize farkli mi gorunuyor?
Veya bizde olanlar bize farkli mi gorunuyor?
0
my pink
(28.10.17)
bende daha iyileri var.
0
washe
(28.10.17)
bi dönem bende böyle bi grup vardı. kavak yellerine dönecek gibiyken dağıldık allahtan.
0
elorelia
(28.10.17)
%1. O da bize denk gelmez.
0
MaNOfTheYear
(28.10.17)
hiç denk gelmedim
0
gazozailacatmauzmani
(28.10.17)
kavak yelleri kaçınılmaz son oluyor, ki friends ve himym'da da çeşitli kombinasyonlarda gönül ilişkisi oluyor ama gerçek hayattaki etkileri dizideki kadar iyi bitmeyebiliyor.

örneğin, rachel-rose, rachel-joey, barney-robin, ted-robin bu olaylar yaşandıktan sonra hala çok iyi arkadaş mümkün mü rose-joey veya barney-ted için ?

hemcins gruplar için de üniversite sonrasında sürdürülebilir olmuyor.
0
pofudukayi
(28.10.17)
bende de daha iyileri varDI. abartısız her günümüzün beraber geçtiği, her akşam iş çıkışı birimizin evinde takıldığımız, sürekli gittiğimiz fiks bir mekanımız olan bir arkadaş grubumuz vardı. 12 kişiydik. arada birilerinin yeni sevgilileri, sevgililerinin arkadaşları falan oldukça bu sayı 15-20'leri buluyordu. istanbul gibi bir şehirde hepimiz aynı mahallede oturunca bunu sürdürmek çok kolay oluyor tabi.

ama son bir senedir ben ve birkaçımız onlardan koptuk. ne yalan söyleyeyim, o tempoyu daha fazla devam ettiremedim ben. onlar gene 6-7 kişi himym tadında devam ediyorlar.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(28.10.17)
bizim memlekette tutmuyor. tespitin doğru.
0
güneyli çocuk
(28.10.17)
o dizilerde arkadaşlık yok ki. kimin eli kimin cebinde belli değil.
0
sta
(28.10.17)
friends ve himym'in dizi olduğunu biliyosun di mi? hadi friends'e saygım var da himym denen garabet saçmalıktan başka bi şey değil.
0
der meister
(28.10.17)
uzun ömürlü olması mümkün değil. herkez gibi benimde üniversite öğrenciliği zamanında vardı böyle bir grubum. zaman içinde yakınlaşıp duygusal ve tensel ilişkiler başlayınca haliyle olayında boku çıkıyor. velev ki çıkmasa bile okul bitip yaşam gailesi başlayınca dağılıyorsun
0
genc irisi
(28.10.17)
Üniversite yıllarında oluyor. ama sonrası sürmüyor benim gördüğüm.

Bir de kafan rahat olacak. İş-okul sonrası tamamen sana kalacak. O dizilerde insanlar neredeyse hiç işleri güçleri yokmuş gibi birbirlerine vakit ayırabiliyor.

Ha daha az görüşürsün ama daha iyisi olur. o da var.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(28.10.17)
Öyle bir grubum vardı ama şu anda dünyanın farklı yerlerindeyiz.
0
aychovsky
(28.10.17)
(3)

Yaşça büyükler ile ilşki

sorunvar
Özellikle 30 lu yaşlarda kadınlar benle ilişki yaşamak istiyor.Çevremde tanıstığım bu yaşlarda kadnlar benle çok fazla ilgileniyolar.Bende 27 yaşımda olduğumu belirtip kendimden ufaklarla ilgilendiğimi söylediğimde bir tanesi çok patavatsızsın falan dedi..Artık ciddi olmayan ilişkilere de kapalı ol
Özellikle 30 lu yaşlarda kadınlar benle ilişki yaşamak istiyor.Çevremde tanıstığım bu yaşlarda kadnlar benle çok fazla ilgileniyolar.Bende 27 yaşımda olduğumu belirtip kendimden ufaklarla ilgilendiğimi söylediğimde bir tanesi çok patavatsızsın falan dedi..Artık ciddi olmayan ilişkilere de kapalı olduğumuda söyledim.Anca fb oluruz uyarsa falan dedim .Dürüst olmak her zaman artı değil mi sizce ?
0
sorunvar
(28.10.17)
her türlü büyük kadına karşıyım ben
0
gazozailacatmauzmani
(28.10.17)
aman boşver iyi yapmışsın. yaşından memnun olmayan kadın sen bunu onun yüzüne söyleyiverince bozulup sana patavatsız demiş, sanki sen onu 30 yaşına getirmişsin gibi. insanların yaşıyla bu kadar alıp veremediği ne ben de onu anlamıyorum. yaşlanmayalım da ne yapalım, ölelim mi?

ben şimdi benden küçük birine yürüsem, o da bana yaşlısın demeye getirse gülerim. eyvallah derim esaslı çocukmuşsun :D doğru çünkü, ondan yaşlıyım ve karşımdaki büyük kadınlardan hoşlanmıyor olabilir. bunu açık açık baştan söylemesi benim açımdan güzel bir şey.

ha tabi şöyle de bir şey var, "kendimden ufaklarla ilgileniyorum" diyip koca bir kapıyı kapatmak çok doğru gelmiyor bana. sonuçta 27 ile 30 yaşları arasında pek bir şey yok. kadından hiç hoşlanmadıysan tamam da aksi durumda bir şans verebilirdin. benim de ne prensiplerim vardı şu anki ilişkime başlamadan önce. başta özel üniversite mezunu olmaması gerekiyordu mesela. pii olaya bak. çünkü ben çok zekiyim cnm evet. oysa erkek arkadaşım bilgi'de okumuş. ama dünyanın en muhteşem adamı. ben ona en başta "hee özel üniversite mi, yok almayayım" diyip onu istemeseydim şimdi onsuz ne yapardım düşünmek bile istemem. öyle kriterler falan koyma yani, kiminle ciddi bir ilişki yaşayacağını görmeden denemeden bilemezsin.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(28.10.17)
İlişkide (uzun süreli veya fb) çok astronomik bir yaş farkı yoksa sıkıntı değil zaten yetişkin olunca, hatta birkaç yaş genç erkek ve büyük kadın ilişkisinde güzel tatminler oluyor. Ama siz yaşınızdan büyüklerle ilgilenmiyorsanız özgür iradenizle, bunu da karşınızdakine açıkça belirttiğinizde "çk ptavatszsn .s.s" diyorsa kendisinin karakteriyle ilgili sıkıntıları var demektir. Bana genç bir arkadaşımız aynı şeyi söylese tabi ki reddedildiğim için bozulabilirim ama "süper ya açıkça söylediğin için sağol" falan derim. Patavatsızlık ne alaka? O nasıl tepkiymiş öyle?

İyi yapmışsınız, dürüst olun.
0
rakunzelll
(29.10.17)
(55)

Eşimin borçlarıma yardım etmesi gerekmez mi?

anladım
Evlenirken oturma odasını ve salonu ben aldım, ev aldığım için içini biraz dekore ettirdim falan baya bi borç oldu. Eşim de yatak odasını, beyaz eşyaları ve mutfak eşyalarını falan aldı, daha doğrusu onun ailesi aldı sanıyordum. Buraya kadar sorun yok ama ben ailesi aldı bilirken meğerse 10 bin tl k
Evlenirken oturma odasını ve salonu ben aldım, ev aldığım için içini biraz dekore ettirdim falan baya bi borç oldu. Eşim de yatak odasını, beyaz eşyaları ve mutfak eşyalarını falan aldı, daha doğrusu onun ailesi aldı sanıyordum. Buraya kadar sorun yok ama ben ailesi aldı bilirken meğerse 10 bin tl kredi çekmişler, onu da eşim ödeyecekmiş. Kına için vs. para yetmemiş öyle diyor. Tamam da ben ev taksidini birlikte öderiz diye düşünmüştüm, ben annemlere 12 boyunca her ay 900 tl vereceğim deyince bende şarteller attı. Madem katkın yok işten çık evde otur, senin ailen benim bunun farkına var istersen dedim zaten 1500 tl maaşı var. O da annemler o kadar masrafın altından nasıl kalksın sen durumumuzu bilmiyor musun dedi, yanaşmadı yani. Ondan beri biraz soğuğuz.

Ben anlamıyorum ya kendilerini iş yaptı diye gösteriyolar ama meğerse yine bize yükleniyormuş borçlar. Allah aşkına çok ayıp değil mi bu yaptıkları?
0
anladım
(26.10.17)
ailesi size biz aldık, sana ödetmiycez mi dedi? dediyse bile demek ki yan çizmişler çocuklarından bekliyolar. eşin napsın, ailesine banane siz ödeyin mi desin? ailenin yaptığı eğer öderiz deyip ödememekse evet ayıp ama burada eşini suçlamanı gerektirecek bi durum yok.

madem katkın yok işten çık evde otur ne çirkin bi yaklaşım ya.

başlığa bakınca rızkını ota boka yatırıyo sandım ama ortada başka bi durum bar. bakış açın yanlış.
0
elorelia
(26.10.17)
Yatak odasini iviri ziviri alacak durumun yoksa soylersin esine beraber alirsiniz. Herkes hesabini kitabini yapar.

Artik olan olmus, o esyalari sanki beraber almissiniz gibi hesaba dahil edip oturup matematigini yapin.

Ben olsam ne yapardim; kredi ceker tek seferde onlarin ne kadar borcu varsa kapatir hayatimdan cikarirdim. Geri kalan kismi da beni ilgilendirirdi. Ona 500 vericem, oburu benim icin kredi cekmis 600 vericem falan olmaz o isler. (dedigim gibi bana gore)

edit: tekrar okudum yazdigimi da "hayatimdan cikarirdim" derken parasal mevzular anlaminda.
0
brkylmz
(26.10.17)
"evi alırken bana mı sordun" iyi bir soru sanki
0
danton
(26.10.17)
hocam
1 yıllık bir süreç biraz dişini sık
üzme yengeyi
aksam bir cicek al git
10 bin lira cok az bir para
0
kingcyrax
(26.10.17)
sizin borcunuzla eşinizin borcu arasındaki fark ne onu anlamadım? ikiniz de kendi evinize kendi kullanacağınız eşyalar almışsınız ve onların borcunu ödüyorsunuz işte. eşiniz ailesine havadan para göndermiyor yani. durumları varsa masrafları kendileri karşılayabilir elbette ama böyle bir zorunlulukları da yok. biz karşılayacağız deyip de böyle yaptılarsa işte o zaman ayıp.

"Madem katkın yok işten çık evde otur" bunu söylerken tam olarak ne düşündünüz onu merak ettim.
0
nrmnm
(26.10.17)
ya evet bi de anlamıyorum yatak odasını benim kartımla aldık annesi nakit verdi bana, beyaz eşya da aynı onu da ay ay ödediler. Sanırım perde konusunda aramızda bi anlaşmazlık çıkmıştı onu anlatmıştım, perdeyi onlar yaptılar, siz karışmayın kızımın istediğini ben alırım dedi annesi. Bu büyük ihtimalle perdeyle kına ama bana söylemiyor korkusundan bi de böyle bi şey var, çünkü perde için annemin kalbini kırdı şimdi annem yapmadı diyemez.
0
🌸anladım
(26.10.17)
Aynen ya olmuş bi kere.Ödeyebilcek durumda olsalar 1500 maaş alan birine yıkmazlardı heralde.Cok hoş bi durum değil ama bu durumun içinden anlayışla çıkabilmek bu evliliği sürdürür, hemen atarlanmaya gerek yok.
0
maria puder
(26.10.17)
Bi de hiç borç olmasa bile annesine 10 bin tl veremez miymiş, o kadar okutmuşlar. İyi ver ama biz borçluyken mi olmalı bu.
0
🌸anladım
(26.10.17)
eski konularını hatırladım. sen annemi kırdı kafasındasın. ama o konularda eşinin de kalbi kırıldı. bişeylerin hıncını çıkarma. yanlış yoldasın. eşin şu durumda napsın ailesine ödemiyom mk siz ödeyin mi desin?
0
elorelia
(26.10.17)
Anlayış göster diyenlere: gösteremiyorum ya, çok uzatırım ben bunu. Verilmeyecek o para, anneme söylemedim daha, söylesem anında arar annesini.
0
🌸anladım
(26.10.17)
asıl inanılmaz ayıp olan senin yaptığın. insan eşine "madem katkın yok işten çık evde otur" der mi ya! ben bu lafı duysam biraz soğumam, tek kelime etmeden çeker giderim. para konusunu nasıl da büyütmüşsün ya, hem de "napalım, olan olmuş. hallederiz bir şekilde hayatım" diyip eşinin gözünde kahraman olabilecekken. en sevmediğim insan tipisin kusura bakma. ben hazmedemiyorum sevginin olduğu yerde para konuşulmasını.

diğer yandan, eşinin ailesinin durumu yokken sizlere de haber vermeden krediyle eşya alması evet biraz hoş değil ama size yardım etmek istemişler işte kendilerince ve ellerinden bu gelmiş. ayrıca senin düşündüğünü onlar düşünememiş olabilirler. ona bakarsan sen de "ev taksidini eşimle birlikte öderiz" diye düşünmüşsün ama bunu söylememişsin eşine, belki eşin bunu bilseydi böyle borç harca girmeyecekti.

kınaya para kalmıyorsa yapmayıverin. diğer ıvır zıvır eşyaları da almayıverin. paranız oldukça alırsınız. borç harçla yaşamayın şu hayatı, az şeyiniz olsun ama birbirinize saygınız olsun, para gibi çirkin bir konudan böyle kavgalar çıkmasın.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(26.10.17)
hoş bi olay olmamış ama para mevzusu yüzünden birbirinizi kırmayın derim kardişim.
0
herhaltibiliyoring
(26.10.17)
anaa sen o perde olayındaki "zeynep"in nişanlısı mıydın? evlendiniz demek sonunda hayırlı uğurlu olsun.

siz niye evlendiniz ki ya?? sizin evlilik işinin yürümeyeceği başından belliydi zaten.

asdfgfhgjk evet hemen koş yetiştir annene..
0
nrmnm
(26.10.17)
@elorelia evet gayet kocam izin vermiyor anne diyebilir. Bana bunu nişanlıyken söyledi ben de krediye yardım etmen lazım, öyle olmaz bak dedim, şimdi bi çekelim de para lazım napalım demişti meğer geçiştirmiş.
0
🌸anladım
(26.10.17)
yaptıkları şey ayıp, çirkin gerçekten. ama zaten alınması gereken şeyler. onlar alıp sizin üzerinize yıkmasa bile bir şekilde yine siz borçlanacaktınız bu eşyalar için. eşinize karşı olan tutumunuz çok çirkin.
0
rahip janick
(26.10.17)
geçenki olay şimdi aklıma geldi. umarım trollsündür. zira eğer gerçekse senden ne eş ne de arkadaş olur.
0
danton
(26.10.17)
10 bin tl için karımla tartışmaya girmem bile.hele yeni evlenmişsem.
derdin planlama ise eğer evlenmeden önce yapılır bu işler.
0
jamswety
(26.10.17)
abi bence sen, eşin, onun ailesi, senin aile falan hepiniz aynı kafada insanlarsınız birbirinizi iyi bulmuşsunuz, o yüzden önünüzde uzun bir evlilik olacağından eminim. tebrikler. dışarıdan bir muhasebeci ya da hakem gibi bir şey tutun bu meseleleri halletsin zaten evlenmiş misiniz limitet şirket mi kurmuşsunuz belli değil, bu sorunu en iyi 3. parti çözer.
0
sir gawain
(26.10.17)
kocam izin vermiyor nedir ya. senin annen ablan perde için olay çıkarırken sen burda akıl alıyodun, aklına nişanlım seçecek demek gelmiyodu. hayırdır neyin inadı bu. üzüldüm valla kıza.


bak hala kendi anneni karıştırıyosun. ona ne laf düşüyor burda?

''Anlayış göster diyenlere: gösteremiyorum ya, çok uzatırım ben bunu. Verilmeyecek o para, anneme söylemedim daha, söylesem anında arar annesini.''

valla yazık senin gibi biriyle evlenen kıza. git koş anana hemen haber ver toplasın arkanı. ablana da söyle o da eksik kalmasın.
0
elorelia
(26.10.17)
Anlatmak istemiyordum ama kavga aslında daha da uzadı, zeynep biz bu kadar alamayız oturma odasını biz alsak, yatak odasını siz alsanız olmaz mı demişti, ben de o zaman oturma odası sadece koltuk değil, ünitesi var, televizyonu var. Sen bunları nasıl alacaksın yatak odasına pahalı diyorsan? diye sordum. Şimdi sen bizim üstümüze yüklendin böyle oldu diyor. Halıyı bile aldırmışım e bi odayı yapıyorsan halısız mı olacak. Evet ailesinin durumu yok, babası emekli, ben ne yapayım ama, vurun abalıya mı olacaktı?

Yatak odasını da zeynep beğendi kadın sonraki şeylere param kalmaz kızım bunu alamam deseydi. Yanlış mı düşünüyorum ya.
0
🌸anladım
(26.10.17)
Düğün sürecinde olması gereken iki ailede gücü elverdiğince yapabileceği maddi desteği söylemeli çocuklara. Çocuklar da toplam bütçe üzerinden hareket etmeli.

Bu yola girmek de kolay değil tutucu ve baskıcı aileler yüzünden.

Benim eşim annesinin oturduğu evin kirasını ödüyor, bunları kafaya takarsan hayattan zevk alamazsın. Onun gelirine karışma bence, bırak dilediğince harcasın, vakti gelip birikim yaptıkça ortak bütçe yaparsınız.
0
cakabo
(26.10.17)
ahahaah abi "curtain incident" da mı sizindi ya? siz sahiden çok yanlış bir işe girmişsiniz. üniversitede eve çıkan pimpirikli, her kuruşun hesabını yapan insanlara benziyorsunuz. "ben onu aldım, sen bunu al, ben şuna şu kadar para vermiştim şimdi sen bana şu kadar vermelisin." kafasıyla arkadaşlık bile yürütülemezken siz evliliğinizi nasıl yürüteceksiniz? boşandığınızda da herkes ne aldıysa eve, onu alıp gider artık.

yol yakınken boşanın hacı siz. keşke evlenmeseydiniz.
0
rahip janick
(26.10.17)
bayılırım dedikoduya, kahvemi de aldım geldim. Uzun zaman olmuştu, hala da tam müsait olmamadım gerçi. Neyse;

Öncelikle, kalben sevip aklen evlenenlerin dünyasına hoşgeldin. ikili ilişkiler rastlantısal oluştuğu için çokcanası efsunlu başlıyor ve insan o dönemlerde bu tür şeyleri konuşmaktan çekiniyor/atlayabiliyor/yahut önemsiz görebiliyor. Ve devamında evlilik arefesinde ve sonrasında işin içine maddi aksiyomlar girince de(-ki zaten alelerimiz evleniyor dalaveresi de tam bu noktada kopar, onun dışındaki sosyo-kültürel uygunluk filan fason olaylardır)... girince de kendi(burası kıymetli) ailesi etrafında bi' takım kararlar alıp bunu ''tadımız kaçmasın'' kisvesiyle ortalığa saçmadan uygulayabiliyor. O kadar yaygın bir olay ki bu, sen de ucundan nasiplenmişsin işte biraz. telaşa mahal yok.

Bu noktadan sonra, olayı konuşarak senin yaklaşımınla çözebilmeniz mümkün değil. Zaten asıl marifet bunun önüne geçebilmekti, yani öncesinde ''ben öyle sanıyorum''lara yer vermemekti, o kısmı başaramamışsınız. Buradan sonra da, ya siyasi davranıp ''pazarlık'' kavramına başvuracaksınız(bu kısmı romantikler sevmez ama, eninde sonunda süreçte yaşayacaksınız) ya da hiç kirli işlere bulaşmadan ''sevdiceğimin ailesi benim de ailemdir madem böyle bir gereklilik gördünüz, biz de üzerimize düşeni yerine getireceğiz elbette ama keşke bunu daha önce konuşsaymışız'' gibi daha yapıcı bir rol alarak Atlas'lığa devam edeceksin.

Sorununuzun çözümüne/cevabına, kabullenmekle ulaşacaksınız. Sorunun cevabı ise, ayıp kavramı ile ilgili(şimdi hiç bunlara giresim yok)

Yani, normalde kadın tarafı bunu asla ayıp olarak görmez, hatta sınıf atlama arefesinde olan herhangi birileri de - kadın/erkek farketmeksizin bunu ayıp olarak görmez. Aileye karşı borç olarak görür.

Yani senin aile kavramınla eşinin aile kavramı biraz farklı(ne kadar iyi niyetliyim). Sen aileni onunla oluştururken o ailesine seni dahil ediyor. Dostoyevski(onun da Allah iyiliğini versin) bu durumu ayrıntısıyla açıklar zaten.

Yani sen aslında şikayet ettiğin bu duyurunda haklısın, ancak daha önceden bunları konuşmadığınız/öngöremediğin için ve sonradan takındığın biz bir aileyiz çok çalışıp az kazanıyorsun bunun da 900'ünü bize ayıramayacaksan, hiç çalışma yorulma evde dur bari, rahat edersin(!) tavrınla kusur dağılımında 4/10'luk bir pay kazanıyorsun. Geçmiş olsun.

Bi' çiçek alıp bu zor günlerinde hanımı yemeğe götürüp özür dile. Kendi içinde bulunduğun psikolojik ve fiziksel şartları anlat ve ona hak verdiğini fevri ve ani çıkışın için de affetmesini ve biraz da anlayış beklediğini ilet.

Romantizm böyledir işte, olmadık zamanlarda olmadık ödünlere sebebiyet verir masraf açar. Öğrenciyken et döner yemeye benzer, en ihtiyaç halinde yeni bir hediye-yemek masrafı çıkartır. Ve her ne kadar sevgililer günü ''olmasa da olur'' diyenlerden de olsa o hediye ve yemekle mutlu olur, taviz verir.

Bugün hava çok güzel, ben leblebi almaya gidiyorum.

edit: oha, ben yazana kadar 3milyon kişi yazmış(tam saymadım) herkes eli klavyede bu soruyu bekliyormuş meğer. Herkesin her konuda bir yargısının(fikir değil) olması ne güzel demi, insan ırkı çok eğlenceli esasında.
0
mete kudur
(26.10.17)
trollsen gerçekten çok başarılı bir çalışma. kurgu falan süper olmuş. takdir ettim ve ayakta alkışlıyorum.

yok bu muhabbetler gerçekse allah evinize ateşler salsın.
0
nrmnm
(26.10.17)
kötü bir eşsiniz.

eşinize yaklaşımınız çok çirkin. 10 bin değil 100 bin dahi olsa yaptığınız yanlış.

kötü bir damatsınız.

aileler ödeyeceğim demiş olabilir ama durumları elvermemiştir. ev hazırlıkları yaparken de ödeyemicez almayın diyememişlerdir. siz onların evlatlarını aldınız. onların borcu, onların sıkınıtısı eşinizin, dolayısıyla sizin de sorumluluğunuz.

kötü bir erkeksiniz.

anneme söylesem annem hemen annesini arar ne demek. ne biçim erkeksiniz. büyüyün. erkek gibi davranın.
0
eeb
(26.10.17)
suclu sensin. esine asla eve katkin yoksa cik isten otur diyemezsin. Ailenin durumu kotu olsa sen yardim etmeyecek misin hic bi sekilde? yanlis dusunuyorsun. Tamam olan olmus onceden olsa kizmakta hakli olabilirsin ama afedersin gote giren semsiye acilmaz.

birak yil idare et sonrasinda bulursun bi caresini. Artik siz aile oldunuz bunlar sizi birbirinizden sogutacak sorunlar sakin esinizin ustune gitmeyin kafaya takmayin. 1 yil sonra biter o borc zaten sonra diger borclarinizi odersiniz.
0
England
(26.10.17)
@anladım, eski duyurularınızı da okudum ve anneniz ile ablanız gerçekten zor insanlar, büyütülmeyecek konuları öyle büyütmüşler ki sürekli gerginlik olmuş. Bana kalırsa siz de genel olarak orta yolu bulmakta zorlanıyorsunuz ve ailelerin ilişkinize başından beri haddinden fazla müdahil oluşunun artçı sarsıntıları sürüyor.

Eşinizle biraz empati kurmalısınız, benim anladığım kadarıyla anneniz ve ablanız fazlasıyla ve haksız yere üzerine gittiğinde dahi saygı çerçevesinde yaklaşmaya çalışmış kızcağız. Ayrıca"madem katkın yok çık evde otur" demeniz çok kırıcı ve kaba. Ben eşinizin yerinde olsam gönlümü almanızı beklerdim.

Ekleme:Konuyla doğrudan ilgili değil ama yine önceki duyurularınızdan yola çıkarak belirtme ihtiyacı duyuyorum. Artık kaç yaşına gelmiş evli barklı insanlarsınız. Evde huzurlu olmak istiyorsanız (hem eşiniz hem de sizin için söylüyorum) annelerinize ve ablalarınıza evdeki her konuyu/sorunu aktarmamalısınız, sonra muhtemelen farkında dahi olmadan onlar tarafından dolduruluşa getirilip gelip eşinize patlıyorsunuz.
0
a day at the races
(26.10.17)
Ne eşinin ailesi ne de senin ailen sizin evinize katkı da bulunmak zorunda. İsterlerse hiç bir şey yapmazlar, ki senin eşinin ailesi de maddi durumlarını da mazeret göstererek size destek olmamışlar. Olayı böyle gör, borç sizin borcunuz, ikinizin, ev de ikinizin, hayat da, o yüzden eşinle kendini ayrı düşünme. Beraber ödeyeceksiniz borçları başka yolu yok.
0
elikası
(26.10.17)
ay sen osun!

vallahi bilsem cevap bile yazmaya tenezzül etmezdim karşim. gelip bizden bir ton şey için akıl aldın, herkes “annen ablan haksız, zeynep haklı. kızın tarafında ol” dedi, sen gene anacığının yanına koştun. bu sefer de belli böyle olacak.

sen bizi falan boşver, kafanın dikine gitmeye devam et. ne de olsa her kadın bir noktaya kadar sever, bir yerden sonra “elin adamının kaprisini mi çekmeye geldim bu dünyaya” diyip boşar seni.

hakkınızda hayırlısı.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(26.10.17)
eşin yanlış biriyle evlenmiş.

senin ailen kıza psikolojik eziyet ediyordu, yazdıklarını hatırlıyorum. sen o zaman ailene karşı "karışamazsınız, sizi ilgilendirmez" diyemiyordun da "yaa annemi kırmadan nasıl halledebilirim" diyordun.
şimdi karın, ailesini senin için neden karşısına alsın?
eşyalar müşterek evinizde, ortak kullanımız dahilinde değil mi? yani kadının ödediği para, anne babasının kullanımı altında değil, senin ve kendisinin kullanımında? eee neyin tatavasını yapıyorsun?
bir şekilde bazı şeyleri söyleyememişler ama, eşyaların senin kullanımındaysa, kazıklanıyormuşsun gibi davranma. üstelik kadın "kendi çalıştığı ve kazandığı" para ile ödeme yapıyor, senden para talep etmiyor...

evlenmiş olsanız da, eşinin yanlışından çocuk yapmadan dönmesini diliyorum...
parasını kendi alın teri ile ödediği eşyalarını alsın, babaevine dönsün. sen de karına psikolojik şiddet gösteren ananın yanına...
0
patty duke
(26.10.17)
pazarlık kötü mevzu ama arkadaş paraları yoksa ne skime kına yaparlar ki?
paran yoksa kına yaptırmazsın kına parasıyla gider eve eşya alırsın.
0
whatdreamsnevercome
(26.10.17)
asıl senin yaptığın ayıp. zaten durumları yokmuş, kimsenin de art niyetle 'ya şu eşyaları alalım da şimdi, sonra damada kitleriz' gibi bi düşünceye sahip olduğunu da sanmıyorum. başta öderiz diye düşünmüşler, şimdi ödeyemiyorsa işin bi yerinde kafasızlık yapmışlar ama ayıp falan değil. napsın yoksa, banka mı soysun, hırsızlık mı yapsın?! sanki var da vermiyor insanlar..

inanılmaz çirkin bi şey bu ayrıca. siz yeni bi aile değil bildiğin anonim şirketi kurmuşsunuz. onu o aldı, bunu ben aldım muhabbeti yapıp bunun çetelesini tutmak ne ya?! o ev sizin, evdekiler sizin, her şey sizin. senin paran benim param diye de bi şey yok, evlisiniz, hayatı paylaşıyorsanız her şeyi paylaşacaksınız. bu benim-onun muhabbeti döndükçe daha çok böyle şeyler olur zaten.

koş annene yetiştir şimdi.
0
mehmed resad
(26.10.17)
Abicım siz çift terapisine gidin acilen. Yoksa sen kızı çeker vurursun mazallah böyle haksız bir sebepten. Sende o ruh halini görüyorum. Annesinin, ablasının gölgesinde yıllarca ezilmiş, şimdi de kendi eşine onların gazıyla lagaluga yapan özgüveni düşük koca modeli olmuşsun resmen. Dikkat et bak, iyi bir yere gitmez bu hallerin.
0
inawen
(26.10.17)
Trolmusun trolsen cok basarılı değilsen olmamıs yakısmamıs. Evlilik sozlesme değil hayat bağı demek o borclar kapansın kimsenin kalbini de kırma sonra da duzenini kur bi dahada esine senin ailen benim ailem zart zurt deme sizinkiler bizimkiler yok artık otur oturdugun yere karınında gonlunu al kadınlar anlayıslıdır anlar olgunlas
0
steward
(26.10.17)
Aşktır, cicim ayıdır; bu nedenlerle ekonomik şeyler konuşulmamıştır, olabilir. Belki haklısınızdır ama üslup kabus.

Kızı aşağılamışsınız 'Kuş kadar kazanıyorsun zaten, çalışma' diye. Hem de kızın ailesinin durumunu bile bile 'Bana ne, ben televizyonumu da isterim, halıyı da isterim' diye yüklenmişsiniz. Yani, hem her eşyam olsun, hem de kız ödemesin diye bir şey yok. En yakın arkadaşım 2010'da evlendi; televizyonu daha bu sene alabildiler. Halıyı da iki üç sene önce alabildiler, öncesinde halısızlardı. Belki eşiniz de halısız oturmaya razıydı. Ailesi dar gelirliyse, emekliyse; tabii ki kız ödeyecek. Sanmıyorum ki ailesi kötü niyetle size kitlemiş olsun. Kız zaten ailesine 'ikinizin' kullandığı eşyalar için para veriyor; dolayısıyla size ve borçlarınıza yardım ediyor zaten. Evinize eşya alıyor, daha ne yapsın. Size yardım etmesi için illa elinize parayı tutuşturması gerekmez.

Onun hatası size baştan söylememek olmuş. Belki de tatsızlık çıkacağını düşünüp söylememiştir, ki verdiğiniz tepkiye bakılırsa söylemeye korkmuş da olabilir. Valla, yazınızdan ben korktum.

Artık iş işten geçmiş. Kızın eve kalan 600 TL de olsa bir katkısı var ve büyük olasılıkla elinden geleni yapıyordur. Yani, ona para veren oldu da, o mu bu işe razı oldu. Hem ailesini yükten kurtarmaya çalışıyor, hem eve katkıda bulunmaya çalışıyor az maaşı ile.

Edit: Aaa, perde olayını hatırladım. Kod adı Zeynep olan kız. Zeynep'e sarılın sıkı sıkı ve bırakmayın. Kız hem sizi çok seviyor hem de peygamber gibi sabrı var. Değerini bilin. Uzun vadede kızı kanser etmezseniz stresten, daha iyisini bulamazsınız.
0
aychovsky
(26.10.17)
herkes birden beni mi trollüyor? nedir bu? ne biçim evlilik bu? nasıl aile ilişkileri bunlar?

kaç tane cevap girilmiş, biri de çıkıp hunharca "zaaaaaaxD" diye gülmemiş arkadaş. herkes ciddiye alıp gayet de "kettle çay kaşıklarından 10 lira pahalıya geldi, bu kabul edilemez" tadında cevaplar vermiş.

truman show mu bu?

imdaaaat amk!
0
boyle buyurdum
(26.10.17)
''anneme söylemedim daha, söylesem anında arar annesini.'' keşke büyüyüp evlenseydiniz. daha maç başlamadan birbirinizden bazı şeyler gizliyosanız ilerde çok kavga olur.
0
xu
(26.10.17)
Önceki sorularını da okudum. Siz Zeynep'le evlisiniz. Hayat arkadaşı olarak birbirinizi seçmişsiniz. Annen ve ablanı (önceki sorularına istinaden) neden evinin içine karıştırıyorsun? Ailene tabi saygısızlık edilmesine izin verme ama "anneme söylesem hemen annesini arar" ne demek ya. Bu kadar basiretsiz olmayın Allah aşkına, eşinize yazık günah yahu.

Yuva kurmuşsunuz, paranın pulun hesabını yapmayın. O eşyalarla huzurlu biçimde yaşamaya bakın. Bir de kadını aşağılamışsın. "Eve katkın olmayacaksa" ne demek iş ortaklığı veya ev arkadaşlığı mı yapıyorsunuz? Biraz şefkat.. Evlilik hastalıkta sağlıkta diye yapılır...

O kıza karşı biraz anlayışlı olsaydın ayrıca sana kredi çektiğini de söylerdi. Tepkinden korkmuş besbelli. Yazık, karına destek çıkıp, canın sağ olsun, üzülme ödenir gider deyip sarılacağına, hesaplar yapıp burada yazıyorsun.

Karın hatalıysa karına, annense annene, ablansa ablana güzelce hatasını açıklayarak tepki göstermelisin. Ama sürekli bir anneyi masum görme ön yargısında olmamalısın.

Ayrıca kızın ablası akademisyenmiş. Ne demek akademisyenlik işten kaçanların mesleği. Kıskanmış belli ki. Ablana aşırı derecede sinir oldum. Birazcık kitap okuyarak ufkunu genişletse de böyle kırıcı konuşmasa iyi olur.

Troll olmasan da böyle erkekler var. Şaşırmıyorum...
0
uçurumda açan çiçek
(26.10.17)
Senden tiksindim. Kafan hiç çalışmıyor, daha önce de yazmıştım.

900 lira ailesine gönderiyor, evin kredisine yardım edecekti diye kavga çıkartmışsın sonra da demişsin ki "Otur evinde zaten aldığın 1500 lira." Ee sen o 1500 liraya muhtaçsın? Neyin atarı? Senin ailen benim demişsin bir de, seninki annen ama? Git annenin dizine yatmaya devam et.
0
Lim5
(26.10.17)
Durumu olmayan biriyle evlenmeseydin. Hem eşya istemişsin bir ton ses edememiş kız. Karşı tarafı hiç anlamamışsın. 1500₺ azsa neden o paraya tamah ediyorsun. Kız hiç şikayet etmemiş sana 600₺ ile geçinilir mi dememiş. Bugün sodekso va yoksa aylık dışarda yemek zaten 300₺ tutuyor en az (iş için öğle yemeğinden bahsediyorum) yol parasıydı vs kızın elinde ne kalıyor ki.
Tiksindim artı bir
0
fasulyek
(26.10.17)
makara yapmıyorsanız gereksiz tavırlar içindesiniz. @Trollziya haklı. evlenmeseydiniz madem. ne perdeymiş birader
0
burya
(26.10.17)
Anayi baciyi karistirma.
0
japon askeri
(26.10.17)
ayrıca duyurunun başlığı da feci şekilde manipülasyon içeriyor, "eşimin borçlarıma yardım etmesi gerekmez mi" diye sormuş.
eşin zaten 1500 lira maaş almasına rağmen borçlarına yardım ediyor. ortak kullanımınızdaki eşyaların parasını ödüyor.

bir de "anneme söylemedim, söylesem anında annesini arar" demişsin, çirkeflik genetik galiba?

siz aşk evliliği de yapmamışsınız belli... ondan bu derece hesap kitap.
vay anasını...

neyse, ben başlığın esas sorundan uzak, manipülasyon içerdiğini söylemek için tekrar gelmiştim, iki sıvadım gidiyorum.
0
patty duke
(26.10.17)
Suçluyorsun ama suçladığın şeyleri sen de yapıyorsun.
Sen borçsuz mu evlendin de eşinden borçsuz evlenmesini bekliyorsun?
Üstelik kızın ailesinin ödeme gücü de yok. Ödeme gücü olsaydı bile borçsuz gelmesini istememen gerekirdi. Adil davranmıyorsun.
Evi evlenmeden önce edinmişsin. Diyelim ki ayrıldınız, ev kimde kalacak? Sen tadilat yap, borçları eşinle beraber ödeyin, ama ev senin. Yok öyle bir dünya. Senin düşünce tarzın hatalı olduğu için konunun bu yönünü de yazdım. Yoksa normal evlilikte senin benim diye bişey olmaz. Yanlış anlaşılmasın.

"Madem katkın yok evde otur" düşüncene diyecek laf bulmakta zorlanıyorum. Evlilik yaşamı beraber kucaklamak, birlikte yaşamak demektir, birinin diğeri üzerinde tahakkümü demek değildir. Olur da evliliğiniz sürerse ilerde rüzgarın yönü değişir böyle düşünüp böyle yaptığına bin pişman olursun benden demesi.

Sen eşine "senin ailen benim" diyecek bir kişi olduğuna emin misin? Peki senin ailen kim?
Anneme söylemedim demene bakılırsa yetişkin vücudunda ana sınıfı çocuğu var. Sana bi abla tavsiyesi, baba olmadan önce bunu iyice düşün.

Aldığın evde mutlu huzurlu yaşamak istiyorsan eşini mutsuz etme. Kadın mutsuzsa, huzursuzsa adam da mutlu huzurlu olamaz, o kadının yetiştirdiği çocuklar da mutlu birer çocuk olamaz. Para mal mülk hepsi hava civa, bir evde huzur yoksa diğer hiç bir şeyin anlamı olmaz.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(26.10.17)
Sana onerim bu tur konulari buradaki insanlara sorma. Buradaki kullanicilar (ben de dahil) klavyenin basindan catir catir yazar gecerler, kimse boyle konularda kendini senin yerine koyamaz. Istese de koyamaz! Yorumlarin alayi empatiden yoksun olacaktir. Gercekten senin durumunda iken dusunecegi gibi dusunmezler buradan yazarken. Sana haklisin ya da haksizsin demiyorum. Olaya bir yorum yapmiyorum. Demek istedigim su ki bosuna soruyorsun. Aile meselelerini buraya ya da bunun gibi platformlara sormak hicbir ise yaramaz. Surada yazan bir dunya yorumun hepsi bos. Olumlu ya da olumsuz yorum olsun, hicbir getirisi yok sana.
Ya "vay serefsiz, hic oyle yapilir mi" diye yuklenecekler ya da "asiri haklisin vur agzina" diye destekleyecekler. Kendince 2dk icinde yorumlayacak herkes olayi.
Otur dusun, durumu kendin degerlerndir, dogrusuna kendin karar ver, ona gore hareket et. Bosuna kafa karsikligi yaratma kendine bu konularda.
0
stavro
(26.10.17)
stavro +1
0
xvyz
(26.10.17)
senin suçun kendini bu duruma düşürmek. ben de dahil olmak üzere seni suçlayanlar da sana karşı ayrımcılık yapıyorlar.

karşı tarafın suçu ise sana haber vermeden senin sırtına binmek.

bu durumu ya aşacaksın ya da aşamayacaksın.

kadını savunmak dünyada toplumsal bir refleks olmuş. insanlar karşıdakinin haksız, akılsız, düşüncesiz olduğunun farkında bile değiller. ona ayrıcalık tanıyorlar. kadınlar sanki çocuk gibi, hasta gibi, sakat gibi, bakıma muhtaç gibi hoşgörülen bir konuma sahipler. sorumlulukları yokmuş gibi davranıyorlar. dolayısıyla evlilikte de kadın erkekten biraz daha eşit.

artık buradan ders al. gelecekte akıllı ol; hem kendini bu tarz durumlara düşürme hem de ayrımcılığa uğrayacağının bilincinde ol.

geçmiş olsun.
0
idexo
(27.10.17)
insanların çalışması ve meslek edinmesi gerek.
bizim çalışma önceliğimiz maaş ve gelir elde etmek olsa da, her hangi iş sahibi olmanın psikolojik etkisi getirdiği mali değerden daha fazla.

yani eşiniz daha az kazansa bile evde oturmasını değil, çalışmasını desteklemeniz gerekir. yoksa kendini körelttiğini düşünür ve kötü hisseder.

"anneme söylerim, annesine telefon eder" lafı ve düşüncesi çok kötü.
ailenizi karıştırmayın, onlara bu durumdan bahsetmeyin. hatta kimseye bahsetmeyin. buraya bahsederek kendinizi haklı çıkaracak birini arıyorsunuz. aramayın.

eşlerin birbirinin maaşını bile tam olarak bilmemesi gerektiğini düşünüyorum. aile planlaması için yaklaşık olarak bilebilir, ama tam olarak bilmemeliler. bazı özel durumlar eşle bile paylaşılmamalı iken, ailenize, "yeni aileniz" ile ilgili olayları anlatmanız doğru değil.
0
dahinnotha
(27.10.17)
anneme söylesem annesini arar nedir dlfjdfs kaç yaşındasın abi sen

kadına yazık+1071

umarım seni boşar

sevgiler, naru.
0
narudocko
(27.10.17)
Tatlı su ekşicileri toplanmiş yine. Bence adam hakli. Abicim o zaman sen de kendi ailene aldiklari esyalarin parasini öde.
0
pozitif pekistirici
(27.10.17)
Adam borçlarıM diyor, "sen de ailene yaptığı masrafları öde madem " deniyor. kızın ailesi de salt 10 bin lirayla kız evlendirdi sanki.
35 yıllık evli, iki oğlan kardeş bir kız kardeş iki de kız çocuğumu evlendirmiş biri olarak hatalı tarafın erkek tarafı olduğunu açıkça görüyorum.
kız annesini ve tarafını dinleyin bakalım ne anlatacaklar.
kız yatak odasını alamayacağız demiş, oturma odasına gücünüz hiç yetmez demişsiniz. perdeye karar vermeye kalkmışsınız kızın annesi evladımın istediği olsun ben alayım bari demiş. bir de perde için annemin kalbi kırıldı ondan şimdi bana söyleyemiyor diyorsun. perde olayında annen çok hatalıydı kalbi kırılacak bir durum yoktu. o kadar anlatmaya çalıştık ama anlatamamışız sanırım.
kız tarafı kızımın başı yere eğilmesin eksikli kalmasın demiş siz de halısı perdesi tadilatı uçmuşsunuz. şimdi de zorlanıyorsunuz işte böyle.
annen dominant bi karakter. anlıyorum onu kırmak istemiyorsun filan ama yuvana müdahil ederek kendi mutluluğunla oynuyorsun. bu iş böyle yürümez. yakında çatlaklar baş göstermeye başlar. geri dönülmez yaralar açıyorsun. senin ailen eşin. borçlarım değil borcumuz demen gerekir. birlikte ortak kararlar alın başkasını karıştırmayın. sağlam bir yuvan olsun istiyorsan tabii.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(27.10.17)
yanlışsın kusurabakma, eşinin de üstüne varıp onu arada bırakma, tercih yapmak zorunda bırakma.
0
esesdopiyespiyes
(27.10.17)
çok sağlam bir şekilde karının yanında duramayacaksan da ayrılın bence, zavallı kızcağıza bunları yaşatma.
0
esesdopiyespiyes
(27.10.17)
Kafaniza silah mı dayiyorlar evlenin diye anlamiyorum... Ceplerinde evin esyalarini alacak para yok, borca girerek dugun yapiyorlar.
Pes. Muhabbete bak.
Ucun besin pesinde ucuz ucuz para muhabbetleri. Varos isi
0
terra rossa mia
(27.10.17)
son olarak da şunu diyeyim; anneniz sizi boşatacak, sebebiniz olacak. bilginiz olsun
0
esesdopiyespiyes
(27.10.17)
(13)

Birinci el mi ikinci el mi?

maria puder
Alışverişleriniz de genelde hangisini kullanıyorsunuz?İkinci el almak bir çok üründe daha mantıklı ama ben özellikle elektronikte kutu açmaya bayılıyorum nedense.İkinci el almaya gönlüm razı gelmiyor.Araba mesela onda da daha düşük model ama sıfır olsun isterim. Siz de durumlar nasıl?
Alışverişleriniz de genelde hangisini kullanıyorsunuz?İkinci el almak bir çok üründe daha mantıklı ama ben özellikle elektronikte kutu açmaya bayılıyorum nedense.İkinci el almaya gönlüm razı gelmiyor.Araba mesela onda da daha düşük model ama sıfır olsun isterim. Siz de durumlar nasıl?
0
maria puder
(26.10.17)
özellikle elektronik gibi ciddi sikinti cikarabilecek ürünlerde sifir alirim.

hatta kitap mitap disinda ikinci el almam sanirim.
0
kurnaz
(26.10.17)
hiç ikinci el almadım hayatımda.
0
diffarentiationation
(26.10.17)
kullandığım bir şeyin ikinci el olmasını seviyorum. gereksiz tüketmemek sanki iyi bir şey yapıyormuşum hissi uyandırıyor bende, mutlu oluyorum. evdeki mobilyalarımı genelde ikinci el almaya çalışıyorum mesela. daha geçenlerde bir kanepe aldım, ikeada satılan fiyatın dörtte biri fiyatına.

kıyafeti genellikle sıfır alırım ama arada bir ikinci el aldığım oluyor. ayakkabıyı ise mutlaka sıfır alırım. araba almak gibi bir planım hiçbir zaman olmadığı için arabayı bilemeyeceğim. ev konusunda da sıfır olmasını tercih ederim mümkünse. diğer her şeyin ikinci el olması daha iyi.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(26.10.17)
Cep telefonu, bisiklet, kindle, laptop, araba, TV bunları hep ikinci el aldım. Sıfır cep telefonum hiç olmadı desem yeridir.

Giysi, ayakkabı, fırın, buzdolabı ve çamaşır makinesi gibi tüm eşyaların yenisini alırım. Kutulu ürünü açmayı ben de severim ama bazı ürünlerin ikinci elini almak çok avantajlı oluyor.
0
Tutkun
(26.10.17)
bilgisayar, cep telefonu gibi saglam gorunse bile detay problemler cikaracak seylerde asla ikinci el almam.

onun disinda ikinci el severim. ozellikle kitaplarda. hele bir de eski okuyucudan yazilar, hatiralar varsa.

mobilya alabilirim.
yerine gore bazi elektronik aletler alabilirim. uydu alici, dvd player vb...
0
tabudeviren
(26.10.17)
taşıt ve elektronikte hep ikinci el alırım. ama teknik olarak alacağı malı değerlendiremeyen bir sorun çıktığında elinde kalacak kişilerin sıfır alması daha mantıklı tabi.
0
orpheus
(26.10.17)
Hiç ikinci el urun almadim
0
all girls dream
(26.10.17)
Laptop, cep tel ve buyuk beyaz esya (camasir/bulasik mak, ocak vb) vb sifir alirim ama ufak tefek elektronikler (su isitici, mikrodalga, hoparlor vb ikinci el alirim.

Kitap, kiyafet, canta vs ikinci el alirim ustume uygun bulursam ve begenirsem tabi.

Araba da ikinci el alirim, evi ikinci el aldim :D mobilyada da ikinci el alirim ama buyuk mobilyalari tasimasi cok dert oluyor o yuzden buyukleri genelde magazadan aliyorum. Ama ufak tefek mobilyalar (sandalye, komidin, sehpa...) ikinci el almakta bir beis gormem. Hatta teshir urunu de alirim (1400€luk sey baska turlu 200€ olmuyo malum)

Spor malzemesi, oyun (jenga filan mesela) ikinci el alirim.
0
kuehles blondes
(26.10.17)
alır almaz değer kaybeden ürünleri sıfır almam.

0 arabam hiç olmadı. telefonumun 3-4 tane sıfır aldım sonrasında 2.el aldım problem çıkmadı. bilgisayar aldım 2 kez hiçbir problem yaşamadım. 2. el alacağınız ürünü çok iyi tanımanız gerek. bende araştırmayı sevdiğimden genelde hakim oluyorum konuya bu nedenle canım yanmadı.
0
Aşk Adamı
(30.10.17)
kutu acmak iyi guzel ama ne bileyim 2000 liralik bir seyin kutusunu actiginda degerinin 200-300 lirasi gidiyor. guzel ama o kadar degil.

gunluk kullanacagim seyleri sifir alirim. onun disinda da 2. el piyasasi ile sifit fiyatlari arasindaki farka gore degisir.
0
robokot
(30.10.17)
ikinci el alınmayacak eşyalar kişisel eşyalardır, alınabilecek en güzel eşya da az kullanılmış beyaz eşyadır bence. birkaç sene kullanılmış beyaz eşyalar yarı fiyatına alınabiliyor, sıfır almaktan mantıklı.
ikincielbeyazesya.istanbul
0
ForzAras
(27.02.25)
Turkiye'deyken, kullandigim arabayi saymazsak, hic ikinci el alisveris yapmadim. Temel sebebi guven sorunu diyebilirim. Yurtdisina tasindiktan sonra bircok urunde oncelikle sansimi ikinci elden yana denedim. Ozellikle mevcut durumu nispeten kolay tahmin edilebilecek urunler, masif mobilya, metal iceren seyler vs. zaten bunlarin sifiri cok pahali oluyor. Elektronik bir urun aldim pisman oldum. Cikma lastik bile aldim epey arastirmam gerekti yalniz, cogu asiri eski lastikleri satmaya calisiyor.
0
mbond
(28.02.25)
ikinci el elektronik hic almadim, almam. ama kullandigim elektronigi satarim, satamadigim urun pek olmadi.

obur taraftan sifir araba hic almadim, asiri deger kaybeden sokaga park ettigin birseye gidip milyonlar vermek bana garip geliyor. cok cok zengin olursam o zaman da sifir leasing yaparim, satin almam buyuk ihtimal.
0
cooperr
(28.02.25)
(4)

Bu kedinin cinsi nedir?

ali riza denen pezevenk
Olay şu: Bir yakınım bıraktı bunu bana. Cins kedi dedi, bengal dedi. Baya tekir gibi bence ama internetten baktım bengal yavrularına, benziyor da kerata. Makbul bir cinsmiş bu bengal. Hakikaten bengal midir acaba, sırtı ve göbeği benekli. Çok da oyuncu. Derdim, evimde kedim var, bu geçici bir süre d
Olay şu: Bir yakınım bıraktı bunu bana. Cins kedi dedi, bengal dedi. Baya tekir gibi bence ama internetten baktım bengal yavrularına, benziyor da kerata. Makbul bir cinsmiş bu bengal. Hakikaten bengal midir acaba, sırtı ve göbeği benekli. Çok da oyuncu.
Derdim, evimde kedim var, bu geçici bir süre duracak bende. Sahiplendireceğim ama baktım cins, bu da durur artık, yavrulatırım o zaman. Bilen varsa bi yorumlarsa sevinirim, nasıl emin olurum, neresine bakayım?
0
ali riza denen pezevenk
(26.10.17)
bengal ile tekir aynı kedi, para etmez yani hiç kasma.
0
hasmetizm 2046
(26.10.17)
gerçekten nickinin hakkını veriyorsun. umarım adın ali rıza'dır.

ayrıca hasmetizm +1
0
istanbul kanatlarimin altinda
(26.10.17)
düz tekir gibi duruyor, kimse para vermez +1

ayrıca hayvansın ali rıza.
0
sir gawain
(26.10.17)
Satacağımı kim söyledi beyler? Sertifika yok bir şey yok, kimse para vermez zaten. Maksat piyasada enflasyon yaratalım. Eşe dosta veririm yavruları.
0
🌸ali riza denen pezevenk
(26.10.17)
(2)

anarşik bir klip

safseven
abi bir zenci eleman mı neyin vardı, bir klip yapmıştı atarlı giderli, polislere molotof falan atılıyor... basbaya anarşik bir hede idi.aha ona ihtiyacım var benim. yüzbinmilyonmilyar değişkenle arattım ama bulmaya nail olamadım. yardımcı olabilirseniz sevinirim.not: bu elemanın böyle muhalif bir kl
abi bir zenci eleman mı neyin vardı, bir klip yapmıştı atarlı giderli, polislere molotof falan atılıyor...
basbaya anarşik bir hede idi.
aha ona ihtiyacım var benim. yüzbinmilyonmilyar değişkenle arattım ama bulmaya nail olamadım.
yardımcı olabilirseniz sevinirim.
not: bu elemanın böyle muhalif bir klip çekmesi garip karşılanmış, "de siktir git" falan gibi bir tepki görmüş olması muhtemel (öyle hatırlıyorum) basbaya polislere atar gider edenzi bir klipti... işte onun adı soyadı lazım abilerim. peşinen teşekkür eederim.
0
safseven
(26.10.17)
justice-stress olabilir mi? ama bir eleman yok, kalabalık bi ekip var.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(26.10.17)
buymuş; youtu.be arkadaşlar. facebook da bir arkadaşım bildi. teşekkür ederim.
0
🌸safseven
(26.10.17)
(11)

Yaş farkı aşka engel mi ?

feed me
Bu konuda çevremdeki herkes farklı düşünüyor.24 yaşında birinin 18-19 yaşında bir kızla sevgili olması ahlaken çarpıklık mı sizce ?
Bu konuda çevremdeki herkes farklı düşünüyor.
24 yaşında birinin 18-19 yaşında bir kızla sevgili olması ahlaken çarpıklık mı sizce ?
0
feed me
(26.10.17)
Bence evet.

Hukuken sorun olmasa bile ahlaklı bulmuyorum ben.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(26.10.17)
konu cinsellikse değil bence. ki konu cinsellik.
0
boyle buyurdum
(26.10.17)
6 yaş diyorsun ve yetişkin bunlar. Tabii 24-30 olsa, 6 yaş daha görünmez bir fark olurdu ama iki reşit insandan ve alt tarafı 6 yaştan bahsediyoruz. Çarpıklık olduğunu düşünmediğim gibi, gariplik kısmını bile algılayamadım.
0
aychovsky
(26.10.17)
Aychovsky +1
Bana göre bu olayın çarpık olabilmesi için taraflardan birinin 18 yaşın altında olması gerekir.
18 19 yaşında birinin 24 yaşında biriyle olması çok normal.
16 17 yaşında birinin 21 22 yaşında biriyle olması çarpık ve garip olarak algılanabilir (en azından benim için)
0
mutekebbir
(26.10.17)
ahlaken bi sıkıntı yok da anlaşma konusu problem olabilir. 29-24 desen mesela çok uygun ama 18-19 yaşındaki kızın derdi çekilir mi bilmiyorum. yaş ilerledikçe, yaş farkının etkisi azalır. yani 17 yaşında bi kızın 13 yaşında çocukla takıldığını düşün. arada zihniyet ve fiziksel olarak ne kadar fark var. at ikisini de 20 sene sonraya. hatta 10. ne oldu? 37-33. mis.

24-18 de olur yani, ahlaken falan kalkıp da kimse bi şey diyemez ama liseyi yeni bitirmiş kız ne biliyim. bunun daha üniversiteye başlayıp "ortam güzelmiş" diye seni terk etmesi var, kararsızlıkları var, büyümesi var... taam kızlar erkeklerden erken olgunlaşıyo da armut değil ki bu. 18-22 yaş arasında çooook fazla şey yaşıyor insan. büyük konuşmak gibi olmasın, gönül bu sonuçta amma ben 23 yaşında bir bey olarak 18-21 yaş arasında bi kızla ciddi düşünmem, düşünemem.
0
der meister
(26.10.17)
Anlaşamama ihtimali var ama onun dışında, eskiden olsa bence uygun değil derdim ama şimdi yapıştır koçum diyorum.
0
elorelia
(26.10.17)
Ahlaken çarpık değil de 18 yaşından 23 yaşına insanlar bayaaaa değişiyor. Uzun süreli olmaz bu ilişki zor..
0
lcha
(26.10.17)
24 yaşındaki biri üniversiteyi bitirmiş, çalışma hayatına atılmış.
18 yaşındaki biri daha 12. sınıfta muhtemelen.
Bu tarz dengeler bana uygunsuz geliyor. Ne paylaşacaklar? Ne hakkında konuşacaklar?
Ayrıca ben hiç kimsenin ilk sevgilisi, ilk ciddi ilişkisi, ilk seviştiği kişi vs olmak istemem açıkçası. O tarz dengeler de rahatsız edici geliyor.
0
sopiro
(26.10.17)
Kız 20'li yaşlarda veya yakınsa erkeğin yaşı önemli değil bence. Eskiden yaşıtlarımla oluyordum, sonra yaş farkı 3-4 oldu sonra 6 yaş küçük sevgilim oldu. Son olarak 8 yaş küçük falan derken açılıp gidecek bu fark sanırım.
0
tughan
(26.10.17)
Bence ahlaken çarpıklık. Kız erkeğin doğum tarihine göre artı,eksi 20 günlük menzilde olmalı.
0
turkuaz
(27.10.17)
mutlularsa ve seviyorlarsa, milletin çürümüş ahlaki değerlerini sallamasınlar.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(27.10.17)
(10)

her msjda acaba o mu dediğiniz biri var mı?

heves mi sandin
sb.
sb.
0
heves mi sandin
(25.10.17)
Var.
0
ms brownstone
(26.10.17)
Yok
0
pastörizesüt
(26.10.17)
Vardı. 2.5 yılın sonunda bana asla mesaj atmayacağı kafama girdi şükür ki.
0
:)
(26.10.17)
ahah vardı :) mesaj seslerini değiştirince otomatik olarak o duygu gündeme gelmemeye başladı. yok olup gitti hatta olur da mesaj gelince "poff..hayırdır la ne istiyor benden" kıvamına bile geldi.
kesin çözüm duyurulur.
0
nwnd
(26.10.17)
var
0
jimicik
(26.10.17)
vardı, saçma sapan umut beslememek için engelledim.

umut yok olunca diğer duygular da gidiyor zamanla.
0
aleyhe hususlari kabul etmiyoruz
(26.10.17)
herkes mi yaralı?
0
🌸heves mi sandin
(26.10.17)
iyki yok.duyuru resmen mc yaralı stayla :D
0
regardless of what they say
(27.10.17)
-dı... bitti gitti. izi kaldı, ki o kalır hep.
0
runagain
(27.10.17)
var. genellikle de doğru tahmin etmiş oluyorum zaten ^^
0
istanbul kanatlarimin altinda
(27.10.17)
(11)

Eski ögrencim ot cekmis napayim ben bunu

hocam fazla egon var mi
Bugün aradi hocam kime soylesem bilemedim hic iyi degilim diyor size akil danismak istedim, gecen hafta arkadas grubuyla takilirken buna ot vermisler onceden denemis bir iki kez yalniz bu kez icine farkli bisi koymuslar skank mi ne boksa bonzai gibi bisi sanirim, bir haftadir iyi degilim istahim yok
Bugün aradi hocam kime soylesem bilemedim hic iyi degilim diyor size akil danismak istedim, gecen hafta arkadas grubuyla takilirken buna ot vermisler onceden denemis bir iki kez yalniz bu kez icine farkli bisi koymuslar skank mi ne boksa bonzai gibi bisi sanirim, bir haftadir iyi degilim istahim yok bazen kafami kaybediyorum olecek gibi hissediyorum psikolojim bozuluyor diyor, doktora git dedim 18 yasinda lise son diye korkuyor ailesine vs haber verilir diye, fiziksel sikintim yok psikolojik olarak iyi degilim diyor neyse ben bunu doktora gitmesi icin ikna ettim, kendisi gercekten normalde basarili ve entellektuel bir cocuk muzikle uğraşıyor o ortamlarda denemis iste, ailesi de ilgili iyi insanlar, ilk etapta dahiliyeden randevu al dedim ve bi guzel kalayladim tabi baska neler soyleyeyim? Polislik bi durumu olur mu?
0
hocam fazla egon var mi
(25.10.17)
Sacma ve hatalı yazdiysam kusura bakmayin mobilde ayakta toplu taşımada
0
🌸hocam fazla egon var mi
(25.10.17)
fiziksel sıkıntım yok psikolojik olarak iyi değilim diyen çocuğu nedne dahiliyeye gönderdin? doktora ne diyecek? uyuşturucu kullandım ve iyi değilim mi? bence hata etmişsin.
0
elorelia
(25.10.17)
@elorella haklisin ama cocuk once midemde de sikinti yasadim deyince once oraya git dedim sonradan soyledi fiziksel yok diye aslında biraz eksik izah ettim o yonden hatalıyim simdi arayayim psikiyatriye mi yonledireyim
0
🌸hocam fazla egon var mi
(25.10.17)
Doktor da kizsin yok oyle muptezel olacak biri degil bundan eminim
0
🌸hocam fazla egon var mi
(25.10.17)
bence kafasına fazla takmış. zamana bıraksın, iyi beslensin, su içsin, spor yapsın vs. aklını dağıtsın. doktorluk bir durum yok. boşu boşuna bin tane insana dert anlatmak zorunda kalacak doktora giderse. ya da içi öyle rahatlayacaksa gitsin tabi bir psikoloğa, bir zarar gelmez. konu polise falan taşınmaz merak etme. zaten psikologlar böyle bilgileri kimseyle paylaşamaz.

öğrencin muhtemelen bir şey olacak diye korkmuş, korkudan dolayı da kendini azıcık bile kötü hissettiğinde bunu ota yoruyor. ama ot öyle bir içişte beyin yakmaz, etkisi de günlerce sürmez.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(25.10.17)
üniversite kazanması lazım. orda bol bol typacak ve böyle pişmanlıklar dymayacak
0
Cursed Chico
(25.10.17)
ders almıştır. bi daha yapmazsa sıkıntı olmaz psikolojik ve psikiyatrik etkileri ortadan kalkar kısa sürede. (muhtemelen)

öğrencinizin derdiyle dertlendiğiniz için de teşekkürler..
0
ssiradanbirigibi
(25.10.17)
İçtiği şeye göre değişir ama Bağımlılık demek madde bulamayınca vücudun mala bağlaması , hasta gibi tepki vermesi , her yerinin ağrıması , sürekli rahatsızlık hali hissedilmesi madde bulamadığı zamanlarda kişinin sürekli acı çekmesi olarak tanımlanabilir. Vücudu Bağımlılık belirtileri gösteriyor olabilir. Birkaç kez icmisse ayvayı yemek üzere de olabilir. Bir daha kesinlikle içmemesi gerekir. Eğer içerse kurtulamayabilir. Yani kendini de bitirir ailesini de. Bu tip maddeler iyi çocuk falan tanımaz. Unutulmamalı ki uyuşturucu sadece enjektorle vücuda girmiyor. Duman halinde de aynı etkiyi gösterir. Söyleyin mallık etmesin birkaç hafta içinde geçer ama dayanması lazım. Bu pisliği içtiği ortama da bir daha girmesin yoksa bir daha içme ihtimali yüksek. Uyarın.
0
scorpion37
(25.10.17)
Zamanında mantar yemiştim psikolojik etkisi 3 aydan fazla sürmüştü, bence onunda bünyesi almıyor böyle şeyleri .. Bence de zamana bıraksın. Tabi kişisel yorumum
0
kleider
(25.10.17)
ilk sağlam ot içtiğimde birkaç hafta boyunca odaklanma problemi yaşamıştım. düzgün cümle kurmada falan zorluk çekiyordum. beynimde kalıcı hasar bıraktığından korkmuştum. zamanla geçti tabi çok şükür. daha da ağzıma sürmedim, sürmem de.
0
japon askeri
(26.10.17)
kimseye yönlendirme, kendi başına aşmayı denesin. bonzaide içmesin.
0
bruceandwayne
(26.10.17)
(14)

Ekşi Duyuru kızlarına soru

apolitikherif
Erkekte Adem elmasının çıkık olması sizin için iyi bir şey mi? Seviyor musunuz?
Erkekte Adem elmasının çıkık olması sizin için iyi bir şey mi? Seviyor musunuz?
0
apolitikherif
(25.10.17)
Adem elması çıkık olmayan erkek mi var ya?

Ha böyle bir kriter varsa dahi cevabım: etkilemez olur.

Adamın kaşı gözü kası bitti de ademini mi eleştircem bi de :)
0
lcha
(25.10.17)
umurumda olmaz.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(25.10.17)
Hakkaten, çıkık olmayan erkek mi var? Çıkıklığın derecesine bağlı. Normalde çıkıklık zaten beklenen bir şey de, şöyle bir açıklık getirebilirim. Şu Stromae ve adem elması çıkıkça
images.genius.com
Adem elması değil de, boynunun inceliğinin adem elması çıkıklığına oranı, o ikisinin yanında kocaman bir kafası olması beni korkutuyor. Adamın boynu her an arkaya düşüp çıt diye kırılabilirmiş gibi hissediyorum. O yüzden bakarken geriliyorum ve fidanları sopayla desteklerler ya, adamın boynunu öyle destekleyesim geliyor ama hoşlandığım insan öyle bir yapıda gelse, gözüm görmez.
0
aychovsky
(25.10.17)
Anormal düzeyde çıkıksa hoşuma gitmez. Normal, her erkekteki kadarsa iyi ya da kötü herhangi bir şey düşünmem.
0
i m cool with that
(25.10.17)
onu da seven vardır kardeşim, neleri sevmiyorlar; çok sıkma sen canını.
0
Bruce
(25.10.17)
ben seviyorum.
0
nice tnetennba
(25.10.17)
gereksiz ayrıntı :D
0
kismisolungac
(25.10.17)
ben abartı olmadıkça biraz fazla olanını seksi buluyorum
0
dedi ayca
(25.10.17)
Severim
0
piremses
(26.10.17)
çıkık olmayan erkek var. bende hiç belirgin değil şişman da değilim
0
qazwsx
(26.10.17)
Nefret ediyorum..
0
jimjim
(26.10.17)
tatlı
0
acckr
(27.10.17)
Hic dikkat etmedim. Dikkatimi cekerse kotu demek ki.
0
perfectum
(27.10.17)
Çok farketmiyor çıkık olup olmaması. Ama çok zayıf veya çok çelimsiz erkeklerde çok öne çıktığından biraz itici duruyor. Onlar harici hoş durduğunu bile söyleyebilirim.
0
rakunzelll
(29.10.17)
(14)

ev arkadaşı- sigara

yuvarlanantencereninkapagi
öncelikle şunu belirteyim; ev arkadaşımla yakın arkadaşız. birkaç ay önceye kadar ben de sigara içiyordum. evde de içiyorduk. birakinca sigaranın leş gibi koktugunu fark ettim. ev arkadaşım halen içmeye devam ediyor salonda. ben de içerken salonun kapisini kapalı tutar mısın dedim. kapatıyor. ama bi
öncelikle şunu belirteyim; ev arkadaşımla yakın arkadaşız.

birkaç ay önceye kadar ben de sigara içiyordum. evde de içiyorduk. birakinca sigaranın leş gibi koktugunu fark ettim. ev arkadaşım halen içmeye devam ediyor salonda. ben de içerken salonun kapisini kapalı tutar mısın dedim. kapatıyor.

ama birkaç gündür evde değildi. bugün gelmiş ve sigara içmiş. bu aralıkta ne kadar kötü koktuğunu daha da fark ettim. üstelik winston light iciyor.

boyle konularda çok normal bir ricada bulunurken bile çok geriliyorum. şimdi evde sigara icmemesini ya da odasında içmesini falan nasıl söyleyebilirim? ya da sizce bu konuya nasıl bir çözüm bulunabilir? pencere kenarında icse mesela yine böyle kokar mi?
0
yuvarlanantencereninkapagi
(25.10.17)
biliyom böyle şeyleri söylemek kolay olmuyo, şimdi ben ne desem sen yine çekineceksin ama şunu bil: ev arkadaşından yalnızca odasında sigara içmesini talep etmek çok ama çok normal bi şey. hayvan evladı değilse anlayışla karşılayacaktır, öyleyse zaten başka ev arkadaşı bulmaya bak.

ben de sigara içiyorum ama aynı ortamı paylaştığım insanları bu kokuya ve zehire (zehre mi ya da) maruz bırakamam. bu çok temel bir görgü kuralıdır. herkes içerken fosur fosur götürürsün tamam ama sen bırakmışsın bak. hiçbi şey değilse, "ben bıraktım, sen içince canım çekiyo, gözümün önünde içme amk" diyebilirsin.

güzelce izah et durumu. insansa anlar zaten. değilse gerisini sonra düşün. asla sigara içme falan demiyosun sonuçta. sigara içmek dediğin 8-10 dakika süren bi iş. banyoda, mutfakta, ortak alanda içmeyiversin. onu yapacak iradesi, saygısı yoksa da şutla gitsin. yine yakın arkadaş olun ama ev arkadaşı olmayın.

pencere kenarında içse o kadar kokmaz ama rüzgara bağlı olarak yine evi kokutma ihtimali var. balkon varsa balkona çıksın dicem ama önümüz kış, o da zor olur.
0
der meister
(25.10.17)
balkonda bile içse kokar. içen kişiler anlamıyor ama içmeyen için tam bir eziyet bu durum. bizim alt komşu evinde içiyor, bu soğuk havada cam kapı çok açık değilken bile geliyor bize de.

arkadaşın anlayışlıysa, çok da ağır içici değilse rica edince dikkat edebilir ama tiryaki insanlar için çok da kolay olmayan bir durum. en başta da durum bu şekilde olduğu için sonradan değiştirmek zor.
0
nrmnm
(25.10.17)
arkadaşım ben bıraktığımdan beri daha az içiyor zaten. evde şu an günde maksimum dört tane falan iciyordur. bir yandan neden buna katlanayim diye düşünüyorum, gereksiz nezakette bulunuyorum; diğer yandan zaten bir iki sigara bırak icsin diyorum.

ay içime dert oldu :(
0
🌸yuvarlanantencereninkapagi
(25.10.17)
Cok benzer durumlar yasamisiz anliyorum o yuzden ama gozunu karartip bi anda soyle lutfen cunku bu yaptigin gereksiz hassasiyet hicbir arkadas bu yuzden kirilmaz gucenmez olan sana olur bosuna canini sikarsin kafanda nasil soyleyecegini kurup dusunup.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(25.10.17)
yahu, maksimum dört tane içiyorsa onu da odasında içiversin. 4-5 dakika sürer bir tanesini içmesi. onun odasında içmesi sıkıntı olmamalı ama odası yerine salonda vs. içmesi senin için sıkıntı belli ki. söyle odasında içsin.
0
rahip janick
(25.10.17)
muhtemelen odam kokuyor falan diyecek ama böyle de salon kokuyor dimi :(
0
🌸yuvarlanantencereninkapagi
(25.10.17)
Mutfak var balkon var pencereden uzanip icmek gibi alternatifler var kendi odasi disinda?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(25.10.17)
abi içmeyecek o zaman? odam kokuyor nedir. adamın kendisi kokuyor.
0
rahip janick
(25.10.17)
yaa iyi olmus size yıllarca insanları pasif icici yaptınız birazda siz pasif icici olun belki yıllarca insanlara neler cektırdıgınızı anlarsınız.
0
sizofren06
(25.10.17)
Bir önceki ev arkadaşımla birbirimizi boğazlayacaktık tam da bu mevzu yüzünden.

Ben de aşırı rahatsız oluyorum ve şu anki ev arkadaşıma kirayı bile sormadan sigara içip içmediğini sormuştum. Sigara içiyor, yalnızca mutfakta aspiratörün altında içiyor ve çok nadir odama kadar geliyor.

Pencere kenarında içse dışarıya gitmeyip içeriyi doldurma ihtimali de var, balkon falan olsa neyse de pencere kenarı da sıkıntı. Kendi odasında içsin çok meraklıysa.
0
chicha
(25.10.17)
maksimum 4 tane içiyorsa bir şey değilmiş. vesile ol bari o da bıraksın mutlu mesut yaşayın.

azılı bir sigara düşmanı olarak söylüyorum; odanda iç demek yakın arkadaş için söylemeye çekinilecek bir şey asla değil ama zorunlu da tutamazsın. adam uyuduğu yerde içmek istemeyebilir -içmesin de hatta- ve eve çıkarken de ortak alanda sigara içebileceği biri ile çıkmış ki sıkıntı yaşamasın. en başta dediğim gibi ona da bıraktır, güzel güzel geçinip gidin.
0
nrmnm
(25.10.17)
bu arada kendisinin bu konuda keskin bir tavrı yok, gerçi ne diyeceğini de kestiremiyorum.

sadece ben söylemeye çekiniyorum o kadar.
0
🌸yuvarlanantencereninkapagi
(25.10.17)
valla ben biraz farklı düşünüyorum bu konuda. sigara sözkonusu olduğu için fazla duyar kasılmış gibi geldi.

yani başından beri sen içmiyor olsaydın o içiyor olsaydı bu zaten eve taşınırken konuşulurdu ve kokudan rahatsız olduğunu söylerdin, “ortak alanlarda içilmez” diye kural koyardınız. ya da şu an senin şikayetin “o yanımda içince benim de canım istiyor” olsaydı, arkadaşın yakın bir arkadaş olduğu için senin hatırına bunu da kabul edilebilirdi. ama diğer türlü, yani “kokusu rahatsız ediyor” bahanesi biraz şey gibi.

ben de bikaç senedir içiyordum, artık ayda yılda bir canım çekerse içmeye başladım çünkü senin gibi ben de kokusundan acayip rahatsız olduğumu fark ettim.. ama ev arkadaşıma ve gelen giden arkadaşlarıma içmeyin demiyorum. çünkü şöyle düşün. ev arkadaşınla aynı eve çıkarken dediniz ki, salonda sigara içilecek. şimdi sen diyorsun ki, artık içilmesin çünkü kokuyor. yani tabi incelik gösterip tamam diyebilir, ama odasında içmek istememekte sonuna kadar haklı çünkü sigara içilen yerde uyumak çok rahatsız edici. ayrıca sigara “gidip içilen” bir şey değil ki, yani dur bi sigara içeyim geleyim demiyorsun. otururken, film izlerken, muhabbet ederken yakıyorsun bir tane.

düşün ki eve girerken “eve istediğimiz arkadaşı getirebiliyoruz” dediniz, başlarda ikiniz de arkadaşlarınızı çağırıyordunuz. sonra sen arkadaşlarınla bozuştun kimse gelmemeye başladı. ama o hala birilerini çağırıyor. ve sen artık yalnız kalmak istiyorsun. ona “artık arkadaşlarını getirmeni istemiyorum” der miydin? denmez. bence sigara konusuyla aynı şey.

elbette ki gidip bir sor bence, ama istemezse de bunun hiç sorun olmayacağını falan söyle.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(25.10.17)
sayı önemsiz. abimle aynı odada kalıyorum. sigara olayına dikkat ediyor. temiz bakımlı biri.ama arkadaşım insanın içi kokuyor içi. her nefes verişinde sigara kokusu çıkıyor ağzından. siniyor amk şeyinin kokusu her yere. umarım orta yolu bulursunuz.
0
hemsta
(25.10.17)
(12)

"öylesine" bir televizyon almak

sopiro
Herkese merhaba,Benim bayağı küçük bir evim var. Televizyonum yok. Arada sırada film vs izlersem diye bir tv alayım diyorum. Ne bileyim, belki birisi gelir bir şey izlemek ister? Niye biri benim evime gelip bir şey izlemek istesin hiçbir fikrim yok ama kendi varoluşsal sorunlarımı bir kenara bırakır
Herkese merhaba,

Benim bayağı küçük bir evim var. Televizyonum yok. Arada sırada film vs izlersem diye bir tv alayım diyorum. Ne bileyim, belki birisi gelir bir şey izlemek ister? Niye biri benim evime gelip bir şey izlemek istesin hiçbir fikrim yok ama kendi varoluşsal sorunlarımı bir kenara bırakırsak, bu televizyon sadece apple tv bağlamak veya laptop bağlayarak Netflix'te falan bir şeyler izlemek için kullanılacak. Maç izlenmeyecek, normal kanallar kullanılmayacak, digiturk, kablo tv vs olmayacak. Ev bayağı küçük olduğu için de devasa bir şey olmasına gerek yok. Ne alınır böyle bir durumda acaba? Kaç ekran, hangi marka? Neye dikkat etmek gerekir ki?

Teşekkürler şimdiden,

Edit: 13" Macbook kullanıyorum ben Netflix ile. Film vs daha rahat izlenir diye tv düşündüm.
0
sopiro
(25.10.17)
Bence TV alma Tivibu al online izle derim.
0
lcha
(25.10.17)
32 ekran normalde yeter ama kac metre uzakliktan seyredilecegine göre 40 ekran daha makul.

benim evimde tv yok, monitör var 24 ekran. bircok monitörde artik ses cikisida var ek olarak. bende sürekli laptopa bagli zaten. yetiyor ama bir ara projektör almayi düsünüyorum.
0
kurnaz
(25.10.17)
www.mediamarkt.com.trç-81-cm-full-hd-monitör-1174425.html
0
edgenabby
(25.10.17)
İkinci el projeksiyon al lambası yenilenenler 6000 saat filan gidiyor.
0
demirKamil
(25.10.17)
edgenabby
(25.10.17)
40inç iyidir.
0
sutlu nescafe
(25.10.17)
ben benzer bir durum için, teknosanın vatanın vs teşhirlerine bakıp bi aksen almıştım, 700 lira civarına 40 inç. fazlasıyla da işimi gördü. ekran önemli görüntü önemli diyorsan da kendini kanıtlamış bir markadan iyi bir tv almak lazım. az izliyor olmak maliyeti düşürmüyor.

boyutu da mesafeye göre seçmelisin ki eğer mümkünse bi arkadaşından 5 dklığına tv borç isteyip deneme yap
0
tum haklari saklidir
(25.10.17)
iki metre kadar uzaktan izleyeceksen 40 inç güzel oluyor. duvara astırırsın yer de kaplamaz. samsung ya da lg'nin herhangi bir modelini al, yeter de artar.
0
sir gawain
(25.10.17)
tivibu al +1
benim de televizyonum yok evim küçük çok nadiren de olsa birileri gidip geliyor ama televizyon alma ihtiyacı hissetmedim. tivibum var rahat rahat her türlü kanalı da izleyebiliyorum. televizyon bence öylesine alınacak bi şey değil alacaksan düzgün bişey alman daha mantıklı.
0
dedim ben sana
(25.10.17)
aynı durum bende de var. tv'ye xbox bağlayarak youtube izliyorum, internetten film izliyorum ve oyun oynuyorum. zaten normal tv kanallarına hiç gerek ve zaman kalmıyor bunlar olduktan sonra.

televizyonum LG'nin 32" LCD tv'si. artık LCD tv üretmiyorlar bile sanırım o kadar eski :D ama ben çok memnunum. LED tv'ler bana çok ışıklı geliyor. LCD'de renkler daha yoğun ve doygun. tabi gidip bir incele ama eğer bulabilirsen ikinci el falan bir LCD tv al bence. çok paralar vermeye, hele ki apple tv ve netbook bağlayacaksan hiç akıllı tv almana gerek yok. usb ve hdmi girişi olsa yeter.

ebat konusunda ise ben 32" aldığıma biraz pişmanım, keşke 40 alsaymışım diyorum. ki benim salonum da baya küçük, yani koltukla tv arasında 3 metre falan vardır en fazla. almışken 40" al derim.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(25.10.17)
Tarif ettigin cihaza monitor diyorlar.
0
dunal
(25.10.17)
ben aynı durumda 32 inch smart tv aldım, 4 senedir filan kullanıyorum. netflix, tivibu, digiturkplay, spotify... her şey için işe yarıyor.
0
otonomo
(25.10.17)
(12)

Maslak 1453 1+0'a bu kira uygun mu?

jack of hearts
Selamlar. Bu aralar günümün büyük vakti ev aramakla geçiyor. Tek yaşayacağım. İşim Maslak'ta. Maslak 1453 sitesini önerdiler.İlk başta fiyatı epey yüksek geldi (Beklentim en fazla 1500 vermekti.) ama sonra baktım ki İstanbul gerçeği buymuş. Beşiktaş'ta gecekondumsu evlere dahi 1800-1900 lira fiyat b
Selamlar. Bu aralar günümün büyük vakti ev aramakla geçiyor. Tek yaşayacağım. İşim Maslak'ta. Maslak 1453 sitesini önerdiler.

İlk başta fiyatı epey yüksek geldi (Beklentim en fazla 1500 vermekti.) ama sonra baktım ki İstanbul gerçeği buymuş. Beşiktaş'ta gecekondumsu evlere dahi 1800-1900 lira fiyat biçiyorlar. 1453'te 1+0'a aidat harici 2100 lira kira vermek sizce uygun mudur? Yoksa çok daha düşük bir fiyata kiralık ev bulma ihtimalim filan var mı sizce?

Gelirimin ciddi bir bölümünü kiraya vermiş olacağım ama 300 lira az olacak diye de hem uzak, hem de 30 senelik bir apartman dairesinde de oturmam mantıksız olur gibi. Teşekkürler şimdiden.
0
jack of hearts
(25.10.17)
Bence cok pahali. Gereksiz pahali. Bir de kim bilir ne kadar aidat gelecek.
0
kuehles blondes
(25.10.17)
dm
0
rentts
(25.10.17)
darphane taraflarında baktınız mı acaba ev?
0
nıç
(25.10.17)
abi bildiğim kadarıyla maslak 1453 batık bir proje. açılma taahhütü verilen hiçbir yer açılmadı ve hala inşaatlar da devam ediyor. yani araban vs. yoksa yaşanbielcek yer değil gibi.

biz geçen sene taşınıyorduk neredeyse 1+1'ler 1700tl idi.
0
tchuck
(25.10.17)
şehire bu kadar uzak bir eve 2100 lira vereceksin ve üstelik o ev maslak 1453 olacak.

üstteki abi ablaların az bile yazmış, ben seni linç edebilirm şuracıkta. çok rica ediyorum şu adamın evlerinde oturmayın.

sana tavsiyem, metro hattı üzerinde bir ev bul. osmanbey, gayrettepe falan mesela. yol hiç de uzak değil metro ile. paylaşımlı evler oluyor, evlerine ev arkadaşı arayanlar oluyor, burada da ilanlar veriyorlar. onlara bakabilirsin. çok daha ucuza gelir.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(25.10.17)
Araban varsa kağıthane hamidiye mahallesine bak, nef’lere bak. Gelirinin ciddi bi kısmını vereceksen pahalı bence de.
0
ekaterina
(25.10.17)
Selamlar herkese,

Öğle tatilinde şurdaki cevapları görünce yazayım dedim.

Maslak bölgesine "şehir dışı" diyenler nerelerde oturuyorlar merak ettim.

jack of hearts "İşim de Maslak'ta" demiş, gidip "Metrobüsle ulaşım yapabileceğin yerlere bak" cevabı var! :))

Belli ki çoğunluk epeydir ev aramıyor, belirtilen kira aralığına Beşiktaş'ta ya da Gayrettepe'de bodrum katı ev bile bulursanız lütfen haber verin:)

Bahsedilen siteye gelirsek oraya birkaç kez gittim, kişisel nedenlerle en son ev tutacağım yer olur. Maslak'tan da epey mesafe var, akşamlari işyeri servisi yoksa taksiyle gitmeniz gerekebilir. Ancak spesifik olarak sadece Maslak diyorsanız, maalesef o civarda bulabileceğiniz en uygun kira.

Seyrantepe/Kağıthane/Çeliktepe/4 Levent/Kanyon'un arkalarına baktınız mı?
Site olmasa da bu fiyatlarda olan evler bulunabilir. Metroya ulaşımı da olur. Dedikleri gibi Hisar, Beşitaş vb tarafında oda tutulabilir, ancak anladığım kadarıyla siz ayrı ev düşünüyorsunuz.

PS. Eklemeyi unutmuşum, Levent Nef'te de kiralar bu civarda, hatta daha yüksek olabilir, etrafı nasıldır düşünüyorsanız bir bakın.

Kolay gelsin
0
hana bi
(25.10.17)
2100 çok. O fiyata istinye ve/veya sariyer taraflarina dogru uygun sitelerde evler bulabilirsin.
0
bartman
(25.10.17)
2100 Depozito dahil fiyat mı? Depozitoyu da sor bence, bu tip sitelerde çok yüksek olabiliyor.
0
kaptan memo
(25.10.17)
Hariç.
0
🌸jack of hearts
(25.10.17)
asıl soruyu cevaplamıyorum ama bir iki şey söylemek isterim bu siteyle ilgili. Ağaoğlu'nun kendi servisleri var İTÜ metro durağına getirip götürüyor. şehre uzak falan değil bence, servis 10-15 dakikada çıkartıyor, araçla 5 dk. işe gidiş geliş rutinini servis işi çözebilir ama onun dışında araç yoksa taksi mecbur. önünde camii içinde avm inşaatı devam ediyor, gürültü çamur falan ne bileyim. yağmur çok yağınca önündeki kavşağı su basıyor trafik kilitleniyor.
0
bitersin
(25.10.17)
Müthiş kazık. 1+0 dairede yaşanmaz. otel odası tadındaki o daireye o kadar para verilmez.

Girin sahibinden’e, Sarıyer’de merkezde, çevre mahallelerde o fiyatlara temiz evler var.
0
catch the arrow
(25.10.17)
(6)

yanlardan acilan edepsiz esofman alti ariyorum

hjarteblod
su videodaki gibi: https://youtu.be/BsYGzhjXkTA?t=10nerden bulurum istanbul'da? online da olur ama cuma'ya kadar vaktim var.
su videodaki gibi: youtu.be
nerden bulurum istanbul'da? online da olur ama cuma'ya kadar vaktim var.
0
hjarteblod
(24.10.17)
eğer kadınsan bende var, vereyim sana. oysho’dan almıştım tee ne zaman. kenarları çıtçıtlı, oturup kalkarken bazen açıldığı için rahat rahat giyemiyorum.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(24.10.17)
Hole academie'de var sanirim.
0
bxgx
(24.10.17)
@istanbul, erkegim ama sizin icin sorun olmazsa 1 gunlugune kiralamak isterim, temiz kullanir yikar geri veririm
@ziya, bi parti icin aliyorum tek gun kullancam, amacim acilmasi zaten :d
0
🌸hjarteblod
(24.10.17)
@istanbul kanatlarimin altinda partide kullanılacaksa temiz kullanılmasının imkanı yok benden demesi :))
0
issiz karga
(24.10.17)
@issiz, ya ask olsun oyle bi parti degil :((
0
🌸hjarteblod
(24.10.17)
@hjarteblod dostum ben de öyle bir partiyi kastetmemiştim zaten :))) hani parti ortamı, içki falan dökülür, istifra eden olur üzerine falan demek istemiştim ama sen nedense oraya çektin konuyu karşim :)
0
issiz karga
(24.10.17)
(16)

Araba fiyatlarını hazmedebildiniz mi?

gameofannen
5 sene önce polo için 40/45 bin verirken şimdi 80/90 olmasını hazmedebildiniz mi?yoksa hala pahalı mı geliyor. ya da 75 bin tl hmm alınabilir mi geliyor?
5 sene önce polo için 40/45 bin verirken şimdi 80/90 olmasını hazmedebildiniz mi?
yoksa hala pahalı mı geliyor. ya da 75 bin tl hmm alınabilir mi geliyor?
0
gameofannen
(24.10.17)
Zorunlu bir ihtiyaç olmadığı için hazım konusunda da bir derdim yok. Bu millete müstehak.
0
himmet dayi
(24.10.17)
hazmedemiyoruz. Daha iyi arabalara binebiliyor olmamız gerekirken daha küçüğüne/kötüsüne binmek zorunda kalıyoruz.
0
burfak
(24.10.17)
5 sene önce de alamıyordum, halen alamıyorum :)
0
tosunpasa
(24.10.17)
5 sene önce dolar 2.1 civarındaydı, şimdi 3.6 civarında. 5 sene önce de alabiliyordum, şimdi de alabiliyorum. hala çok pahalı geliyor.
0
babilbaligi
(24.10.17)
Araba fiyatlarına baktıkça kafayı yiyorum.Yeni kasa ford fiesta bile olmuş 65-70 bin.En iyisi bakmamak.
0
maria puder
(24.10.17)
2015 başında s60a niyetlendim. Araba 112.000tl idi. Ben bekledim o 2 3 ay sonra 143.000tl oldu. Bugün 232.000

Birkaç ay sonra superb e niyetlendim. 107.000 fiyat aldım. Yine mal gibi düşünürken 138.000 oldu. Şimdiyse 162.000

Hala bindiğim arabayı 50200 tl ye almıştım. Aynısı 82.000 şu anda. Az süre önce çıkan yeni kasası benzer donanımla 91.000 falan oluyor.

50binlik araba alırken maaşım 1500dü. 2 şirket değişimi sonrası iyi bi hale geldi ama benle aynı anda aynı yerde 1500 alıp terfi etmeyen adam hala orada 2350 alıyor.

Tüm bunların çerçevesinde hem kur farkına hem de ek vergilere sövüp durmaktan başka bişey gelmiyor elden.

Şirket arabasından başka üst segment araba görebileceğimi düşünmüyorum artık.
0
shenergy
(24.10.17)
Geçen sene 2008 leonu 38.000e aldım, şimdi piyasası 48.000. Arabanın değeri çoğaldı diye seviniyoruz ama sermayemiz eriyor farkında değiliz.
0
Erensq06
(24.10.17)
"zorunlu bir ihtiyaç değil" derken?

köyde yaşayan, yürüyerek beş dakikada her yere ulaşabilececk insanlar değiliz. büyükşehirlerde yaşıyoruz ve nefes alabilmek, yemek yemek için bile evden çıkıp motorlu bir taşıt ile belli bir süre yol gitmemiz gerekiyor. yaz geliyor sıcakta, kış geliyor yağmurda karda rezillik çekiyoruz. ne için? arabayla 10 dakikalık yolu otobüsle 50 dakikada gidebilmek için. yalnız yaşadığım halde arabam olmadığı için birçok şeyi yapamıyor, birçok yere gidemiyorum. ben böyleyken çocuklu ailelerin çektiği sıkıntıyı düşüenmiyorum. evet arabasız da yaşıyorum ama yaz güneşinin altında 50 derece havada, elimde eşyalarla çektiğim rezilliğe katlanamıyorum.

ülkenin içinde bulunduğu hale karşı gösterilen beter olsunlar, iyice batsınlar tavırlarını da sindiremiyorum. batıyorsak hep beraber batıyoruz ve bu sefilliği hep beraber çekiyoruz. bu millete müstehak diyip geçmek yerine pes etmeden elimizden geleni yapmamız gerekiyor diye düşünüyorum.

soruna gelirsek, sadece araba fiyatlarını değil marketten aldığım sütün, yumurtanın fiyatını bile sindiremiyorum. türkiye'de yaptığım market alışverişi 100 lira tutarken aynı alışveriş ingiltere'de 25-30 sterlin tutuyor. tl kazanıp döviz ayarında harcıyoruz günün sonunda.
0
synesthesia
(24.10.17)
himmet dayi +1, arabayı olmazsa olmaz görmediğim için hazım sıkıntısı yaşamıyorum. pahalı, hem de çok ama o zaman almazsın olur biter. bu kadar çok talep olursa piyasa da şişer, vergi de gelir. normalde tam tersi olması lazım ama burası böyle bir ülke. buna rağmen eline para geçen herkes araba alma telaşında. sonra trafik var diye söverler. trafik bizzat sensin zaten, sen orada olmazsan trafik de olmaz. gören de 90 milyar kmkare memlekette yaşıyoruz sanır, araba da araba. talep etme gücü olan kesim toplu taşıma kullanırsa toplu taşımanın şartları da iyileşir, trafik da rahatlar.
0
Bruce
(24.10.17)
Birkaç sene öncesi için işe girdiğimde birkaç sene çalışır belki ufak bi araba alırım diyordum ki şu an gerçekten içine sığamayacağım araçlar 70-80 bin tl bandına çıkmış durumda.

Araba lazım oldukça kiralıyorum, biriktirdiğim paramı da spora, gezmeye harcıyorum (hoş, onlar da pahalandı ya neyse).
0
chicha
(24.10.17)
Hazmedemeden bir kaç yıl öncesinin iki katını vererek araba almak zorunda kaldım. Şimdi bir de her ay artan benzin fiyatlarını ve vergi artışlarını hazmedememeye devam ediyorum.
Bu konu da ne yapsak, yok mu bir yerlere yazar kasa falan fırlatan?
0
kismisolungac
(24.10.17)
himmet dayi +1

80 bin lira verince bitse gene iyi. bunun üstüne sigortası, kaskosu, bakımı, benzini, park yeri sorunu, trafikte çileden çıkarması, alkollüyken kullanılamaması, dolu yağması, kaporta çizilmesi var. başlı başına dert. hiç mantıklı gelmiyor. dolayısıyla araba almıyorum ve böyle dertlerim de olmuyor.

bir ürünü satmanın yolu ona ihtiyacınız varmış gibi göstermektir. otomobil sektörünü bu konuda inanılmaz başarılı buluyorum. muhteşem reklamlar çekiyorlar. "ailenizin güvenliği", "babam toyota gibi adam", "güçlü motor", "şöyle hızlı" falan. ha bir de otomobil fuarlarında taş gibi mankenlerin kullanılması. bunların hepsi erkeklerin egolarını okşayan şeyler ve bu reklamlar sayesinde araba bir statü sembolü haline geldi. hiçbir adam da bunu fark etmiyor. gidip gidip araba alıyorlar; daha güvenlisini, daha hızlısını, daha büyüğünü.

toplu taşımanın yeterli olmadığı küçük yerleşim yerlerini ayrı tutuyorum ama araba şehirde yaşayanlar için gereksiz bir şey. hatta ödediğiniz şu çılgın paralar karşılığında aldığınız hizmete bakarsanız dünyanın en gereksiz şeyi. çok ihtiyacınız olursa gidin taksiye binin. ya da uzun yollar için gidin en kral modelden bir araba kiralayın, gönlünüzce gezin. çok daha ucuza gelecektir.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(24.10.17)
Gene tartışmaya dönmüş olay. Anketti alt tarafı
0
🌸gameofannen
(24.10.17)
bence herkes hazmetti. bizim şirkettekilerden gördüğüm, araba bakmaya devam edenler hala bakıyor, sıfır polo/golf alanda çıktı bir sürü. çok pahalı bunlar diyen duymadım hiç
0
foster
(24.10.17)
ben hep bisiklet kullandığım için haberim bile yok açıkcası. kaç olmuş ne olmuş ama yazık memlekete.
0
heves mi sandin
(24.10.17)
trafiğin sebebi arabaların çok olması değil insanları ahır gibi tek bir şehre sıkıştıranlardır.

araba fiyatları hazmedilecek gibi değil
tek teselli satarken zarar etme riski tok kapılı araçlarda nispeten az olduğu için
millet malum markaya abanıyor

alın araba fiyatı görün amk
www.youtube.com
0
technicalte
(24.10.17)
(14)

Kendimi çok kötü hissediyorum

yaren
Selam...Sevgi konusunda korkağın tekiyim. Öyle korkuyorum öyle geriliyorum ki, karşımdakinin çok bariz olan hal ve hareketlerini anlamıyorum, algılamıyorum bile. Bu -mıyorumlar tepki şeysi değil, aklımın merkezine kadar girip oturan sevilme alarmının çok çeşitli korkularım tarafından daha çalmadan k
Selam...

Sevgi konusunda korkağın tekiyim. Öyle korkuyorum öyle geriliyorum ki, karşımdakinin çok bariz olan hal ve hareketlerini anlamıyorum, algılamıyorum bile. Bu -mıyorumlar tepki şeysi değil, aklımın merkezine kadar girip oturan sevilme alarmının çok çeşitli korkularım tarafından daha çalmadan kapatılması -mıyorumları. Yoksa zekâ geriliğim falan yok.

Napıcam bilmiyorum. Kendimi çok kötü hissediyorum.
0
yaren
(24.10.17)
neyden korktuğunu anlatman lazım, ben anlamadım şahsen.
0
ilkot
(24.10.17)
yaşlı evinde okey çeviririz hep beraber. yapacak bişi yok bari sen sevdiğine bişiyler de yada belli et
0
selam
(24.10.17)
Korkarsan yine kaybedeceksin. Korkmazsan kazanma şansın var. Sonuç bu kadar belliyken kafanın içindekilere değil, karşındaki kişiye odaklan. Dışa dönük ol.
0
dissendium
(24.10.17)
korkma. korkak olma. ben şişmanım deme.
0
MaNOfTheYear
(24.10.17)
Dışarıdan kıytırık bir endişe gibi görünüyor ama içimde kapkaranlık bir karadelik bütün umut ve olumluluk hislerini müthiş bir gürültüyle yiyip kendi içine doğru çökerek kayboluyor ama aynı anda var da oluyor. Kafayı yicem. Bu facia nasıl yok edilir öğrenmek istiyorum...
0
🌸yaren
(24.10.17)
haydaaa!

alarm caldiginda bize yaz. biz soyleyelim seviyo mu arkadasca mi yaklasiyor.
0
jimicik
(24.10.17)
geçmişte yaşadıklarının ekisi var mı böyle hissetmende. büyük ihtimal vardır. önce onlarla yüzleş. boş sandalye tekniği diye bir şey var. ben bazen yaparım. takıntılarımda işe yarıyor.
0
for day to break
(24.10.17)
felsefe sorusu gibi olmuş yaren. anladığım kadarına cevap vereceğim ama bambaşka bir şey sormuş da olabilirsin, kusura bakma şimdiden.

sende nasıl çalışır bilmem, ama bende şöyle oldu. 25 yaşıma kadar "sevdim sevilmedim, seveni sevemedim" modunda gezdim. hiç sevgilim olmadı. ama bu durumu o kadar sallamıyordum ki. hayatım boyunca hep "beni çok seven biri çıkacak ve öyle çok sevecek ki, diğer her şey önemsiz kalacak.." konulu hayaller kurdum. bil bakalım ne oldu. en ummadığım, en gitmek istemediğim ve gerçekten de zorla gittiğim yerde biriyle tanıştım, ve ilk görüşte karşılıklı aşk gibi bir şey oldu. işte öyle biriyle karşılaştığında anlıyorsun ki, bu sevgi çok başka. kafan bu işlere hiç basmasa da, bu güne kadar hiç tecrüben olmamış olsa da, nasıl sevilir ya da sevilmek nasıl bir şey hiç bilmesen de gördüğün yerde anlayacağın, hissedeceğin kadar büyük bir şey. o yüzden şimdi "anlayamıyorum, niye sevilemiyorum, niye sevildiğimi fark edemiyorum" falan diye üzülme, demek ki daha o'nunla tanışmadın. bir gün karşına "o" çıkınca her şey rayına oturacak.

sevgiler.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(24.10.17)
Bende de var o. Aleni yürüyen adamı kankam görüyorum. bu nedenle çevremdeki kızlar bana kim için "bu sana yürüyo" deseler, doğru çıkıyor.

Kendini kötü hissetmeni anlayamadım sadece. Bu kadar mutsuz eden bir şeyle savaşıp aşman gerekirken kendini korkuya ve mutsuzluğa teslim etmenin anlamı yok. Bu konuda kendinle savaş, başaramıyorsan da destek al.
0
lcha
(24.10.17)
Gecmisteki kotu tecrubeler + 1
@istanbul kanatlarimin altinda ve @lcha da +1
0
runagain
(24.10.17)
kendi beğenmediğin, rahatsız olduğun özelliklerini o aklından geçiriyomuş gibi düşünüyo olabilir misin? uyduruyorum çenende hafif bir yamukluk vardır bu da kafana taktığın bir şeydir, karşındakine zihninde "üff çenesi yamuk ne çirkin" dedirtiyosundur muhayyilende ama aslında onu diyen sensin. ve sonra da korkmaya başlıyosun. korktuğun da böyle bir şeyle, ya da başka bir şekilde reddediliş/karşılıksızlık'la karşılaşmak.

yani korktuğun sevilmek değil kırılmak, gururunun hassaslaşmış olması, ha kırıldım ha kırılcam hissi. o da seni kör sağır yapıyo. yine kırılırsam toparlayamam kendimi korkusu bir ihtimal biraz da. çözüm öneremedim ama bilmem işine yarar mı dediklerim.
0
dafaisss
(25.10.17)
sevildiğini anlaman gereken için çalan alarmı hangi korkular engelliyor hocam?
0
regardless of what they say
(25.10.17)
Kullanılma korkusu @regardless.

@dafaisss aslında sevilmekten değil sevilmemekten + kullanılmaktan + kan/dır/ılmaktan korkuyorum. Buldum. Hepinizin yardımıyla... var olun...

Bu korkular içime nasıl işlemiş merak ettim...
0
🌸yaren
(25.10.17)
@yaren kullanılma korkusu normaldir hocam.akışına bırakıp insanları tanıman lazım ne diyebiliriz ki :)
0
regardless of what they say
(27.10.17)
(3)

kulaklık tamiri

istanbul kanatlarimin altinda
sevgili kulaklığım aylar önce bozuldu. sorun büyük ihtimalle kabloda temassızlık.soru: istanbul'da bunu yaptırabileceğim bir yer var mı? kadıköy'deki yazıcıoğlu'nda falan mesela? ya da başka bir yer önerisi olan? alternatif soru: yeni kablo alıp kendim de yapabilirim sanırım. laptop kablosunu bu şek
sevgili kulaklığım aylar önce bozuldu. sorun büyük ihtimalle kabloda temassızlık.

soru: istanbul'da bunu yaptırabileceğim bir yer var mı? kadıköy'deki yazıcıoğlu'nda falan mesela? ya da başka bir yer önerisi olan?

alternatif soru: yeni kablo alıp kendim de yapabilirim sanırım. laptop kablosunu bu şekilde tamir etmiştim daha önce. ama kulaklık kablosu çok ince olduğu için kendime güvenemedim. daha önce yapan var mı, oluru var mı bu işin?
0
istanbul kanatlarimin altinda
(23.10.17)
Deneyim ve el becerisi ister. Lisedeyken mp3 çalar alabilmek için torba torba internet kafe kulaklığı tamir etmiştim, tanesi 1,5 liraya. :) %95 jakın bağlantı yerinden, %5 hoparlörün bağlantı yerinden kopmuştur. Aslında çok kolay.
0
yirmisantim
(23.10.17)
@yirmisantim çok teşekkürler. nasıl yapacağım? yeni kablo almam gerekiyor mu, yoksa kablonun kendisini mi kesip birleştireceğim?

bir de sanırım uçlarda değil de ortasında bir yerlerde kopukluk var, çünkü ortasını hareket ettirdikçe sol kulaklıktaki ses gelip gidiyor. sağ kulaklık zaten sorunsuz çalışıyor. neresinin bozulduğunu nasıl anlarım?
0
🌸istanbul kanatlarimin altinda
(23.10.17)
Yazıcıoğlu emes elektronik. Merdivenden çıkınca sağda. 15 liraya hallediyorlar.
0
wrench
(23.10.17)
(11)

kedi kayboldu

xiii
kedi bulmada ilanlar yardımcı oluyor mu?işin garibi biz en üst katta oturuyoruz. kedi de dışarıdan efsane korkan, sokağa inme şansı olmayan bir pozisyonda. nereye gider çözemiyorum. kafayı yicem. sabahın körü diye yan apartmanlardaki dairelere de gidemiyorum.
kedi bulmada ilanlar yardımcı oluyor mu?

işin garibi biz en üst katta oturuyoruz. kedi de dışarıdan efsane korkan, sokağa inme şansı olmayan bir pozisyonda. nereye gider çözemiyorum. kafayı yicem. sabahın körü diye yan apartmanlardaki dairelere de gidemiyorum.
0
xiii
(23.10.17)
saklanmıştır bir yerlere, çekmecelere, dolaplara, merdiven altı kuytu köşelere iyice bakın. ilan vs ne olsa denerdim ben olsam.
0
tiny penny
(23.10.17)
Benimki saatler sonra mutfak dolabının üstünden çıkmıştı bir kere. Hatta kulaklarını görmüştüm artık umudu kesip aramayı bırakıp eve döndüğümde :)

Bir kere de ben eve girerken aradan kaçmış muhtemelen. Geçtim uyudum falan, zil çaldı komşumun elinde benim kedi:) en üst kata çıkmış,o da eve girerken görmüş terasa çıkan yerde, tanımış cam güzeli oğlumu ve getirmiş:)

Arada nasıl oluyorsa kapıdan sızıp apartmanın en alt katına gidiyor saniyeler içinde. Sizinki de öyledir belki. umarım yakın zamanda çıkar:)
0
mojiziku
(23.10.17)
teşekkürler, saklanmak pek huyu değildir ama gittiyse geceden gitti büyük ihtimalle, sabah 07.00 ritüeli mama istemek. 6 aydır hiç şaşmamıştı.

teşekkürler.
0
🌸xiii
(23.10.17)
bodrum yangın merdiveni falan bakın bizimki çok kaçtı oralara
0
aşksız prens
(23.10.17)
önce ev içi, sonra apartman içi, en son apartman önü ve çevresi. korkan kedi buralara saklanır. sosis salam gibi kokulu bi şeyle arayın yardımcı olabilir.
0
hasmetizm 2046
(23.10.17)
Geçmiş olsun, buldunuz mu?
0
tukenmez adam
(23.10.17)
Yok ya aksam annem dis kapiyi acmis ben geliyorum diye. O ara kacmis. Alt komsu gormus, kiskislamis, sanirim kapilarin benzerliginden bizimki zannetmis, yukari kactigini soyluyor ama miyavlama falan da duymadik. Kadin da haber vermedi. Ariyoruz.
0
🌸xiii
(23.10.17)
Ben de bir seferinde dışarıda bırakıp uyumuşum gece. Bir alt katın merdivenlerine pısmış oturmuş buldum sabah. Uzaklaşamamış bile korkusundan. Eğer komşulardan biri dışarı kovalamadıysa hala apartmanın içindedir. Yaş mama falan koyun aşağılara bir yerlere, gelir muhakkak kokusuna oralardaysa.
Geçmiş olsun.
0
Aman Sen de
(23.10.17)
Aynen apartman icerisinde bir yere saklanmis. Bulduk. Cok sagolun :)
0
🌸xiii
(23.10.17)
geçmiş olsun çok sevindim ya. anlık takip ediyordum :)
0
tukenmez adam
(23.10.17)
heheh geçmiş olsun sevindirici bir hikaye oldu sabah sabah.

ev kedileri kaçınca "gel pisi pisi"den anlayıp gelmiyorlar. bu çok sıkıntı bir durum. mantıken, dışarıda korkmuş olacağı için sahibinin sesini duyunca tanır ve koşa koşa kollarına atlar diye düşünüyoruz ama malesef öyle yapmıyorlar. ben de bir keresinde saatlerce kedimi aradım. apartmanın hemen önündeki arabanın altına saklanmış oysa, başından beri oradaymış. korku içinde beklemiş, onu bulduğumda gel dediğimde korkudan gelemedi bile ben eğilip tutup çekmek zorunda kaldım. ve o arabanın önünden belki elli defa geçmişimdir onu ararken, hiç sesini çıkarmadı.

aklınızda olsun, kumlarının kokusuna geliyorlarmış. ben de hiç denemedim şimdiye kadar ama diyelim ki kaçtı ve uzun süre bulamadıysanız kumunun birazını kapınızın önüne, birazını da apratmanın önüne koyun.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(23.10.17)
(25)

Türkçesi bozuk insanlara direkt ön yargı ile yaklaşıyor musunuz?

gezegen olan pluton
Özellikle yazılı Türkçe, yazım kuralları, noktalama gibi olayları bilmeyen insan eşittir kültürsüz, popüler kültür beslemesi, ilgisiz, cahil midir sizin için?Bir de son bir soru sorayım karşı cins değerlendirirken iyi bir filtre midir Türkçe'yi bilme seviyesi?
Özellikle yazılı Türkçe, yazım kuralları, noktalama gibi olayları bilmeyen insan eşittir kültürsüz, popüler kültür beslemesi, ilgisiz, cahil midir sizin için?

Bir de son bir soru sorayım karşı cins değerlendirirken iyi bir filtre midir Türkçe'yi bilme seviyesi?
0
gezegen olan pluton
(23.10.17)
şahsen ben son zamanlarda çokça tekrarlanan konuları bilmeyenleri eleştiriyorum.
nasıl got izlemeyen insan eleştirilebiliyorsa, bağlacı ayıramayan, soru ekini yazamayan insanlar da eleştirilebilir ve daha da haklı bir şekilde eleştirilir.

yıl olmuş 2017, sesli harf kullanmadan konuşanlar var. özellikle mesaj yazarken nbr, slm, ii, napysn falan yazıyorlar.

herkes yazamayan, her şey yazamayan haliyle değersiz oluyor gözümde.
geri kalan dil bilgisi kuralları böyle sanal ortamlarda biraz esnetilebilir ama genel olarak bence düzgün yazmak gerekiyor.

karşı cins de olsa eğer değerlendiririm ama karşı cins yok hiç buralarda.
0
attirmayin makedonun kafasini
(23.10.17)
Iki soru icin de cevabim evet.

Ayni sey sive icin gecerli degil, yani sive buyudugu cevreye bagli olabilir kisinin ve yoreden yoreye degisir. Ama Turkce yazim kurallari degisiklik gostermez, agir siveli konusan birisi bile dogru sekilde yazabilir.
0
crown
(23.10.17)
evet
0
burya
(23.10.17)
Evet. Kesinlikle objektif bir kriter.
0
doxanikee
(23.10.17)
Herkesin fark etmeden de olsa dikkat ettiğini düşünüyorum. Konuşur gibi yazdığı için, yazılı olarak anlattığı şeyi anlamadığım insanlara, kelimeleri eksik ve yanlış yazan insanlara, dilimizi kötü kullanan insanlara önyargım var, bunu yapan bir üniversite hocası bile olsa, bulunduğu yeri hak etmediğine inanırım.
0
patty duke
(23.10.17)
''okumuş insan'' sayılıp doğru cümle yazamayan birisini çok ciddiye almam. ama gündelik konuşmada yazışmada filan çok takılmam, fazla obsesif buluyorum alakalı alakasız yerde ''ama de ayrı'' diye konuya giren tipleri.

ama dediğim gibi, anayasa profösörü adamın maymun gibi tweet atmasını sevmiyorum.
0
otonomo
(23.10.17)
Bence karşıdaki kim olursa olsun çok iyi bir filtre. İnsan kendi dilini doğru kullanmaktan aciz olmasın yani bir zahmet.
0
ms brownstone
(23.10.17)
Mesleğim gereği fazlasıyla takılıyorum ve bazen hataları düzeltmekten konudan kopabiliyorum. İnsanların bu kadar basit ve şekilsel şeyleri yapamamaları bana garip geliyor. Kültürsüz vs. değil ama dikkatsiz, özensiz olduklarını; zaman zaman ise zeka ile ilgili problemlerinin olduğunu düşünebiliyorum. Olumsuzlar hakkında net olarak karar veremesem de Türkçesi iyi olan insanların kültürlü vb. olduğunu düşünüyorum kesinlikle.
0
duyond
(23.10.17)
Evet. Kültürsüz, cahil demem ama popüler kültür beslemesi, ilgisiz olduğunu düşünürüm.
Bağlaç konusu özellikle önemli çünkü cümlenin anlamı kayıyor, saçmasapan bişey oluyor. Kelimedeki harf hatalarına çok takılmıyorum, noktalamaları da anlam bozulmadığı sürece tolere ediyorum. Edebi metin, makale vb. değilse tabii.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(23.10.17)
Evet ve evet
0
bloodymoon
(23.10.17)
Üniversite mezunu biriyse, yazdıklarını dikkate bile alamıyorum bazen. Böyle bir e-posta geldiğinde Word'e kopyalayıp yapıştırmıştım ve yazım yanlışlarını düzelttikten (de'leri, ki'leri uygun yerlerine koyduktan sonra) sonra okuyabilmiştim. Başka türlü yazılanı anlayamıyorum, okurken ana fikre gelemiyorum, içeriğe odaklanamıyorum.

Arada bir birkaç kelimenin yanlış yazılması önemli değil, herkesin başına gelebilir. TDK bazı dilbilgisi kurallarını 5-10 yılda bir değiştiriyor, senin öğrendiğin 10 yıl sonra yanlış bir bilgi haline gelebiliyor ama üniversite mezunu biri sürekli bir yazım yanlışı yapınca eğitime ve kendini geliştirmeye kapalı olduğunu düşünüyorum. Cahil olduğunu değil; cahil olmayı benimsediğini ve eğitimi reddettiğini düşünürüm. Okumamış biri bunu yapsa yargılamam. Virgül kullanımı çok zor, her yerde doğru kullanılamıyor; yanlış yerdeki virgülü de yadırgamam.

Şive ise apayrı. Şiveleri kültürel zenginlik olarak görüyorum.

Bu 'nbr', 'slm' gibi ifadeler bir mesajın iki kontör olduğu dönemden kaldı. Akranlarımın bir kısmı alışkanlıktan hala öyle yazar. 10 yıl 100 karaktere sığdıracağım diye maymun olmuş bir nesil helak oldu arada.

Karşı cinsle iletişimimde karşımdaki okumuş bir insansa çoook önemli. Şöyle söyleyeyim, 'İçkisi, kumarı yok. Karıya, kıza yan gözle bakmaz. Bir de bağlaç olan de'leri ayrı yazar' derecesinde.
0
aychovsky
(23.10.17)
evt yaklaş mamak mümkünmüki!
0
robokot
(23.10.17)
hepsine evet
0
sporty
(23.10.17)
Benim için yazım kurallarını bilip bilmemesi önemli açıkçası. bildiği halde kendi istediği gibi yazan kişilere karşı pek bi gıcığım yok. Çünkü ben de öyleyim. Mesela arkadaşım da öyle, cumhuriyet savcısıdır, ama internette beraber oyun filan oynarken ya da Chatlerde çok üstünkörü yazar. Hatta argo. Yazışmalarımızı o an görsen bizi kültürsüz filan görebilirsin belki yani...
0
ssiradanbirigibi
(23.10.17)
Evet.
0
jazzabel
(23.10.17)
nerede ve nasıl yapıldığına göre değişiyor. mesela yakın bir arkadaşımla mesajlaşırken, bir gönderi altında goygoy yaparken pek takılmıyorum ama konu ciddiyse yani en azından bir şeyleri anlatmayı amaçlayan bir yazıysa dikkat ediyorum. tabi tek tük hatalar göz ardı edilebilir bence, o an insan aklındakileri yazıya dökerken bir iki bağlacın, soru ekinin birleşik yazılması önemsiz yazının genelinde buna dikkat edilmişse. lakin bazı yazılar var ki okurken nasıl küfrediyorum anlatamam. bu yazım yanlışları arttıkça karşımdakinin cehalet kat sayısı da gözümde artıyor.

yazım yanlışları bir yere kadar ama şahsen karşımdaki insanı tamamen bitiren asıl şey türkçe kelime yerine özellikle yabancı kelime kullanmasıdır. içimdeki cengiz han açığa çıkıyor resmen, cahilliği falan geçtim doğrudan gerzek statüsüne ulaşıyor gözümde.

ölüm vuruşu ise hem yazım yanlışı yapıp hem yabancı kelime kullanıp üzerine bir de bunları matah bir şeymiş gibi savunması.

yukarıda yazdıklarım aynı zamanda her iki sorunun da cevabı.
0
issiz karga
(23.10.17)
Disleksi denen şeyden müzdarip olduğum için çok kötü yazdığım dönemler oluyor ve insanlar bana direk gerizekalı muamelesi yapıyor.
Elde olmayabiliyor bazen o yüzden çok çok saçma bir şey olmadığı sürece takılmıyorum.
0
fasulyek
(23.10.17)
tek başına yeterli bi filtre değildir tabi ki. adam düzgün türkçe ile yazıyor diye bu onun cahil olmadığı anlamına gelmez.

ama benim için filtrelerden biridir. türkçesi bozuksa karşı tarafın, baştan bi soğuma ve önyargı oluyor.
0
elorelia
(23.10.17)
evet evet evet!
(ayağa basar...)

karşı cinsi değerlendirirken çok iyi bir filtredir, düzgün yazıp da "benim bununla ne işim var" dediğim kimse olmadı. düzgün yazmaya çalışan insan özenlidir, hayatına da özen gösteriyordur. biliyor olması yetmiyor çünkü, bilip kullanmaması haklı çıkartmaz benim gözümde.
bilmiyorsa zaten kesin filtre, yazım kuralları ve imlayı bilmeyen biriyle ayrı dünyaların insanıyızdır, uyuşamayız. önyargıdan öte bir fikir oluşturur bende.

insanların buna dikkat etmemeyi tercih etmesini anlıyorum ama aynı empatiyi "niye bu kadar takıyorsunuz" diyenlerden bekliyorum.

disleksiyi görünce eklemeden edemedim, tabii ki bir bozukluktan ötürü yazamayanlar dahil değil bu genellememe.
0
Bruce
(23.10.17)
Evet. Kesinlikle.
0
MaNOfTheYear
(23.10.17)
Evet
0
i m cool with that
(23.10.17)
Bence de evet.
Cahil ağır kalır belki, belli bir bilgi birikimi olabilir ama bunu aktarma biçimi yanlışsa okuyamıyorum yazdıklarını. Şuna da rastladığım oldu; sohbeti çok iyi bilgili kültürlü duruyor, belli bir zeka seviyesinde falan ama bir yazışmaya başlıyorsun felaket. Haliyle ikinci durumun cevabına geçiyor olay, değerlendirme kriterime takılıyor ve soğuyorum.
0
Aman Sen de
(23.10.17)
kesinlikle bir önyargıyla yaklaşıyorum ama bunun çok da doğru olduğunu düşünmüyorum.
he ama "bu adam net kültürsüz, popüler kültür beslemesi, ilgisiz, cahil" falan da demem. o kadar abartmamak lazım bence.

ben çocukluğumda çok fazla kitap okudum. hep ablam sayesinde ama. yani ona özeniyordum, o çok kitap okuyordu ve ben de öyle oldum. ablam da annem babamdan görüp özenmiş onlar da çok okurlar. biz böyle bir ailede büyüdüğümüz için çok şanslıydık. her hafta sonu eve kitap alınırdı mesela çünkü bir önceki haftasonu alınan kitaplar okunup bitmiş olurdu. bizim yaşadığımız ilçede çok deli kitapçılar olmadığı için haftasonu yarım saat uzaklıktaki daha büyük ilçeye gidip oradan alırdık kitapları. kitap konusunda inanılmaz şımartıldım yani, bir gün bile "alamayız çok pahalı, daha yeni aldık ne gerek var, şimdi kim gidip alacak taa oradan kitap, bi haftasonumuz var zaten oturalım dinlenelim evde" falan demediler.

ama kitap dediğin pahalı bir şey aslında. hadi günümüzde e-book'lar var bi şekilde ucuza da okuma şansı var okumak isteyenin ama biz çocukken (90'ların başı) pahalıydı yani. hele daha eskilerde daha da pahalıydı. o yüzden çok da "cahil cühela, allah belanı versin" diyemiyorum. gene de istemsizce uyuz oluyorum ama. çünkü bu imla kuralları en çok çocuklukta öğrenilip yerleşiyor ama büyüyünce de öğrenilemez diye bir kaide yok. yazım kurallarını çocukluğunda öğrenememiş bir insanın büyüyünce bu eksikliğini fark edip oturup öğrenmesi lazım.

ama mesaj yazarken sesli harfleri yazmayanlara inanılmaz sinir oluyorum. onlar lütfen azalarak bitsin. iş maillerindeki kısaltmalara da sinir oluyorum. "FYI" ne ya. yıllarca "bye" gibi bir şey sandım onu ben :D

karşı cins değerlendirirken çok iyi bir kriter bence. tabiki trt spikeri gibi olun demem ama çok göze batan yanlışlar yapıyorsa ve sürekli yapıyorsa aramızda bariz bir kültür farkı var diye düşünürüm.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(23.10.17)
Evet, ister istemez fikirlerimi etkiliyor.
Arkadaşımla yazışırken ateşli ateşli bir şeylerden şikayet ediyor, anlatıyorsa vs "bende dedim ki" yazsa, "yuh, cahile bak" falan demem. Diğer bir çok durumda derim sanırım.

Benim en sinir olduklarımdan biri, "eylenmek, deyişik" falan diyenler. "Değim yerindeyse" vs yazanlar. Yahu hadi duya duya alıştın öyle sanıyorsun, hiç mi bir şey okumuyorsun da doğruyu öğrenmiyorsun?

Whatsapp/ Instagram/ Facebook vs gibi yerlerde de garip noktalama işaretleri kullanılmasını veya kelimelerin arasına emojiler sokulmasını hiç anlamıyorum. Biri bunu yaparsa hangi cins olursa olsun itici buluyorum. "Yine güzelmi güzel (kalp) (kalp) (kalp) bir Pazartesi (top emojisi) den herkeze (yonca yaprağıx4) şans diliyorum" falan yazan insanlar hayatın anlamını söylese, dönüp bakmam. Bilmesem daha iyi.
0
sopiro
(23.10.17)
Gercek hayatta tanistiysam takilmam, kisi onayimdan gecerek yazili iletisim safhasina ulasmis.

Cook gecmis zaman olur ki Resat Calislar'in "Bir ortamin/toplulugun ritmini yakalamak" ana fikrinde sahane bir analizi vardi bu konuya yakin sayilabilecek.

Bir ortamda/toplulukta yer edinmis, o ortamin ruhunu ve ritmini yakalamis kisiyi internet ortaminda "tabiki" derken bulabilirsiniz fakat bu kimsenin umrunda olmaz. Kisi gercek hayatta kendini kanitlamis ve ait oldugu grubun sartlarini saglayan bir bireydir.
0
perfectum
(24.10.17)
(17)

Bu dovme nasil?

Traveller
Size ne hatirlatiyor?https://i.hizliresim.com/mJ336P.jpg
Size ne hatirlatiyor?

i.hizliresim.com
0
Traveller
(21.10.17)
iş ayı, üstünde dağ filan. ben mistik anlamlar çıkaramıyorum ya bunlardan. beğenmedim.
0
elorelia
(21.10.17)
Dovmeyi yaptiran kisinin Alaska ya da Kanadali oldugunu dusunduruyor.

Mesela Afyonlu birisi olsa sucuk yaptirabilirdi.
0
crown
(21.10.17)
bana heidi'nin dedesinin evinin oraları hatırlatıyor. dağlar, sık ağaçlar falan..
0
mehmed resad
(21.10.17)
true detective birinci sezon jeneriğini hatırladım bir an bunu görünce.
tarz nedeniyle çağrıştırdı herhalde.
0
blatta hiberna
(21.10.17)
Toblerone ayısını hatırlattı. Kolun iç tarafına dövme yaptırmak mantıksız. Sırtında olsa daha mantıklı olabilirdi. Şu haliyle kötü.
0
dissendium
(21.10.17)
minnesota timberwolves
0
rahip janick
(21.10.17)
into the wild filmi. Bi de indie folk grup albümlerinde klasiktir hayvanın içine doğa görüntüsü yerleştirilmesi :D
0
glamdr1ng
(21.10.17)
ayı, dağlar falan hep gücü çağırıştırıyor. büyük, yüksek, tehlikeli falan. ben yaptırmazdım. “güçlüyüm, üstünüm, asarım, keserim” imajı veriyor. böyle şeyleri yüksek egolu insanlar yaptırır bence.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(21.10.17)
WWF
0
yetkili birine benzeyen abi
(21.10.17)
Benim aklima sirayla

1- Yosemite np
2- Ben dogayi cok seviyorum, cok maceraciyim o yuzden boyle dovme yaptiriyorum insancigi
3- maskulenlik
0
kuehles blondes
(21.10.17)
bana mogwai adlı grubu hatırlattı.
böyle bir akbüm kapakları mı var acaba? oysa ki tek aklıma gelen kapakları da bu;
68.media.tumblr.com

iki görsel de benzer duygular hissettiriyor.
0
mantıksız feylesof
(21.10.17)
welcome to the jungle geldi benim aklıma. güzel dövme beğendim. kol biraz daha az yağlı şekilde hacimlendirilirse hoş durabilir. motif güzel.
0
fyodor fyodorovic
(21.10.17)
yuto
(21.10.17)
Toblerone +1

kalkmış gidiyor: blog.dutyfree.buzz
0
kibritsuyu
(21.10.17)
@rahip janick

hayır. Memphis Grizzlies
0
AlsterWasser
(21.10.17)
Mother russia dövmesi tam
0
hasmetizm 2046
(21.10.17)
kaliforniya
0
basond
(21.10.17)
(4)

düşünce mi duygular mı? psikologlar veya bilenler bakabilir mi?

Sour
bir şey okumuştum ama hatırlamıyorum. konusu bilgi/düşünce mi önce gelir yoksa duygular mı gibi bir şey okumuştum. yani duygularımız mı bilgimizi, düşüncemizi, bilincimizi şekillendirir yoksa tam tersi bilgi/düşünce mi duyguları, davranışları şekillendirir. bu konuyla ilgili olarak kaynak önerebilec
bir şey okumuştum ama hatırlamıyorum. konusu bilgi/düşünce mi önce gelir yoksa duygular mı gibi bir şey okumuştum. yani duygularımız mı bilgimizi, düşüncemizi, bilincimizi şekillendirir yoksa tam tersi bilgi/düşünce mi duyguları, davranışları şekillendirir. bu konuyla ilgili olarak kaynak önerebilecek olan var mı? makale, kitap, yazı vs.
0
Sour
(20.10.17)
bilişsel davranışçı terapi var. bu yaklaşıma göre düşünceler duyguları şekillendiriyor. biliş denilen şey kişinin kabulleri, ön yargıları, genel düşünceleri. bu düşünceler insanın duygularını ve doğal olarak davranışlarını etkiliyor. o yüzden bu terapide kişinin bilişleri değiştirilip rahatsız olduğu davranışları kaldırılmaya çalışılıyor. mesela fobi tedavisi böyle sanırım.
0
black mamba
(20.10.17)
şimdi tam aradığın cevap mı bilmiyorum ama aklıma gelenleri yazacağım.

her canlı ana rahmine düştüğü andan itibaren bir altbeyini ve oradan çıkan sinirleri oluyor. ilk oluşan yer o. bu altbeyin, bugün sahip olduğumuz beynimizin 72%lik bir kısmını oluşturuyor ve ana rahmine düştüğümüz andan ölümümüze dek vücudun işleyişini kontrol ediyor. altbeynimizle nefes alıyoruz, hasta olunca hücrelerimiz onu yenmeye çalışıyor, kalbimiz kan pompalıyor, üreme, acıkma gibi içgüdülerimiz oluyor, birilerinden hoşlanıyoruz falan. kontrolsüz hareketlerimiz yani.

doğduktan sonra da korteksimiz oluşmaya başlıyor. bu da beynin 28%lik kısmı. korteksle düşünüyoruz, konuşuyoruz, matematik öğreniyoruz, üniversiteyi kazanıyoruz, işe giriyoruz. ya da birinden çok hoşlandığımızda (altbeyinle hoşlandık) bunu pat diye gidip söylemiyoruz çünkü korteksimizle "biliyoruz" ki her şeyin bir adabı var, taktiksel ilerlemeliyiz ki o da bizden hoşlansın. planlar yapıyoruz, ne yapsak onu tavlarız diyoruz.

bu durumda önce varolan şey duygular, daha doğrusu duyular oluyor. bunlar her canlıda daha ana rahmindeyken bile var. bilgi ise kortekste bulunuyor ve doğduktan sonra yavaş yavaş şekilleniyor.

burada atlanmaması gereken nokta şu, herkes korteksiyle düşünüp öyle yaşıyor yani günümüzde bilgimiz düşüncelerimizi şekillendiriyor diyebiliriz. ama aslında olması gereken bu değil. altbeynimizi de dinlemek ve altbeyinle korteksi dengeli olarak çalıştırmak lazım.

şöyle bir yazı önereyim. tam istediğini karşılar mı bilmiyorum.
www.psikoestetik.com
0
istanbul kanatlarimin altinda
(20.10.17)
Düşünceler duyguları etkiliyor ama hepsinin üstünde içgüdü var bence.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(20.10.17)
Hissetmek tanım olarak, bir duygunun hissedilme belirliliğinden hemen öncesindeki istemli veya istemsiz bilgi işlenmesidir.

Bence sırasıyla,

Bilgi
Bilginin istemsiz yorumu, yani reflexler
Bilginin istemli yorumu, yani düşünceler
Hisler
Duygular

Sonrasında duygular başka hislere, düşünceler başka duygulara yol açar hepsi birbirine bağlı.

Sorduğunuz soruya dönersek,

Duygularımız mı bilgimizi, düşüncemizi, bilincimizi şekillendirir yoksa tam tersi bilgi/düşünce mi duyguları, davranışları şekillendirir

Bence bilincin burda kullanımı yersiz o yüzden soruyu kendime şöyle soruyorum,

Duygularımız mı bilgimizi, düşüncemizi, şekillendirir yoksa tam tersi mi?

Bence burda anahtar nokta yönelimler. Aşırı zor bir soru sormuşsumuz hatta bu cevabı bulmak bence bireyin yaşamdaki amacıyla doğrudan ilişkili ipuçları içeriyor.
0
ssyumusakg
(20.10.17)
(5)

kedimi kisirlastirmali miyim?

jonestown
simdiye kadar cok kedi besledim fakat hep bahceli evlerde yasiyorduk. yari evde yari disarida olduklari icin ciftlesme donemini disarida sikintisiz atlatiyorlardi. suan 8 aylik bir erkek kedim var, sokaktan 3 aylikken sahiplendim fakat apartmanda yasiyoruz. dun farkettim ki ciftlesme donemine girmis
simdiye kadar cok kedi besledim fakat hep bahceli evlerde yasiyorduk. yari evde yari disarida olduklari icin ciftlesme donemini disarida sikintisiz atlatiyorlardi. suan 8 aylik bir erkek kedim var, sokaktan 3 aylikken sahiplendim fakat apartmanda yasiyoruz. dun farkettim ki ciftlesme donemine girmis.

disari biraksam biraz hem gelmez diye hem de gelse de yarali gelir diye korkuyorum. daha yasina bile girmedi cunku. es bulmaya kalksam sokak kedisine kim es olarak verecek ki kedisini. kisirlastirmayi da biraz arastirdim yasini doldurmadan erkek kedileri kisirlastirmak gelisimini kotu etkiliyor bobrek hastaligina yakalanmalarina sebep oluyor yaziyor bircok yerde. napicami sasirmis durumdayim. en mantiklisi ne olur bu durumda?

edit: kisirlastirma karari alirsam bunun maliyeti nedir tam olarak, sabit bir fiyat bilgisi bulamadim cunku.
0
jonestown
(20.10.17)
yok ya evde yaşayan kediyi dışarı bırakmak olmaz. alışık değil bir kere, dediğin gibi başına bin tane şey gelebilir. kısırlaştır tabi. 1 yaş civarlarındayken kısırlaştırmak en doğrusu diye biliyorum ben de. bu kızgınlık dönemini atlatsın, muhtemelen 1-3 ay arası sürer diğer kızgınlık dönemine girmesi. ona da girdikten sonra kısırlaştır mesela. (kızgınlık döneminde kısırlaştırma ameliyatı yapılmıyor aklında olsun)

erkek kedilerin kısırlık ameliyatı dişi kedilere göre çok daha ucuz. muhtemelen 200-300 lira civarı bir şey ödersin.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(20.10.17)
hayvani kisirlastirmak hayvanseverin sorumlulugudur. "ciftlesme donemini disarida sikintisiz atlatiyorlardi" ne demek yahu? yavrulara ne oluyordu? sokakta telef olan yavrularin sorumlulugu biraz ustunuzde oluyor kiminle ciftlestigini bulup yavrularini bulup da sahiplendirmeye calismiyorsaniz.

Erkek kedilerin kisirlastirilmasi nispeten daha kolay. Veterinerlerden fiyat bilgisi alin telefonla veriyorlar.
0
robokot
(20.10.17)
kızgınlık dönemi sırasında zaten kısırlaştırılamıyor, dönem geçtikten sonra kısırlaştırın. böylece gelişiminde herhangi bir sorun olmaz ama biraz beklemeniz gerekecek. bazı belediyeler daha ucuza yapıyor, araştırın isterseniz. özel veteriner de 300 lira falan alır.
0
dedimmidemedimmi
(20.10.17)
kısırlaştırmazsan evin kokudan yaşanmaz hale gelir. 1 yaşını beklemeden kısırlaştırmalısın bana göre.
0
sedat peker in yegeni
(20.10.17)
www.petarkadas.com

eş arayan kediler var burada
0
devilone
(20.10.17)
(24)

7 Numaralı Dükkanda Ne Açardınız?

arockm
Merhaba siz olsanız 7 numaralı dükkanda ne açardınız?https://i.hizliresim.com/8NPVGW.jpg
Merhaba siz olsanız 7 numaralı dükkanda ne açardınız?


i.hizliresim.com
0
arockm
(20.10.17)
banka şubesi
yada noter
0
basond
(20.10.17)
kaç metrekare ve lokasyon?
0
silah taciri
(20.10.17)
tatlı sizden türk kahvesi bizden.
0
hasmetizm 2046
(20.10.17)
bu soru da ne çok tuttu.
orasının neresi (hangi şehir ve hangi semt) olduğuna göre değişir.

bir an kadıköy-bahariye caddesi olduğunu hayal ettim, ona göre yazacağım.
bir starbucks hepsinin kazancını ikiye katlar.
sonra mavi jeans mağazası olabilir. bar/pub tarzı bir yer, ya da hipster ürünler satan bir vintıç mağazası da çok tutar.
ama ben olsam dondurmacı açardım, yaşar usta dondurmacısı <3
0
istanbul kanatlarimin altinda
(20.10.17)
Kuaför olabilir ya da kuruyemişçide fazla ot vs yoksa aktar açıp her tür ot, çöp, krem vs konabilir
0
Sulfoxaflor
(20.10.17)
sözlüğe de yazdım, buraya da yazayım. ikinci bir kadın giyim mağazası açardım. hiçbir kadın bütün alternatifleri gezmeden ilk girdiği mağazadan alacağını alıp çıkmaz. kadın giyim müşterisine gezecek alternatif lazım.

niyeyse sözlükte de herkes dönerciyle rekabete girmek istiyor. kadın giyimle girsenize.
0
kibritsuyu
(20.10.17)
milyoncu
0
Apocalypse
(20.10.17)
fırın. sadece dönerciye ekmek satmak için bile açılır.
0
ruhu sarisin
(20.10.17)
tekel
0
sta
(20.10.17)
Aksesuar, takı toka.
0
yirmisantim
(20.10.17)
lokasyon önemli.

vintıç +1

takı, gümüş, gözlük karışık vs şeyler satan bir yer olabilir.

ama hipster tarzı zımbırtılar, giysi, takı, kitap karışık satan bir yer iyi müşteri çeker gibime geliyor.

tabi -eğer çevrede yoksa- starbucks faktörü de değerlendirilebilir. karşıyaka sahilde açıldı yanındaki kafe bile nasipleniyor, paso dolu zira.
0
issiz karga
(20.10.17)
kibritsuyu artı 1. Bizim de caddemiz oldukça işlek ve üzerinde 3 tane kadın giyim var. Maşallah hepsi iş yapıyor. Kadın giyim açardım.
0
eazy
(20.10.17)
Tekel veya kerhane. Batakhane de olabilir
0
loser blueser
(20.10.17)
Manav. Bizim mahallede (ki büyük bir mahalle) 1 tane var kimse market zincirlerinin ya da bakkalların getirdiklerini beğenmediği için manavdan alıyor.
0
powerpufgirl
(20.10.17)
Bujiteri
Dovme, piercing dukkani
0
nax
(20.10.17)
Veya bi milyoncu
0
nax
(20.10.17)
tabi ki de bim.
0
eksisozluk kullanici sozlesmesini okudum
(20.10.17)
Dönerciye rakip olalım ama hamburger satarak olalım.
0
ekaterina
(20.10.17)
Meyveli kaktöşçü
0
manuel mandalina
(20.10.17)
berber
0
aşksız prens
(20.10.17)
avm.
0
zgrydn
(20.10.17)
berber
0
golgi aygıtı
(20.10.17)
gratis
0
principlei
(20.10.17)
dönerli pizza selficisi kafesi.
0
ya ben lan neyse
(20.10.17)
(6)

Her

AlsterWasser
Bu film çok mu depresif ? Ben izlemedim ama depresif olmaya meğilliyseniz izlemeyin falan diye şeyler duydum ? Moral bozacaksa hiç açmayayım..Vakit ayırayım mı feel good movie diye düşünmüştüm ?
Bu film çok mu depresif ? Ben izlemedim ama depresif olmaya meğilliyseniz izlemeyin falan diye şeyler duydum ? Moral bozacaksa hiç açmayayım..

Vakit ayırayım mı feel good movie diye düşünmüştüm ?
0
AlsterWasser
(19.10.17)
çok depresif değil ama feel good movie de değil.
0
ilkot
(19.10.17)
moral bozmaz ama kesinlikle bir feel good movie değil.
black mirror'u biliyorsan onun gibi işte.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(19.10.17)
Harika bir film, depresif değil de distopik biraz, düşündürücü, sorgulatan yer yer iç ısıtan.

Filmde kullanılan renkler o kadar sıcak ki biraz dikkat edin izlerseniz. Ama biraz durgun bir film.
0
kullanıcıadımbuolsun
(19.10.17)
fena film değil ama beni o kadar da etkilemedi, şu anda filmi unuttuğumu fark ettim hatta.

aklımda en çok kostümler dekor falan kalmış. retro pastel tonlarındaydı tüm film.
0
sir gawain
(19.10.17)
Bişey olmaz, izle. Ardından bi de ex machina patlat.
0
manuel mandalina
(19.10.17)
depresiflikle alakası yok, bence aydınlatıcı bir film. gelecekte olabilecek bir şey olduğu için düşüncelere gark ediyor. kostümler, renkler falan da iç ısıtıyor, o kısım eğlenceli sayılır hatta.
0
dedimmidemedimmi
(19.10.17)
(5)

uzun tüylü kedi için el süpürgesi var mı?

hullabaloo
arkadaşlar chinchilla silver kedim var ve uzun tüylü olduğu için yer yer tüy bırakıyor. pratik olduğu için el süpürgesi almak istiyorum ama hayvan tüyleri konusunda başarılı bir ürün olması lazım. kullandığınız ve memnun kaldığınız ürün var mı acaba?
arkadaşlar chinchilla silver kedim var ve uzun tüylü olduğu için yer yer tüy bırakıyor. pratik olduğu için el süpürgesi almak istiyorum ama hayvan tüyleri konusunda başarılı bir ürün olması lazım. kullandığınız ve memnun kaldığınız ürün var mı acaba?
0
hullabaloo
(19.10.17)
dyson.
evde 2 kedi vardı....
0
balik kraker
(19.10.17)
dyson'a baktım ve çok pahalı ya. fakir rct 144 diye bir model var o fena değil gibi duruyor
0
🌸hullabaloo
(19.10.17)
chinchilla silver cinsi kedin var ve fakir marka süprügeyle tüylerini temizlemeyi düşünüyorsun. işin zor.

el süpürgelerinin güçleri zaten normal süpürgelere göre düşük olur. madem el süpürgesi alacaksın, hayvan tüyleri konusunda en başarılı olan marka dyson, ikincisi de nilfisk. başka bir şey almayı düşünme bence.

ya da al eline bir koli bantı, tüylerin yapıştığı bölgelere ağda usulü uygula.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(19.10.17)
benim de chinchilla silver cinsi kedim vardı, canımın içi, vefat etti.

el süpürgesi cidden cok ise yaramayabilir, yapısıyo cunku tuyler. parexin koltuk filan temizlemelik yapıskanlı rulosu var baya buyukce. o ise yarar. keske olsa da hala tuy dokse her yere.
0
turk kizi
(19.10.17)
hasmetizm 2046
(19.10.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.